Yıllardır ekonomiye kazandırılması için büyük çaba sarfedilen yastık altındaki altın miktarıyla ilgili net rakam Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’dan geldi. Enflasyon raporunu açıkladığı toplantı sonrası soruları yanıtlayan Başçı, hane halkında en az 115 milyar dolar tutarında altın olduğunu belirtti. Bu rakam Merkez Bankası’nın 12 Ekim’de açıkladığı toplam rezervlerinden de fazla. Merkez Bankası’nın 18 milyar doları altın, 96.6 milyar doları döviz olmak üzere toplam 114.6 milyar dolarlık rezervi bulunuyor.
İhracatta Irak 1 numara olur
Erdem Başçı, ihracattaki gelişmeleri değerlendirirken, son dönemlerde özellikle İran’a yapılan ihracatla dikkatleri çeken altınla ilgili çarpıcı bilgiler verdi. İhracatın, esnek ve başarılı bir şekilde daralan pazarlardan genişleyen pazarlara kaydırıldığını belirten Başçı, şunları söyledi: “Türkiye’nin bir anlamda şansı, komşu ülkeler daha çok ithalatı artan ülkeler. Dünyada Afrika, Ortadoğu ve Rusya’da ithalat artıyor. Zor bölgelerdeihracat yapabiliyor musunuz bu önemli. Bizim işadamlarımız yapıyor. Bizim ihracat sıralamamızda, İtalya ikinciydi, sonra Irak ikinci sıraya yükseldi. Bu hızla giderse gelecek sene Irak bir numara, Almanya iki numara olabilir. En çok altın ihracatımız İran’a yapılıyor. Ya altını Türkiye’de üreteceksiniz ya da stokları azaltacaksınız. Bizim arkadaşlarımızın yaptığı çalışmada, hane halkında en az 115 milyar dolar tutarında altın var. Bu bir tahmin, Dünya Altın Konseyi daha yüksek bir tahmin veriyor. Biz yıllar itibariyle net ithalattan toplaya toplaya geldiğimizde böyle bir rakam ortaya çıkıyor. Bunun bir kısmını vatandaşımız satıyor olabilir. Altının fiyatı çok arttı, bazı vatandaşlarımız satıyor. Jeopolitik risklerin ekonomiye herhangi bir yansıması olur, tedbir almamız gerekirse tedbiri alırız.”
Yeni TL simgesi kullanılıyor
Türk Lirası’nın simgesine ilişkin ise Başçı “Kamuoyunda simge kullanılıyor. Uluslararası kod sistemine girdi. Bir işletim sistemi kullanıyor. Diğerleriyle de arkadaşlar görüşüyor” dedi. Başçı, yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapılabilir notu verdiğini, sırada rating kuruluşlarının olduğunu söyledi.
2012 enflasyon tahminini % 7.4’e yükseltti
Merkez Bankası (TCMB) 2012 ve 2013 için enflasyon tahminini yükselttiği yılın son enflasyon raporunda, önümüzdeki yıl öngörülebilirlik artarken esnekliğin korunacağını belirtti. Merkez Bankası, bu yıl sonu için enflasyon tahminini, petrol ve ithalat fiyatları varsayımlarındaki artış ile yakın dönemdeki vergi artışı, enerji fiyat ayarlamalarının yükseltici etkisiyle toplamda 1.2 puan artırarak yüzde 7.4 olarak, 2013 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 5.3 öngördü. Merkez Bankası raporunda, para politikası temkinli esnek duruşunu koruyacağını belirtirken, kredilerin büyüme hızının ise yüzde 14 civarında seyredeceği öngörüldü. Merkez Bankası, Temmuz Enflasyon Raporu’nda 110 dolar olarak belirttiği 2012 yılı ortalama petrol fiyatı varsayımını 112 dolara çekti. 2013 yılı için petrol öngörüsünü de temmuz ayında 115 dolardan indirdiği 100 dolar seviyesinden tekrar 107 dolara yükseltti.
2013’te küçük adımlarla hareket edecek
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyon raporunu açıklamak üzere düzenlediği basın toplantısında, geçen yılın TCMB politikaları açısından hem esnek hem öngörülebilir bir yıl olacağını söylediklerini bunu da ‘büyük ölçüde’ başardıklarını belirterek, “2013 yılında esnekliği büyük ölçüde koruyarak öngörülebilirliği daha da artırmayı düşünüyoruz. Öngörülebilirliğin bir unsuru da attığını adımların büyüklüğü 2013 yılında daha küçük adımlarla hareket edeceğiz” dedi. Başçı, şunları söyledi: “Artık hem dünyada hem Türkiye’de enflasyonda düşüş, getirilerde ciddi şekilde düşüş söz konusu olduğu için artık 1 puan 2 puanla konuşmayacak faizler. Bunun yerine 0.1, 0.5 puan yani baz puanlarla konuşuyor olacağız. Bizim adımlarımızda buna göre ölçülü ve küçük adımlar olacak. Bu da öngörülebilirliği destekleyecek” dedi.
Başçı, yurt içi talep ile üretim arasında ciddi bir makas olduğunu, ama bunu kapattıklarını belirterek, şunları söyledi: ‘’Büyümeye iç talepten de katkı gelebilir. Bu cari açığı artırıcı olmaz, ihracatın artması kaydıyla. İhracat ne kadar artarsa, iç talebin o kadar artmasına izin veriyoruz. Yüzde 4 büyüme yine 7-7.5 cari açık, 5 büyüme 7-7.5 cari açık yapabilecek miyiz ona bakacağız. Aşırı kredi büyümesi çok önemli.”