11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

Erdem: AB Adalet Divanı vizede 2009 gerisine gitti

Avrupa Birliği Adalet Divanı “Demirkan davası” olarak bilinen davada verdiği kararla Türk vatandaşlarının Avrupa ülkelerine vizesiz seyahat edebilme beklentilerine bir kez daha olumsuz yanıt verdi.

Saadet Oruç/İstanbul25 Eylül 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Erdem: AB Adalet Divanı vizede 2009 gerisine gitti

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu arasında Türk vatandaşlarına yönelik olarak vize muafiyeti görüşmeleri sürerken, Lüksemburg’dan konuyu 2009 yılı gerisine taşıyan tartışmalı bir kararın haberi geldi.

“Demirkan” davası olarak bilinen davayla ilgili karar açıklandı ve Lüksemburg’da bulunan AB Adalet Divanı, Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat beklentisine bir kez daha olumsuz yanıt vermiş oldu. 2007’de, 17 yaşındayken, Almanya’da yaşayan ailesini ziyaret etmek için vize talebinde bulunan fakat talebi reddedilen Leyla Ecem Demirkan’ın bu ülke aleyhine açtığı davayı bugün karara bağlayan Lüksemburg merkezli AB mahkemesi, hizmet sunan Türk vatandaşlarına tanınan vize muafiyetinin turistler ve tedavi olmak isteyen hastalar gibi hizmet almak isteyenleri kapsamadığını kararlaştırdı.

Avrupalı yargıçlar siyasi karar verdi

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk uzmanı Prof. Dr. Bahadır Erdem, Star’a yaptığı değerlendirmede, AB Adalet Divanı’ndaki yargıçların kararı hukuki olarak değil, siyasi olarak aldıklarının anlaşıldığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Erdem, sözkonusu kararla vize konusunun 2009 yılından da geri bir noktaya getirildiğini kaydetti. 2009 yılında alınan ve Türk kamyon şoförlerinin Almanya’ya seyahatiyle ilgili “Soysal” kararına atıfta bulunan Prof. Erdem, vize başvurusu sırasında 17 yaşında olan bir çocuğun insani nedenlerle Almanya’ya seyahatine izin verilmemesinin insan hakları ihlali olduğunu vurguladı ve “2009 yılının da gerisine düşülmüştür,” dedi.

AB BAKANI BAĞIŞ ‘DEMİRKAN KARARI’NA TEPKİ GÖSTERDİ

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış: “AB hukuku önyargılara kurban edilmiştir”

Bağış, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Demirkan davasında Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) adaletsiz bir karar verdiğini belirtti. Bağış, “Karar üzerinde hukuki mülahazalardan çok siyasi mülahazaların etkili olduğu anlaşılmaktadır” dediği açıklamasında, şunları kaydetti:

“AB hukuku önyargılara ve gündelik siyasi hesaplara kurban edilmiştir. ABAD bu kararıyla Türk vatandaşlarının hizmet almak üzere AB ülkelerine yapacakları ziyaretleri hizmet sunma kapsamında değerlendirmeyerek AB hukukuyla ve Türkiye-AB ortaklık hukukuyla bağdaşmayan bir karar vermiştir. AB’nin temel değerlerinden olan hukukun üstünlüğü ilkesi adına da ABAD’ın bu kararı talihsizliktir.”

Bağış, “Hukuk herkesin kendi işine gelen tarafından tutup yorumlayacağı bir olgu değildir. Hukuk siyasi hesapların görüleceği bir platform da değildir. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu gözeten yaklaşımların bizzat Avrupa Birliği tarafından reddedilmesi gerekir. Türkiye hiç şüphesiz bu kararı dikkatle değerlendirip, adımlarını ona göre atacaktır. Bizim şu anda tek gayemiz, Türk vatandaşlarına tam anlamıyla vize muafiyetinin   sağlanmasıdır. Mahkeme kararlarıyla bu sürecin baltalanması, ertelenmesi veya engellenmesi söz konusu olamaz. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Vizesiz seyahat vatandaşlarımıza analarının ak sütü gibi helaldir ve Türkiye AB ile ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarının sonuna kadar takipçisi olacaktır,” dedi.

İlerleme raporu 14 Ekim’de

Öte yandan, Türkiye’ye AB adayı statüsü verilmesinden bu yana her yıl AB Komisyonu tarafından açıklanan İlerleme Raporu bu yıl 14 Ekim tarihinde açıklanacak.