22 yıl sonra yürüdü!

Konya'da oturan evli ve 2 çocuk annesi Sema Çelik, 22 yıl önce baş dönmesi sonucu yürümekte güçlük çekmeye ve denge sorunu yaşamaya başladı. Rahatsızlığı giderek artan Çelik, 2 yıl sonra yürüme fonksiyonlarını tamamen yitirdi. Bir kişinin yardımı olmadan ayağa kalkamayan ve yürüyemeyen Sema Çelik'e, Türkiye'de ve yurt dışında gittiği birçok hastanede teşhis konulamadı.

DAMAR BÜKÜLMESİ YÜRÜMESİNİ ENGELLEMİŞ

Konya'daki bir özel hastanede görev yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün tarafından yapılan kontroller sonrası Çelik'in soldan beyini besleyen atar damar ile beyinciğin arka kısmını besleyen damardaki bükülmeden dolayı beynine yeterince kan gitmediği ve bu yüzden dengesini kuramadığı için yürüyemediği belirlendi.

Yaklaşık 20 gün önce gerçekleştirilen ameliyatın ardından Sema Çelik, tek başına ayağa kalkıp yürümeye başladı. Sema Çelik, gerçekleştirilen tedavinin ardından mutluluk duyduğunu söyledi. Başarılı bir ameliyat gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Üstün, "Ameliyatta bükülen damarları düzelttik ve tekrar bükülmesin diye sabitledik. Ameliyattan sonra şikayetleri azalmaya ve kimsenin yardımı olmadan yürümeye başladı" dedi.

Yaptıkları cerrahi operasyonunun bu tür hastalıklar için yeni bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Üstün, şunları söyledi:

"İnsanlarda özellikle orta ve ilerleyen yaşlarda damar bükülmeleri sıkça görülüyor. Buna bağlı olarak da bükülme olan damarın yerine göre hastalar felç, vertigo, demas, parkinson ve epilepsi gibi rahatsızlıklarla karşımıza gelebiliyor. Bu ameliyatlarla sadece geçici felçler için yapılıyordu. Zaman içerisinde ben bunu geliştirerek bir çok damara uygulanır hale getirdim. Böyle olunca da müdahale edilen hastalık tabloları arttı. Şuan itibariyle bu tür ameliyatları Türkiye'de sadece ben, ekibimde bulunan beyin cerrahi ve nörolog arkadaşlarımla birlikte yapıyorum."

TIPTA YENİ BİR TEDAVİ YÖNTEMİ

Felç, vertigo, parkinson, epilepsi ve demas hastaları için bu ameliyatların yeni bir tedavi yöntemi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üstün, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Bu tür hastalıklara damar bükülmesinin neden olduğunun akla gelmesi ve tespitinin yapılması lazım. Tabi her hastada aynı sonuç alınamayabiliyor. Onun için hastanın tüm çekilen filmlerinin, teşhislerinin birbirini tutması ve hepsini beraber düşünüp karar vermek lazım. Doğru bir tespitin ardından sonuçlar gayet iyi oluyor."