Almanya da krizden nasibini aldı

Avrupa borç krizinin dünya ekonomisini olumsuz yönde etkilemeye başlamasıyla birlikte zenginliğini ihracata borçlu olan Almanya da ekonomik yavaşlamadan nasibini aldı. Uzmanlar, Almanya açısından durgunluk ya da resesyon tehlikesinin söz konusu olmadığını belirtiyorlar. Ancak 2012 ve 2013 yıllarını kapsayan büyüme hızı tahminleri revize edilerek küçültüldü.

İşsizlik ve eleman sıkıntısı

Borç krizi yüzünden ekonomik iyimserliğin yerinde yeller esmeye başladı. Almanya'nın önde gelen sekiz ekonomik araştırma merkezinin bu ve önümüzdeki yılları kapsayan tahminleri, yayılmaya başlayan durgunluğun, Avrupa ekonomisinin lokomotifi sayılan Almanya'yı da frenlediği şeklinde. Berlin'de açıklanan sonbahar tahmin raporunda, Avrupa Merkez Bankası'nın sınırsız tahvil alım planı da eleştiriliyor ve bankanın borçlu ülkeleri rahatlatmak için para musluklarını sonuna kadar açmasının enflasyon tehlikesini artırdığı belirtiliyor.

Alman ekonomisinin de artık Euro krizinin etkisinde olduğunu belirten uzmanların tahminlerine göre bu yılın son ayları oldukça sönük geçecek ve ekonomi önümüzdeki yıldan itibaren göreceli iyileşme yoluna girecek. Geçen yıl yüzde 3 dolayında büyüyen Alman ekonomisi 2012 yılını yüzde 0,8'lik büyüme oranıyla kapatacak.

Enflasyonist gelişmeler

İşsiz açısından da olumlu gelişme beklenmiyor. Bu ve önümüzdeki yıllarda Almanya'nın işsiz sayısı üç milyonun biraz altında kalacak ve işsizlik oranı yüzde 6,8 olacak. Kalifiye eleman sıkıntısının çekildiği Almanya'daki işletmelerin tecrübeli işgücünü kaybetmemek için mesai fazlasından vazgeçmesi ve aynı personel sayısıyla kapasite daralmasını dengelemesi bekleniyor. Ekonomik araştırma enstitülerinin ortak tahminlerine göre, hayat pahalılığı artış hızı 2012 yılında yüzde 2,0 olacak. Enflasyon oranının 2013'te yüzde 2,1'e çıkacağı tahmin ediliyor.

Uzmanlar Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alım politikasının fiyat istikrarını sarsabileceği ve Euro Bölgesi'nde yüksek enflasyona yol açabileceği görüşündeler. Ancak enflasyonun çift haneli oranlara çıkması beklenmiyor.

Borç krizi karşısında ekonomik büyümeyi teşvik edici reformların ve bütçe açıklarının azaltılmasının gerekli olduğunu vurgulayan ekonomistler sürdürülebilir bütçe politikalarına ihtiyaç olduğunu ve Euro Bölgesi'nin muhtemel devlet iflaslarına karşı uygun enstrümanlar geliştirmeyi ihmal etmemesi gerektiğini dile getiriyorlar.

(Deutsche Welle Türkçe)