14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Esed rejiminin bombardımanında yüzü yandı, hayatı karardı! Tek isteği ise evlatlarına sarılmak

Mahir Ebu Muhammed, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin düzenlediği hava saldırısında göğsünden ve sırtından yaralandı. Yüzünün bir kısmı da yanan Muhammed'in yüreği ise çocuklarına sarılmak istediği her an daha çok yanıyor. Muhammed, 'Saldırıdan önce çocuklarımla oynardım, severdim şimdi ise kucaklayamıyorum benden ürperiyorlar. Beni gördüklerinde uzaklaşıyorlar' dedi.

AA3 Temmuz 2020 Cuma 11:39 - Güncelleme:
Esed rejiminin bombardımanında yüzü yandı, hayatı karardı! Tek isteği ise evlatlarına sarılmak

Halep iline bağlı Urim el Kubra beldesinde, Esed rejimine ait savaş uçaklarının saldırısında birçok yerinden yaralanan Muhammed, maddi imkanlarının yetersizliği nedeniyle yarıda bıraktığı tedavisini tamamlamak istiyor.

Aldığı yaralar sonrasında konuşma güçlüğü de çeken Mahir Ebu Muhammed, AA muhabirine, yüzündeki yara nedeniyle çocuklarının kendisinden korktuğunu söyledi.

Muhammed, "Evlatlarımın yanına yaklaşamıyorum. Saldırıdan önce çocuklarımla oynardım, severdim şimdi ise kucaklayamıyorum benden ürperiyorlar. Beni gördüklerinde uzaklaşıyorlar." ifadesini kullandı.

Türkiye'de bir süre tedavi gördüğünü belirten Muhammed, şöyle devam etti:

"Doktorlar, göğsümdeki ve sırtımdaki şarapnel parçalarını çıkardı. Yüzümde bir parça kaldı. Tedavime, kampta kalan aileme bakmak zorunda olduğum için devam edemedim. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Türkiye'de kendi masrafımı, kampta bakmakla yükümlü olduğum ailemin masrafı ağır geldi. Tedavimi yarıda bırakmak zorunda kaldım."

Muhammed, psikolojisinin bozulduğunu vurgulayarak, "Sokağa çıktığım zaman görünüşüm sebebiyle insanlar bana bakıyor, bazıları ise dalga geçiyor. Yüzümü ve saçımı yıkayamıyorum. Bazen tek başıma kalıyorum ve yüzümü yıkamayı hayal ediyorum. Allah’ım benim bu durumumu görecek." diye konuştu.

- İDLİB'DE DURUM 

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.

Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi.

Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.

Türkiye ve Rusya, 12 Ocak 2020'de ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü.

Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı, son ateşkes 6 Mart 2020 saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim ve destekçilerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.