23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Yunanistan'ın yalan siyaseti çöktü! İşte komşunun hazmedemediği gerçekler

Son olarak Ayasofya'nın cami olmasını hazmedemedikleri için Türk bayrağı yakıp Türkiye'nin meşru politikalarına karşı akıl dışı tezler ileri süren Yunanistan'ın iddialarını ve gerçekleri masaya yatırıldı.

2 Ağustos 2020 Pazar 11:16 - Güncelleme:
Yunanistan'ın yalan siyaseti çöktü! İşte komşunun hazmedemediği gerçekler

Türk bayrağını yakma cüretini dahi gösterenlere gerektiği şekilde müdahale etmeyen Atina yönetiminin "Doğu Akdeniz, Ayasofya, Kıbrıs ve göçmenler" konusundaki mesnetsiz yalanları masaya yatırıldı. Son olarak Türkiye’nin Ayasofya’yı ibadete açmasına ‘anlamsız’ bir tepki veren Yunanistan'ın yalan siyasetini çökerten gerçekler şöyle...

YALAN 1: Yunan sularında doğal gaz arayan Türkiye savaş unsurlarıyla Ege adalarını tehdit altında tutuyor.

GERÇEK: Türkiye, Yunanistan'ın hâkimiyet alanına girerek herhangi bir doğalgaz arama faaliyeti yürütmedi. Türkiye, BM tarafından TPAO'ya verilen ruhsatla doğal gaz arıyor. Atina ise Türkiye'yi Antalya körfezine sıkıştırmaya çalışıyor.

YALAN 2: Türkiye, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Ayasofya'yı camiye dönüştürdü. Buna karşı yaptırımlar uygulanmalı.

GERÇEK: Başkentinde cami bulunmayan tek Avrupa ülkesi olan Yunanistan, batı Trakya'daki Müslümanların dini özgürlüklerini kısıtlıyor. Birçok Avrupa ülkesi Ayasofya'nın Türkiye'nin egemenlik meselesi olduğunu kabul etti. UNESCO listesindeki Ayasofya, Dünya Kültür Mirası olarak her inançtan insanın ziyaretine açık.

YALAN 3: 46 yıldır Kıbrıs'ın Kuzeyinde askeri güçle yasadışı olarak çalışmalar yürütülüyor.

GERÇEK: Kıbrıs Barış Harekatı öncesi adada yaşayan Türkler 3 kilometrelik alana sıkıştırılarak Rumlar tarafından katliama uğratıldı. Türkiye, Atina'nın hiçbir çözümü kabul etmeyen tutumu üzerine Kıbrıs Barış Harekâtı'nı başlattı.

YALAN 4: Türkiye, Yunanistan ve Avrupa'ya yasadışı göçmen akışını teşvik ediyor.

GERÇEK: Milyonlarca Suriyeli sığınmacıyı yıllardır topraklarında misafir eden Türkiye, Avrupa tarafından verilen hiçbir sözün tutulmaması üzerine kapıları açtı ancak, ülkede bulunan kimseyi bir zorlamaya tabi tutmadı. Göç edenlerin büyük kısmı da Yunanistan'da kalmayı değil, Avrupa ülkelerine geçmeyi planlıyordu. Buna rağmen, Yunanlılar mültecilere ateş açtı, nehirden geçmek isteyenlerin botlarını batırdı.