Koruma polisleri tarafından durdurulan şüpheli araçtan, THY'de kabin memuru olarak çalışan 26 yaşındaki Merve Türkmen çıktı. Gözaltına alınan genç kız, "Tekirdağ'a gidecektim, ailemin yanına. Ama onlar aracı sıkıştırdığımı düşündüler. 'Bomba atacakmışım, aracı patlatacakmışım' diye düşündükleri için arabamı durduruyorlar" diyerek tepki gösterdi. Merve Türkmen hakkında TCK'nın "trafikte genel güvenliğin tehlikeye sokulması" maddesi konusunda hakkında yasal işlem başlatıldı.
Edinilen bilgiye göre, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Ömer Diken ve diğer üye hakimler, "Balyoz Davası'nın gerekçeli kararını yazmak için TEM Otoyolundan korumalı araçlarıyla konvoy eşliğinde mahkeme kaleminin bulunduğu Silivri Cezaevi'ne gelirken, kadın sürücünün kullandığı özel bir otomobil konvoya yaklaştı. Başkan Diken'in aracının önündeki trafik ekibi ve arkasında özel hareket polislerin bulunduğu araçtaki görevliler, 34 DT 2847 plakalı araçtaki kadın sücüyü uzaklaşması konusunda uyardı. Görevliler, yine aynı şekilde 160 kilometre hızlı bir şekilde giderken aracını konvoyun üzerine kırarak, kaza tehlikesine neden olan kadın sürücüye durmasını söyledi. Ancak emniyet şeridinden gitmeye çalışan sürücü, Kınalı gişelerinden geçtikten sonra tekrar Başkan Diken'in bulunduğu araca doğru otomobilini kırdı. Bunun üzerine etrafı sarılarak durdurulan şüpheli otomobilden, 26 yaşındaki Merve Türkmen çıktı. 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, kadın sürücü hakkında trafik cezası kesilmesi ve TCK'nın "trafikte genel güvenliğin tehlikeye sokulması" maddesi konusunda hakkında işlem yapılması için talimat verdi.Türkmen'i gözaltına alan koruma polisleri, genç kızı aracıyla birlikte bir kilometre mesafedeki cezaevi içine getirdi. Kadın sürücü hakkında yasal işlem başlatıldı.
GENÇ KIZ TEPKİ GÖSTERDİ
Türkmen, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin içinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Tükmen, Türk Hava Yolları'nda (THY) kabin memuru olarak çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
"Olay, Kınalı gişelerinin öncesi ve sonrasında oldu. Onlar soldan 130'la gidiyorlardı. Ben de 160'a çıktım. Onları geçmek istedim. Geçmek istediğim için de sinyal verdim. Sağdan, HGS'den geçip dümdüz 800 metre sonra sağa dönüp Tekirdağ'a gidecektim, ailemin yanına. Ama onlar, kendilerini sıkıştırdığımı düşündüler. Adli yönden hiçbir suçum olmamasına rağmen 'bomba atacakmışım, aracı patlatacakmışım' diye düşündükleri için arabamı durduruyorlar. Suçlamadan dolayı asıl ben mağdur durumdayım. Tek başınayım ve tek kişiyim. Konvoydaki insanların şikayet etmesi üzerine hakkımda işlem yapıldı. Seyir halindeyken kapılarını açtılar. Ben biraz yavaşladım. Ondan sonra da önüme kırıp kapattılar. 'Ehliyet, ruhsat' dediler. Dedim ki ‘sen kim oluyorsun'. Kimliğini gösterdi. Ben zaten farkında değildim. "Bizimle buraya geliyorsun' dedi. Hakim bey ile görüştüm. O, benden özür beklemiş. Ben de dedim ki ‘Yapmadığım bir şey için sizden özür dileyemem.' Ben evime gidiyordum. Böyle bir şey yok. Kabul etmedim. Bunun üzerine 'gerekli işlemleri yapın' dedi. 26 yaşındayım, tek başınayım. 50 tane adam bana eşlik ederekten buraya getiriyor, hiçbir şekilde bırakmıyor" diye konuştu.
OLAYI YAKINLARINA ANLATTI
Bir süre Silivri Cezaevi'nde bekletilen Türkmen, cep telefonuyla olayı babası Ali Türkmen'e anlattı. Genç kız, telefonda babası Ali Türkmen'e "Jandarma geldi, tutanağa bakıyor. Ben zaten tutanağı imzalamadım. Tutanakta yanlış ifadeler var. Yok, sinyal vermemişim. Ben sinyal verdim. Ani şekilde onların önüne çıkmışım. Hayır, öyle bir şey yok. Sinyalli bir şekilde, normal seyir halinde gidiyordum. O yüzden ben de imzalamadım. İtiraz ettim. Jandarma geldi, bakalım şimdi ne olacak" dedi.
Daha sonra Merve Türkmen, jandarma görevlileri tarafından ifadesine başvurulmak üzere İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
DİKEN: 2 DEFA CİDDİ KAZA ATLATTIK
Konuyla ilgili gazetecilere bilgi veren Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Balyoz Davası'nda ve BDP milletvekili Sebahat Tuncel davasında cezaların verilmesinin ardından güvenlik güvenlik tedbirleri artırıldığını söyledi. Diken, şöyle konuştu:
"Basit bir tamir işi için gelen tamirci bile lojmanlara girdiğinde gideceği eve polis nezaretinde götürülüyor. Bizim makam araçları basit anlamda bir makam aracı değildir. Ciddi anlamda kişilerin güvenliğini sağlamak amaçlıdır. 2 defa ciddi kaza atlattık. Makam aracıyla bile giderken aşırı hız yapılmaması konusunda sık sık kendi ekibimi uyarırım. Otobanda 120 kilometrenin geçilmemesini isterim. Ekibimde bulunanlara, trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmamaları ve aşırı sürat yapmamaları yönünde talimat veririm. Bizim durumumuz gereği de konvoy dışında bir araç ile uzun süre yanyana gitmeyiz. Görevliler, uyarırlar."
Aracın durdurulmasından sonra Merve Türkmen'in görevliler tarafından yanına getirildiğini belirten Diken, " 'Bizim de çoluk çocuğumuz var' dedim. Onun da 'Neyse cezası öderim' şeklinde açıklaması oldu. Ben de 'Özür dilemeniz gerekirken neden böyle davranıyorsunuz?' dedim. Sonra da görevlilere gereğini yapmalarını söyledim" diye konuştu.