Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser tedavisinde önemli bir yer tutan radyoterapideki en büyük zorluğun, tedavi sırasında tümörü görüntüleme ve organ hareketlerine bağlı tümörü takip etmedeki zorluk olduğunu ifade etti.
Eski radyoterapi tekniklerinde, tümörün belli bir organda olduğu varsayılarak ezbere şekilde geniş alan ışınlama yapıldığını anlatan Önal, bu teknikte yan etkilerin fazla olduğunu vurguladı.
2000'li yılların başlarında ise radyoterapinin tomografi görüntülemesi eşliğinde yapılmaya başladığını aktaran Önal, şöyle devam etti:
"Artık son 2-3 yılda radyoterapide daha detaylı görüntüleme teknikleri kullanılmaya başlandı. Bu teknikler, neredeyse milimetrik hatayla tümörün yerini tespit ederek kanserli bölgeye radyasyon verme imkanı sağladı. Bunun da artık günümüzdeki karşılığı MR Linak teknolojisi. Tedavi sırasında 1.5 Tesla MR kullanılarak daha kaliteli görüntüleme yapılmakta ve tedavi edilecek kanserli bölgeyi daha rahat görebilmekteyiz. Bu teknoloji sayesinde artık MR eşliğinde radyoterapi yapmaya başladık. Bu teknoloji ile diğer tetkiklerde göremediğimiz karın içi ya da derin yerleşik tümörlerin yerini artık net bir şekilde tespit edebiliyoruz. Böylece tümörü tedavi sırasında da takip edebiliyoruz. Tedavi sırasında oluşabilecek en ufak bir organ hareketlerine bağlı olarak oluşabilecek yanlış tedavileri ortadan kaldırabiliyoruz. Bu, gerçekten çığır açan bir teknoloji. Gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki bu teknolojiyle artık tümörü ıskalamadan tedavi edebiliyoruz. Radyasyon onkolojisi camiasına da oyunbozan teknoloji olarak geldi. Biz, ne mutlu ki Türkiye'de ilk merkez olarak 1.5Tesla MR Linak Teknolojisi'ni kullanmaya başladık. Bundan daha mutluluk verici husus ise merkezimizin dünyada bu teknolojiyi kullanan 19. merkez haline gelmesi. Dünyada artık sayılı kanser tedavi merkezlerinde kullanılan teknolojinin aynısı burada da kullanılabilir hale geldi."
Önal, yeni teknoloji sayesinde radyasyonun tümörlü bölgeye yüksek doğrulukla uygulanabilmesi nedeniyle çevre organlarda en üst düzeyde koruma sağlanabildiğini anlattı.
- TEDAVİ SÜRESİ 5 GÜNE KADAR KISALIYOR
Konvansiyonel radyoterapi ile uygulanan 5-7 haftalık tedavilerin, MR Linak ile 1-5 güne kadar kısaltma imkanı sağladığını aktaran Önal, böylece özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olduğu bugünlerde hastaların hastaneye gelme süresini kısaltma adına önemli avantajlar getirdiğini vurguladı.
Prof. Dr. Hüseyin Önal, teknolojinin her türlü kanser türü tedavisinde kullanılma potansiyeli taşıdığını belirterek daha çok prostat, pankreas, meme kanserinde etkili uygulama sonuçlarının bulunduğunu ayrıca tedaviden sonra tümör nüksetmiş hasta tedavisinde de kullanılabileceğini belirtti.
Bu teknolojinin kullanımı konusunda dünyaya öncülük edeceklerini belirten Önal, "Artık hem Türkiye'de hem de dünyada meslektaşlarımız bizim yaptığımız işleri takip edecek. MR Linak teknolojisini kullanacak merkezlere de eğitim verme yetkimiz olacak. Bu da Türkiye adına gururlandırıcı bir husus." ifadelerini kullandı.