20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Göçmenlerle ilgili provokasyonlar! İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı: Hedef seçim, hedef turizm, hedef güvenli bölgeler

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, 'Ayasofya'da çekilen görüntülerdekiler göçmen miydi? Ülkemizde maalesef her gördüğü esmer tenliyi göçmen zanneden bir anlayış var. Türkiye geçen yıl Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan 4 milyon 512 bin turist geldi. Siz hiç bunların 'turist ya da göçmen olarak' ayırt edildiğini gördünüz mü? Bu coğrafyadan gelen herkese 'göçmen' muamelesi yapmaya eğilimli bir anlayışın hakim olması için çalışıldığını görüyoruz. Hedef seçimler, hedef turizm, hedef güvenli bölge...' dedi.

8 Mayıs 2022 Pazar 23:20 - Güncelleme:
Göçmenlerle ilgili provokasyonlar! İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı: Hedef seçim, hedef turizm, hedef güvenli bölgeler

Her bölümü merakla beklenen 24 TV Arafta Sorular programını bu haftaki konuğu, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı oldu. Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Çataklı, özellikle göçmen meselesinde girişilen provokasyonlarla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.

Ayasofya'da çekilen ve çarpıtılan görüntülerden örnek veren Çataklı, " Ülkemizde maalesef her gördüğü esmer tenliyi mülteci zanneden bir anlayışın oluşması için çalışanlar var. Türkiye geçen yıl Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan 4 milyon 512 bin turist geldi. Siz hiç bunların 'turist ya da göçmen olarak' ayırt edildiğini gördünüz mü? Bu coğrafyadan gelen herkese 'göçmen' muamelesi yapmaya eğilimli bir anlayışın hakim olması için çalışıldığını görüyoruz. İslam coğrafyasından Türkiye'ye gelen turistlere yönelik böyle bir algı oluşturulmak isteniyor. Peki neden ayrım yapılmıyor? İçeride bir huzursuzluk çıkararak, bütün sorunların sebebi olarak göçmenleri göstererek, onları şeytanlaştırarak seçimleri etkilemeye dönük bir hazırlık yapılıyor. Bunun nedenlerinden biri 2023'teki seçimler. Seçimleri etkilemeye çalışıyorlar.

Ayrıca, Türkiye'nin turizm sektörünü olumsuz etkilemeye çalışıyorlar. Sadece bu coğrafyadan gelenler için değil, iş öyle bir yere gider ki, birileri çıkıp "Edirne'de Bulgar istemiyorum" diğeri "Van'da İranlı istemiyorum" derse, "Rusların Antalya'da, İngilizlerin İzmir'de ne işi var" derse bu iş nereye gidecek? Bu işin bir ekonomik tarafı da var. Tüm bu gerilim sonrası, bütün bu coğrafyayla ekonomik ilişkileri etkilenecek. Türkiye'nin büyüme anlayışına halel gelecek doğal olarak. Bir hedef de budur.

Sadece bunlarla da sınırlı değil. Bir diğer mesele, kritik başlıklardan bir tanesi de Suriye'de oluşturmaya çalıştığımız güvenli bölge. Orada yaptıklarımızın ortadan kaldırılması, bizim orada yanlış adımlar atmamızı isteyen, bizi ona zorlayan bir anlayış var. Türkiye'nin oradan çıkması durumunda, örneğin Afrin'e kimlerin yerleşeceği, sonrasında neler olacağını da herkesin mutlaka dikkatli düşünmesi lazım.

Bakan Yardımcısı Çataklı'nın açıklamalarından satır başları:

Eskiden yalan söylemek yüz kızartıcı bir durumdu. Ama maalesef geldiğimiz aşamada yalan işi sistematik bir hale geldi. Göçmenler üzerinden maalesef çok büyük bir dezenformasyonla karşı karşıya kaldık.

'Sessiz istila' etiketiyle yapılan tüm paylaşımları arkadaşlarımız inceledi. Bu paylaşımların yüzde 42'si bot hesaplar tarafından yapıldı. Bu bot hesapları incelediğimizde de yüzde 31'nin FETÖ yanlısı hesaplar olduğunu gördük.

Ülkemizde 5 milyon 500 bin 690 yabancı var. Kayıtlarımızda, geçici koruma altında olan 3 milyon 762 bin 686 Suriyeli var.

192 ülkeden 1 milyon 417 bin ikametli var. Bunlar düzenli göçmen. Bunların içerisinde öğrenciler var, iş insanları var.

Ülkemizde maalesef her gördüğü esmer tenliyi mülteci zanneden bir anlayış da var.

Kritik başlıklardan bir tanesi de Suriye'de oluşturmaya çalıştığımız güvenli bölge. Bizim orada yanlış adımlar atmamızı isteyen, bizi ona zorlayan bir anlayış var.

Biz bayramda 'gidiş gelişi' kapattık. Gidişi kapatmadık. Şu anda isteyen herkes gönüllü olarak 'ben dönüyorum' dediği zaman zaten dönüyor.

Bu tür durumlarda 'açık kapı politikasını' uygulamış tek ülke 'Suriyeliler üzerinden baksak bile' Türkiye değil.

Türkiye'nin baştan beri temel politikası, gönüllü, onurlu ve güvenli olarak (Suriyelilerin) evlerine, yurtlarına dönmelerini temin etmek. Yaptığımız araştırmalara göre, gerekli şartlar oluştuğunda geri dönmek isteyenlerin oranı yüzde 70'in üzerinde.

Bazıları göç politikamızın olmadığını söylüyor. Biz sınırımızın ötesinde, Suriye'de 6 milyon insanı tuttuk. 2 milyon insanı İran'da tuttuk.

Sayın Bakanımız Süleyman Soylu, zamanının çok önemli bir kısmını sınır hatlarında geçiriyor. Suriye'de, İdlip'te, Çobanbey'de, Cerablus'ta geçiriyor. Ama birileri bu emeği görmüyor.

2021 yılı itibarıyla Suriye uyrukluların suç oranı kendi içlerinde yüzde 1,3. Kendi vatandaşlarımızda bu oran 2,1.

Devletten maaş almıyorlar, üniversiteye sınavsız girmiyorlar. Her üniversiteye giren Suriyeliye burs verilmiyor.

1700'lerde olan geri gönderme kapasitemizi 20 binlere çıkarttık. Bu ay 20 bin kapasiteli geri gönderme merkezimiz oluyor.

Orta Doğu'dan ve Kuzey Afrika'dan gelen turistlere de aynı muamelenin yapılmak istendiği çok açık. Gözünün rengine, saçının rengine, teninin rengine göre farklı tutum alanlar olduğunu görüyoruz.

  • İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı
  • esra elönü
  • arafta sarular