Osmanlı döneminin tarih sayfalarında kalan ve ihmal edilen denizcilik serüveni tarihçiler tarafından araştırılmaya başlandı. TTK'nın organize ettiği Piri Reis Sempozyumu Osmanlı Arşivleri Müzesi'nde başladı. Türkiye ve yurt dışından gelen 102 araştırmacının katıldığı sempozyum, aynı zamanda denizcilik tarihi konusunda uzman kabul edilen isimleri de bir araya getirmesi bakımından önem taşıyor. Çünkü bu anlamda daha önce yapılan bir toplantının ikinci ayağını oluşturan sempozyum, denizcilik araştırmaları anlamında yetersiz kalan girişimlerin çoğalması için önem taşıyor.
'Fora Yelken, Akdeniz ve Gemileri' isimli serginin de açıldığı sempozyumun açılış konuşmasında araştırmacıların karşısına çıkan TTK Başkanı Metin Hülagü, hem Piri Reis dönemine hem de Türk denizcilik tarihine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. 600 yıllık Osmanlı tarihinin en başarılı dönemleri olarak kabul gören Yavuz ve Kanuni dönemlerini denizcilerden bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden Hülagü, büyük medeniyetlerin büyük isimlerle birlikte oluştuğunu kaydetti. Hülagü, "Eğer bir Yavuz Sultan Selim dönemi varsa, eğer Kanuni diye bir zirve döneminden bahsedebiliyorsak herhalde bunun böyle olmasında Piri Reislerin ciddi rolü vardır diye düşünüyoruz. Ama Piri Reis gibi bir komutanın sadece askerlikle yetinmediğini, aynı zamanda bir kaşif, bir ilim adamı olduğunu ve döneminin ötesinde açılımlar yaptığını ifade etmek gerekir." şeklinde konuştu. Hülagü, Türk denizcilik tarihini araştıran araştırmacı sayısının da çok sınırlı olduğunu, bunun semine katılan yerli ve yabancı katılımcı sayısı ile de ortaya çıktığının altını çizdi.
ŞUURLU BİR TERK EDİŞ
Metin Hülagü, Türk denizcilik tarihi için önemli bir dönemi ifade eden II.Abdülhamit dönemine ilişkin de açıklamalar yaptı. Eski bir tartışma olan Abdülhamit döneminde donanmanın ihmal edildiği ve Haliç'te çürümeye terk edildiği iddialarına ilişkin tespitlerde bulunan Hülagü, bilginin doğru fakat yorumların yanlış olduğunu kaydetti. Donanmanın bilinçli bir tercihle çürütüldüğünü anlatan Hülagü, "600 yıllık Osmanlı devletinin en çok konuşulan dönemi Abdülhamit dönemidir. Bunun farklı sebepleri vardır. Hüküm doğrudur ama yorum yanlıştır. Abdülhamit döneminde denizcilik ihmal edilmiştir, donanma Haliç'te çürümeye terk edilmiştir ama şuurlu bir terk ediştir, bilerek yapılmıştır ve öyle yapılması gerektiği için öyle yapılmıştır. Yoksa bir ihanet, gaflet ve donanmayı hakikaten çürütme niyeti yoktur. İhmal edilmiştir, çünkü Abdülhamit dönemi donanmanın işe yaramadığı bir dönemdir. Sınırlarımıza denizle olan münasebetimize, mali yapımıza teknolojik alt yapımıza baktığımızda Abdülhamit döneminde donanmanın ihmal edilmesi gerekmekteydi." değerlendirmesinde bulundu. Hülagü, bunun yerine Padişah Abdülhamit'in bilinçli bir tercih olarak demiryoluna yöneldiğini ifade ederek, "Abdülhamit döneminde demiryollarına önem verilmiştir, çünkü dönem demiryolu dönemidir" dedi.
Seminere katılan özellikle yabancı araştırmacılar da Türk denizcilik tarihine ilişkin tespitlerde bulundu. İngiliz Birmingham Üniversitesi'nden Prof. Dr. Rhoads Murphey, denizcilik tarihine ilişkin araştırmaların azlığından şikayet etti. Seminerlerin bu anlamda iyi bir başlangıç olduğunu anlatan Murphey, Haliç'te donanmanın çürütülmesi yorumlarında Başkan Hülagü ile aynı görüşte olduğunu ifade etti. Murphey, "19. yüzyıldaki Osmanlı bayağı farklı, buharlı gemilere geçiş var. Buharlı gemiler hızlı ama ancak sahillere inebiliyor. Büyük araziler var Anadolu'da. Bu gemiler Osmanlı için yetersiz. Hicaz, Irak, Mezopotamya oralara ulaşmak ancak ve ancak demiryolu ile mümkün. Atatürk de aynı şeyi anladı demiryollarını genişleterek. Çünkü İç Anadolu yani sahil olmayan kısımlar çok geniş." şeklinde konuştu.
Piri Reis de döneminin önde gelen denizcilerinden biriydi. Ancak Kanuni döneminde Umman ve Basra üzerine çıktığı sefer sonrası iç politik hesaplar nedeniyle yargılanmıştı. Devlete itaatsizlik suçlamasıyla idam edilen Piri Reis, çizdiği dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye isimli eserleriyle asırlara meydan okudu.