İstanbul Wow Hotel’de gerçekleştirilen 10. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu “Hakikat arayışında, Peygamber ışığı nübüvvet” konulu panelin 2. gününde yapılan oturumda Mısır Monofiye Üniversitesi’nden Dr. Eşref Abdulrafi Muhammed Elsayid, Hindistan Bahreyn Konsolosluğu’ndan Dr. Wasiul Haque ve Dicle Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Emin Uludağ konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda konuşan Dr. Uludağ, Bediüzzaman Said Nursî’nin Kur’an metodunun çocuklara anlatılması ve öğretilmesi gerektiğini belirterek, batı pedagojisi ve Anadolu pedagojisinin üzerine vahyi pedagojinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Vahyin insan hayatındaki önemine değinen Uludağ, “Zamanın doğru algılanması gerekir ve bu bağlamda en büyük hakikat vahiydir. Anlatıcısı Peygamberdir. Dönemin açıklayıcısı da asrımızın büyüğü Said Nursi’dir” dedi. Peygamberlerin temel mesajı ve bu mesajları Said Nursî’nin aktarımı konusunda bilgi veren Dr. Elsayid ise şöyle konuştu:
Dini ve modern bilimler
“İmam Nursî’nin risalelerinde, nübüvvetin hakikatı ve felsefesi anlatılır. İbn-i Sina der ki; Nübüvvet sadece akli ölçütlerle bilinemez. Îmâm Nursî ise kalbi akla bağlama boyutuyla olayı değerlendirir. Peygamberler insanlığa Allah’ın bir lütfu olarak gönderilir. İnsanlık nübüvvete muhtaçtır. Nübüvvete hem akli hem kalbi hem maddi hem manevi olarak bakabilen sadece İmam Nursî olmuştur. İnsana eksiklik bırakmadan tümüyle hitap eder.”
Her problemin altında yatan nedenin cehalet olduğunu vurgulayan Dr. Wasiul Haque, İmam Nursî diyor ki; dini bilimler aklımızı ve kalbimizi aydınlatacaktır, tıpkı modern bilimlerde olduğu gibi. Yani Nursî dini bilimlerle modern bilimlerin birleştirilmesi gerektiğini söylüyor” diye konuştu.