20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Bakan Özer: 28 Şubat en büyük zararı eğitime verdi

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 28 Şubat darbe sürecinin en büyük zararı eğitim sistemine verdiğini belirtti, “Bunlar yaşanmasa çok farklı noktada olurduk” dedi.

Akşam Gazetesi1 Mart 2022 Salı 08:14 - Güncelleme:
Bakan Özer: 28 Şubat en büyük zararı eğitime verdi

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 28 Şubat darbesinin en büyük zararı eğitime verdiğini belirterek, "Bunlar yaşanmamış olsaydı bugün eğitimde çok daha farklı bir noktada olurduk. Mesleki eğitimi toparlamak için harcanan projelerin haddi var hesabı yok. Bu süreçlerden geçen insanların bilinçsizliğinin karşılığı yok. Yeni yeni toparlanıyor mesleki eğitim, yeni yeni rayına girmeye başladı" dedi.

Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Bakan Özer, 28 Şubat'ın tahribatını 3 temel başlıkta ele aldı.

Bunlar özetle şöyle:

1- KATSAYI UYGULAMASI: Katsayı uygulaması aslında o kadar basit bir uygulama ki, diyor ki 'kendi alanı dışına gidemez'. Aslında çok masum gibi görünüyor. Eğitim politikası gibi duruyor yani meslek liseleri işte sadece kendi alanlarında olmaya devam etsinler. Bu ne yapıyor? Yüksek öğretime erişimi kısıtladığı için akademik olarak başarılı öğrencileri meslek liselerinden ve imam hatip liselerinden uzaklaştırıyor. İlk olarak başarısız olan öğrencilerin kümelendiği yerler olmaya başlıyor, bir anda seviye düşüyor. Bir taraftan iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağı, eğitimden uzaklaşarak sorunların odağı haline geliyor. Ekonomik kalkınma için gerekli olan insan kaynağı yetiştirme sorunu oluşmaya başlıyor.

2- HEPSİ BİR ARAYA GETİRİLDİ: Aslında heterojen liselerde o öğrenci grupları tolore edilebilecekken, hepsi bir araya getirildiği için toplumsal, sosyal problemler üretilmeye başlandı. İkinci darbesi oldu.

3- LİSELER ARASI BAŞARI FARKI: Üçüncü en büyük eğitim sistemindeki kamusal hasarı başarısızlığı maksimum seviyeye çıkardı. Yıllardan beri şikayet ettiğimiz liseler arası başarı farkı 28 Şubat'ın getirisidir. Meslek lisesi ile fen lisesi arasında 80-90 puanlık fark var. Matematik okur yazarlığı, fen okur yazarlığı. Aynı sınıf seviyesindeki öğrenci ile 2-3 yıllık fark ortaya çıkmaya başladı. Hem iş gücü piyasası kaybediyor hem de eğitim sistemi kaybediyor. Psikolojik olarak da problemleri sürekli artıran bir mekanizma ortaya çıkmış oluyor.

EĞİTİM NORMAL AKIŞINDA DEVAM ETMEDİ

Bakan Özer, Türkiye'de eğitimin normal akışında devam etmediğini belirterek, okullaşma oranında yaşanan sıkıntıların temelinde bile 28 Şubat'ın yattığını anlattı. Özer, şunları söyledi: "Gelinen dezavantajlı kesimlerin eğitime erişimi arttığı gibi mesleki eğitimdeki, imam hatiplerdeki o travma, liseler arası başarı oranlarındaki problemlerin giderilmesi için dünya kadar proje dünya kadar enerji harcandı."

SEÇMELİ KÜRTÇE DERSLERİNE İLGİ AZ

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık olarak ortaokul kademesinde öğrencilere seçmeli dersler konusunda zengin bir seçim hakkı sunulduğunu ifade etti. 2014-2015'te ortaokul sınıflarında seçmeli ders sayısı 65-74 arasında iken bu yıl sayının 101 derse yükseldiğini kaydetti. Tercih süresi uzatıldığı halde Kürtçe dersine ilginin ise çok az olduğu görüldü. Kürtçe dersini seçen öğrenci sayısı (Kurmancca+Zazaca) 2020-21'de 20 bin 364 iken, 2021-22 arasında bu sayı 20 bin 265 oldu.