Veteriner Dr. Can Demir, hastalanan hayvanların et tacirleri tarafından ucuz fiyata satın alındığını, daha sonra bu etlerin salam, sosis, kıyma yapımında ve et lokantalarında kullanıldığını iddia etti.
Soz konusu hastalığa özellikle Hatay, Adana ve Mersin'de daha sık rastlanıyor. Veteriner Demir, Retail News Dergisi'ne verdigi röportajda, hayvanlarda görülen üç gün hastalığının daha çok yağışın olmadığı yerlerde ve su kaynaklarının etrafında bulunan hayvanlarda görüldüğünü dile getirdi. Kısa süreli ateş, titreme, topallık ve kaslarda güçsüzlükle ortaya çıktığını ve daha çok Asya, Avrupa, Avustralya ve Orta Doğu'da hayvanlar arasında görülen bir çeşit sığır hastalığı olduğunu aktaran Demır, hastalığın süt veriminde düşüş ve kısırlığa neden olduğunu kaydetti. Demir, "Ölüm oranı genellikle düşüktür (yüzde 5-15), bakımı iyi olan hayvanlar hastalıktan daha çok etkilenmektedir, yağ oranı yüksek olan hayvanlarda ise ölüm oranın yüzde 30'a kadar çıkabilir. Virüs ülkemize güney komşularımızdan bulaşmakta ve genellikle de temmuz-ekim aylarında ortaya çıkmaktadır." bilgisini verdi.
Ancak hayvan sahiplerinin veterinere bilgi vermeden ölüm anındaki hayvanı kesip, ucuza et almaya çalışan et tacirlerine verdigini ileri süren Can Demir, şöyle devam etti:
"Tacirler bu etlere hayvan başına 200-300 TL'dan fazla para vermiyor. 4 bin -5 bin TL'lik büyük süt inekleri, tosunlar ilaç parasını dahi kurtarmayacak bir ücrete yok pahasına satılıyor. Zaten kasaplar da dana etine doymuş durumda, etleri şoklayıp saklıyorlar. Ölüm anında satılan etler de kıyma, salam, sosis olarak veya hazır yemek ve lokantalarda hepimizin masasına gelmesi kaçınılmazdır. Bölgedeki Mezbahaneler her gün hasta dolduğu için kesime sevk edilen hayvanlarla dolu durumda."