Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim'de İsrail'in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırılarla İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlallerine karşılık 'Aksa Tufanı' adlı kapsamlı bir saldırı başlattı.
Filistinli gruplar, saldırı sırasında işgal altındaki Filistin topraklarına 5 binden fazla roket ve havan ateşlerken çok sayıda İsrail askeri ve bazı sivilleri esir alarak abluka altındaki Gazze Şeridi'ne götürdü.
İsrail ordusu aynı gün savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı.
AA muhabiri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 2 aylık süreçte öne çıkan olayları derledi.
Gazze Şeridi'nden çıkan Filistinli silahlı gruplar, 7 Ekim'de sınır çevresindeki İsrail yerleşim yerlerine girdi. İsrail devlet televizyonu KAN, Gazze'den İsrail bölgelerine sızan silahlı grubun Sderot kentinde bir polis merkezini ele geçirdiğini duyurdu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 kilometre yarı çapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.
Böylece Gazze Şeridi dışındaki çatışma büyük oranda sona erdi ve sıcak çatışmayla başlayan olaylar İsrail'in Gazze'yi gün geçtikçe daha şiddetli bombaladığı bir sürece evrildi.
Bununla eş zamanlı olarak saldırıları protesto eden Batı Şeria'daki Filistinlilere İsrail güçlerinin müdahalesinde onlarca Filistinli hayatını kaybetti.
Lübnan'daki Hizbullah ile İsrail ordusu arasında da 8 Ekim'de sınırda çatışmalar başladı. Hizbullah, Lübnan'a ait ancak İsrail işgali altında olan Kefr Şuba'daki 3 askeri noktaya yönelik saldırı düzenlendiğini açıkladı. İsrail de Hizbullah'a ait çadırları insansız hava aracıyla vurduğunu duyurdu.
Aynı gün ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'e destek amacıyla askeri yardımların yola çıktığını açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı Gallant, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin tam kuşatmaya alınacağını ve bölgeye elektrik, gıda ve yakıt girişine izin verilmeyeceğini duyurdu. İsrail güçleri, sonraki günlerde de Gazze'ye insani yardımların girişini engelleyerek elektrik, gıda ve yakıt akışını kesti.
Batı ülkelerinin çoğu dışında uluslararası toplum, İsrail'in bölgeye gıda, elektrik ve yakıt akışını keserek savaş suçu işlediğini vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye saldırılarla 'Orta Doğu'yu değiştireceklerini' söyledi. Gallant da 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin 'tam taarruza' geçtiğini kaydetti.
Bu açıklamadan sonra İsrail, Gazze'ye hava saldırılarını şiddetlendirdi. Saldırılarda hedef gözetmeksizin yerleşim yerleri vuruldu.
Başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne bomba yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.
Başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne bomba yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.
ABD Başkanı Joe Biden, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, 'ABD, İsrail'in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız.' ifadelerini kullandı.
İsrail'in saldırılarında Anadolu Ajansının (AA) Gazze'deki foto muhabiri Ali Cadallah'ın evi de bombaların hedefi oldu. Saldırıda Cadallah'ın babası ve kardeşleri dahil ailesinden en az 8 kişi hayatını kaybetti.
Hamas, 11 Ekim'de esir aldığı bir Yahudi yerleşimci kadın ile çocuğunu serbest bıraktı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail'e destek için Doğu Akdeniz'e gönderilen USS Gerald R. Ford uçak gemisi grubunun bölgeye ulaştığını bildirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 4 günde Gazze'ye saldırılarında 1055 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 184 kişinin yaralandığını duyurdu.
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in, Gazze ve Lübnan'daki askeri saldırılarında beyaz fosfor bombası kullandığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü de Gazze'yi vuran İsrail askeri birliklerinin fosfor bombası kullandığına dair kanıtları paylaştı. Kanıtlar arasında AA foto muhabirinin çektiği fotoğraflar da yer aldı. Gazze Sağlık Bakanlığı da 13 Ekim'de Durra Çocuk Hastanesi'nin fosfor bombasıyla vurulduğunu açıkladı.
İsrail, 13 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan yaklaşık 1,1 milyon kişiden bölgenin güneyine geçmelerini istedi. Güneye doğru hareket eden yerinden edilmiş kişilerin oluşturduğu konvoy İsrail güçleri tarafından bombalandı. Saldırılarda en az 70 kişi hayatını kaybetti.
Tel Aviv yönetimine bağlı güçlerin saldırılarına rağmen ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya başta olmak üzere Batılı ülkeler, İsrail'in saldırılarına kınama açıklaması yayımlamaktan kaçındı.
Lübnan'ın güneyinde İsrail güçleri tarafından gazetecileri hedef alan saldırıda Reuters haber ajansı çalışanı kameraman İssam Abdullah hayatını kaybetti, 6 basın mensubu yaralandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) 16 Ekim'de Rusya tarafından sunulan ve Gazze'de 'insani ateşkes' talep eden tasarı ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya'nın karşı çıkması nedeniyle kabul edilmedi.
Tel Aviv yönetimi, Gazze'nin kuzeyinde on binlerce hastanın tedavi gördüğü 22 hastanenin tahliye edilmesini istedi ve 15 Ekim'de El-Ehli Hastanesi'ni bombaladı.
İsrail'in Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesi'ne 17 Ekim akşamı düzenlediği saldırıda ise 471 kişi hayatını kaybetti.
Filistinler ile İsrail arasında 7 Ekim'de patlak veren çatışmalarda en yüksek can kaybına yol açan olay, dünya kamuoyunda infiale neden oldu.
Bunun ardından 18 Ekim'de Brezilya'nın sunduğu ve Gazze'ye insani yardım erişimini sağlamak için 'çatışmalara ara verme' çağrısını içeren karar tasarısı, BMGK'de 15 üyeden 12'sinin kabul etmesine rağmen yalnızca daimi üye ABD'nin vetosu nedeniyle geçmedi.
Suriye ve Irak'ta İran destekli milisler, İsrail'e açık destek verdiği gerekçesiyle ABD'nin Irak ve Suriye'deki üslerine roket ve insansız hava araçlarıyla saldırılara başladı.
İsrail, 20 Ekim'de Gazze'de sivillerin sığındığı tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi'ni hedef aldı; saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az 8 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Saldırı sonucu tarihi kilise büyük hasar gördü.
İsrail, 20 Ekim'de Gazze'de sivillerin sığındığı tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi'ni hedef aldı; saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az 8 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Saldırı sonucu tarihi kilise büyük hasar gördü.
Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı 21 Ekim'de geçici süreyle açılarak saldırıların ardından insani yardımların ilk kez Gazze'ye girişi sağlandı.
Kassam Tugayları, 23 Ekim'de Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda, elindeki İsrailli sivil esirlerden 2'sini daha 'insani ve sağlık gerekçeleriyle' serbest bıraktı.