Bankaların bir koyundan iki post çıkarma taktiklerinin son örneği ipotek fek (ipoteği bozma) ücreti oldu. Bankalar, konut kredisinde teminat olarak söz konusu malın üzerine ipotek koyuyor. Kredi müşterisi borcunu ödedikten sonra banka ipoteğin kaldırılması için tüketiciye son bir hamle daha yapıyor. Müşteri şayet bu konuda bilgili değilse, 100 ila 500 lira arasında ipotek fek ücreti ödüyor. Borcu bitmiş müşterilerin bir kısmı da bir an önce tapusunu alabilmek için parayı ödüyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 500 bin adet ipotekli konut satışı yapılıyor. Bu da yılda ortalama 500 bin konutun ipoteğinin çözülmesi anlamına geliyor. Her konuttan ortalama 300 lira ipotek fek ücreti alındığı varsayıldığında da 150 milyon liralık kaynağın bankaların kasasına haksız yere girdiği ortaya çıkıyor.
İPOTEK ÜCRETİ ÖDEMEYİN
Konut kredisi müşterileri tüketici derneklerine binlerce şikayette bulunuyor. İpotek uygulamasının bankanın çıkarını korumak için olduğunu belirten uzmanlar da, "Kredi müşterisi ipotek fek ücretini ödemek zorunda değil. Bankanız 'ipoteğin kaldırılması için para ödemeniz gerekiyor' dese de ödemeyin" diye uyarıyorlar. Tüketici derneklerinin uzmanları, böyle bir durumda bankaya ihtarname çekilmesini istiyor. Uzmanlar, ihtara rağmen ipoteğin ücretsiz kaldırılmaması durumunda da dava açma hakkının bulunduğunu belirtiyorlar. Özgür Sigortacılar Platformu Koordinatörü Neşe Demirağ da, bankaların kredi alan vatandaşa sigorta zorlamalarının arttığını söyledi. Çok sayıda şikayetin geldiğini söyleyen Demirağ, "Bankaların kredi kullanan vatandaşlara yapmış oldukları hayat, konut ya da DASK sigortalarının daha pahalı olduğunu gördük. Bankalar müşteriyi daha pahalı sigortaya razı etmek için krediyi silah olarak kullanıyor" dedi. Demirağ, "Tüketici böyle durumlardan kurtulmak için de önce krediyi kabul edip, ardından 15 gün içinde cayma hakkını kullanabilir" diye konuştu.