Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (ECO) Bakü'de yapılan 12. zirvesine katıldı. Burada 11. 'Zirve Başkanı' sıfatıyla açılış konuşması yapan Erdoğan, üye ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesinde önemli olan unsurların arasında yatırımların korunması ve teşvikini öngören anlaşma olduğunu belirtti.
Bu anlaşmanın bir an önce uygulamaya alınmasının gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Transit Ticaret Çerçeve Anlaşması'nın da hayata geçirilmesinin üzerinde durulması gereken bir husus olduğunu söyledi.
Tarım alanında son yıllarda yürütülen projelerle önemli hamlelerin yapıldığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu hamlelerin devamının getirilmesi ve projelerin başarıyla sonuçlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye olarak projelerin hayata geçirilmesi için gerekli katkıyı vermeye hazır olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
'Koordinatörü olduğumuz ECO Bölgesel Gıda Güvenliği Programı'nın uygulanmasına yönelik gayretlerimiz devam ediyor. Programın uygulamasını yürütecek bölgesel koordinasyon merkezinin kuruluşuna ilişkin çalışmalar sürüyor. Bu programın başarıyla uygulanması ancak bundan yararlanacak bütün ülkelerin birlikte çalışmasıyla mümkündür. Hepimizin bu konuda gereken gayreti göstermesi gerekiyor. Bu vesileyle üye ülke tarım bakanlarını 13-16 Kasım'da Antalya'da düzenlenecek 5. ECO Tarım Bakanları Toplantısı ve 2. Donörler Toplantısı'na davet ediyorum.'
-'Tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandırmalıyız'-
Ulaştırma sektörünün her ülkenin kalkınmasında ve ilerlemesinde hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, yeterli ulaşım hizmeti olmadan sosyal ve ekonomik hayatı canlı tutmanın mümkün olmayacağını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Bu doğrultuda özellikle ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek Avrasya, Orta Asya ve Kafkasya bölgesinin potansiyelini değerlendirmek için Tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandırmalıyız. Geçmişte binlerce yıl kadim medeniyetler arasında köprü görevini gören Tarihi İpek Yolu'nu canlandırmak için Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na önemli görevler düşüyor. Üç kıta arasındaki önemli ticaret yolları ve enerji güzergahlarının merkezinde yer alan bölgemizi yeniden eski ihtişamlı günlerine kavuşturmayı tarihi misyonumuz olarak görüyoruz. Bu çerçevede İslamabad-Tahran-İstanbul ve Kırgızistan-Tacikistan-Afganistan-İran güzergahlarının Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde iki ana karayolu koridoru olarak belirlenmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Bugün burada ülkelerimiz arasında tüm işbirliği imkanlarının daha da geliştirilebilmesi konusunda fikir alışverişinde bulunarak geleceğe yönelik yapıcı kararlar alacağımıza inanıyorum. Ticari ilişkilerimizin bel kemiğini oluşturan uluslararası taşımacılığın kolaylaştırılması bu doğrultuda büyük önem taşıyor. Diğer taşıma türleriyle karayolu taşımacılığının da potansiyelini ve gelecek perspektifini irdeleyerek önümüzdeki döneme yönelik çözüm önerileri geliştirmeliyiz.'
Bu alanda Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde önemli kararların alındığını da belirten Erdoğan, 'Transit Taşımacılık Çerçeve Anlaşması'nın uluslararası taşımacılığı kolaylaştıran kuralların uygulanmasına yönelik projelere verdiğimiz desteği önümüzdeki dönemde de devem ettirmeliyiz' dedi.
-Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi-
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan en önemli işbirliği projelerinden biri olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, projenin bölgenin refahına büyük katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
ECO'nun BM ve BM ihtisas kuruluşlarıyla yaptığı işbirliklerini önemli gördüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
'Yine üyelerimizin tamamının temsil edildiği İslam İşbirliği Teşkilatı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın daimi başkanlığını yaptığı İSEDAK ile olan ilişkilerimizi daha da geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunlarla birçok açıdan teşkilatımıza benzeyen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ile kurulan ilişkilerin derinleştirilmesinin tüm üye ülkelerin ortak menfaatine olduğunu düşünüyorum.
2010'da İstanbul'da gerçekleştirilen ECO Zirvesi'nde kurulmasına karar verdiğimiz Akil Adamlar Grubu şimdiye kadar 8 toplantı yapmış ve raporunu tamamlamış bulunuyor. Söz konusu raporda yer alan teşkilatın yeniden yapılandırılması, sekretaryanın verimli bir işleyiş kavuşturularak profesyonel kadrolarla desteklenmesi önerilerini yerinde görüyoruz. Yine bu raporda işaret edilen üye ülkelerin teşkilata yönelik aidiyet duygularının geliştirilmesi, işbirliği projelerinde zaman israfını önleyecek şekilde seçici davranılması gibi önerileri de destekliyoruz. Bu raporda belirtilen düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önümüzdeki dönemde ECO'ya yeni bir dinamizm ve güç kazandıracağına inanıyorum.'
-'Dünya Kız Çocuklar Günü'-
2010 yılının Aralık ayında devralınan dönem başkanlığında ECO vizyonunun geliştirilmesine ve bazı kurumsal eksikliklerin giderilmesine önem verdiklerini bildiren Başbakan Erdoğan, iki yıl boyunca dönem başkanı olan Azerbaycan'ın da görevini teşkilatı daha ileri götürecek bir vizyonla yürüteceğine inandığını söyledi.
ECO bünyesindeki işbirliğinin yansıması olarak Ankara'da faaliyete geçen ECO Eğitim Enstitüsü'nün faaliyete geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, enstitünün üye ülkeler arasında eğitimde işbirliğinin geliştirilmesine önemli katkıda bulunacağını kaydetti.
ECO 2012 ödülünü alan yazar, sanatçı ve tarihçilerle edebiyat ödülünü kazanan Sezai Karakoç'u da tebrik eden Başbakan Erdoğan, Türkçe konuşan ülkelerle ilgili yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Konseyi Toplantısı'nda, Türkçe Konuşan Ülkeler Konseyi'nin, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na gözlemci statüsünün onaylanmasını da memnuniyetle karşıladığını söyledi.
1979'dan beri İslam İşbirliği Teşkilatı'na gözlemci olan KKTC'nin de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na 'Kıbrıs Türk Devleti' adıyla gözlemci statüsünün Bakanlar Konseyi'nce onaylanmış olması bizleri gerçekten çok sevindirmiştir' diyen Başbakan Erdoğan, uluslararası teröre de değindi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
'Hayati bir önem taşımakta ve adete bir sembol haline gelmesi noktasında bizim için önemli, o da sevgili kızımız Malala'ya yapılan terör eyleminin bağışlanır, affedilir hiçbir yanı yok. Benzer bir olayı da iki gün önce maalesef İstanbul'da bir üniversiteli kızımızla yaşadık. Buraya da yine maalesef eve giren bir vahşi hem orada öldürüyor bir de tabii taciz ediyor, tecavüzde bulunuyor. Bu olaylar ne yazık ki her geçen gün dünyamızda artıyor. Norveç'te geçen yıl yaşanan olay da bir başka boyutu. Bütün bunlara karşı bizlerin hem kendi bünyemizde hem de bunu BM Genel Kurulu'nda, BM Güvenlik Konseyi'nde ve uluslararası gerekirse kurumlar oluşturmak suretiyle bu işin üzerine gitmeyi hem insani hem İslami bir görev olarak telakki etmemiz lazım ve bunun da üzerine ayrıca ısrarla gitmemiz gerekiyor. 11 Ekim'i, BM Güvenlik Konseyi'ne 'Dünya Kız Çocuklar Günü' ilan etme teklifini yaptık bu da 'Dünya Kız Çocuklar Günü' olarak ilan edildi.'