Tüm Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Karakaşlı, yaptığı yazılı açıklamada, “Ağaç yaşken eğilir diyen atalarımızın işaret ettiği gibi, meslek eğitimi ortaokul çağında çocuklarımıza verilmeye başlanılmalıdır. Ülkemizin en büyük sorunu olan istihdamı çözebilmenin tek yolu, gençlerin mesleki eğitimden geçirilerek kendi işini kendilerinin kurabilme kabiliyeti kazandırılmasıdır. Ülkemiz birçok açıdan bakir alanlara sahip olup, girişimci teknik elemanların üretkenlik projelerini rahatça uygulayabilme imkânları vardır. Liselerden ve üniversitelerden mezun olup da, kendi işini kuramadığı için devlet kapılarında bekletilen insanların tek sorumlusu milli eğitim sistemimizin yanlış ve yetersiz politikalarıdır. Çünkü milli eğitimimiz bu güne kadar yeterli mesleki eğitim programları uygulayamamış, kişilerin kabiliyet ve istidatlarına göre ayrıştırıcı projelerle yeterli şekilde üretken insan yetiştirmeye yönelik eğitim modelleri oluşturamamıştır. Çocuk işçiliğinden kurtulmak için ötelediğimiz mesleki teknik eğitim, emek işçiliğine olan tercihinin azalarak büro işçiliğine yönelinmesi sonucunu doğurmuştur. Ülkelerin gelişmesi, toplumsal işgücünün artması ve mesleki teknik eğitimin ileri teknoloji üretir hale gelmesi ile mümkündür. Bunun da yolu erken yaşta öğrencilerimizin becerilerine uygun alanlara yöneltilerek daha verimli çalışmalarının sağlanması ve etkin mesleki teknik eğitim verilmesidir. Tek düze eğitim beyin gücünü kısırlaştırır. Çeşitlendirilmiş eğitim üretkenliği artırır. Onun içindir ki, temel eğitimin hemen ardından gelen ortaokullarda ülkenin ihtiyacı olan alanlarda temel mesleki gruplandırma başlatılmalı, kişilerin kabiliyetlerine göre de ayrıştırmalar yapılmalıdır. Erkek ve kız meslek eğitimi kapsamı içinde fen, teknik, ziraat, sağlık, spor, sosyal, siyasal, kültürel ve dini alanlarda temel eğitimler ortaokulda verilmeye başlanılmalıdır. Genel ortaokul ve genel liseler hiçbir üst alan ve mesleki eğitim programını alamayacak kadar öğrenme güçlüğü içinde olan öğrencilere hizmet vermelidir. Bu anlamda her il ve ilçelerde meslek ortaokulları açılarak ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Genel liselerin neredeyse tamamının Anadolu liselerine dönüştürülmesi, ülke geleceğine indirilmiş en büyük darbedir. Gençlerin en verimli, çağlarında yabancı dil ağırlıklı dersler ve ilerde kullanamayacağı birçok bilgileri öğretmeye çalışmak büyük bir yanılgıdır. Eğitimden murat diplomalı işsizler oluşturmak değildir. Eğitimden murat, üretmeyen aydınlar oluşturmak değildir. Eğitimden murat, ülkenin ihtiyaçlarını en iyi ve en verimli şekilde giderebilecek bireyleri yetiştirmek olmalıdır. Bunun için de üretken eğitim diyoruz. Üretken eğitimin temeli çeşitlendirilmiş programlar oluşturur. Kimse dünyayı yeniden keşfe kalkışmamalıdır. Gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin takip ettiği ve uyguladığı sistemler ortadadır. Ülkemizin işleyen ekonomisi ve sosyal hayatının ihtiyaçları ve istihdam imkânları bellidir. Öyleyse eğitim, bu alanların hepsine yönelik kalifiye eleman yetiştirmeye yönelik programlar oluşturmalıdır. Bugün Türkiye'nin yükünün, eğitilmiş işsizler tarafından değil, eğitilmemiş işçiler tarafından kaldırıldığı asla unutulmamalıdır. Sonuç olarak, milli eğitim bakanlığından talebimiz, eğitim imkânlarının çok programlı üretken mesleki eğitime yönlendirilmesi, ileri teknoloji üreten alanlarda özel eğitim projelerinin uygulanması, yirmi milyon insanın bilgi hamallığından kurtulup, hayat boyu uygulayabileceği bilgilerin verildiği okullaşmanın sağlanmasıdır.”