25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Çarklar son çeyrekte hızlı dönecek

Büyümenin öncü göstergesi sayılan sanayi üretimi ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.8 artarak son 15 ayın en yüksek artışını gösterdi.

14 Aralık 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Çarklar son çeyrekte hızlı dönecek

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre arındırılmamış sanayi üretimi de ekimde yıllık bazda yüzde 2.8’lik artışla son çeyreğe hızlı başladı. Aylık bazda üretim ise yüzde 0.9 düştü. 

MADENCİLİK ARTTI

Rakamlar beklentilerin altında kalmasına rağmen sanayi üretimi endeksinin son çeyreğe artışla başlaması, son çeyrek ve 2020 büyümeleri için pozitif beklentileri pekiştirdi. Sanayi üretimi eylül ayında 13 ay sonra ilk kez pozitif bölgeye geçmiş ve yüzde 3.4 artış kaydetmişti. Sanayi üretiminin ayrıntılarına bakıldığında madencilik sektörünün alt endeksindeki metal cevherlerindeki artış dikkat çekti. Sanayi üretim rakamlarını değerlendiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank “Sanayi üretimindeki artış sürüyor. Ekim ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3.8’lik bir büyüme gerçekleşti. Enerji, ara malı ve sermaye malı sektörlerindeki güçlü performans bu artışta etkili oldu. Desteklerimizle sanayicimizin yanındayız” dedi.Ekonomistler, sanayi üretimi ile milli gelir arasında korelasyonun güçlü olduğunu belirterek, son çeyrekte büyümenin yüzde 5, 2019’un genelinde yüzde 1’e yakın gerçekleşebileceğini, 2020’de de potansiyel büyüme oranı olan yüzde 5 civarı olabileceğini tahmin ediyor.      

TOPARLANMA VAR

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin üçüncü çeyrekte yüzde 1.3 seviyesine toparlandığını belirtti. Bürümcekçi, sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki nedeniyle son çeyrekte üretimin ve milli gelirin yüzde 4-5 aralığında artış gösterebileceğini dile getirdi. Milli gelirin 2019’un son çeyreğinde belirgin toparlandığına işaret ettiği kaydeden Bürümcekçi “Son çeyrekte yakalanan ivme ve baz etkisinin katkısıyla yüzde 5 civarı büyümenin yakalanması olası görünmektedir. Sonrasındaki görünüm ise finansal koşullarda gözlenen belirgin gevşemenin ne ölçüde kalıcı olacağı ve kamu bankaları öncülüğünde yükselmeye başlayan ve trend büyümesi yüzde 20’yi aşan bankacılık kredi hacminin bu seviyeleri ne süre koruyabileceğine bağlı olacaktır. 2019 yılı büyümesi için yüzde 0,5 olan tahminimiz üzerindeki risklerin dengeli devam ettiğini düşünmekteyiz” dedi.