Özel bir şirkete ait 23 bin grostonluk petrol tankeri M/T Rocket, 2 Ocak 2011 günü saat 04.30'da Litvanya'nın Klaipeda Limanı'ndan, Hollanda'nın Rotterdam Limanı'na gitmek üzere yola çıktı.. Sabah saat 08.30 sıralarında makine dairesinde ekip arkadaşları ile birlikte çalışan Başmühendis Muzaffer Utku Cinkara, işlerini bitirdikten sonra kamarasına dinlenmeye çekildi. Cinkara, rutin olarak verdiği öğle raporunu getirmeyince, gemi kaptanı genç mühendisin bulunmasını istedi. Ancak gemi personelinin aramalarına rağmen Cinkara bulunamadı.
Kaptanın talimatıyla Deniz Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi'ne (Maritime Rescue Coordination Center-MRCC) çağrı yapıldı. Çağrı üzerine Litvanya MRCC civardaki tüm gemileri uyararak arama çalışmalarına yardımcı olmalarını istedi. Litvanya Hava Kuvvetleri'ne ait helikopter deniz üzerinde arama yaptı ancak, genç mühendisin izine rastlanamayınca şirket aracılığıyla Adana'daki ailesine haber verildi. 22 aydır umutla bekleyen aile, ödüllü mühendisin bulunması için Adana ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Adana Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı verirken, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı araştırmaya devam ediyor.
Oğlunun 30'a yakın kişinin bulunduğu bir gemiden kaybolduğunu anımsatan Sinan Cinkara (61), “O günden sonra bir daha haber alınamadı. Bütün müracaat ettiğimiz kurumlardan bir sonuç çıkmadı. Herkes (araştırmalar devam ediyor) diyor ancak hala olumlu bir sonuç yok. Onun için ben Adana ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Adana takipsizlik verdi, İstanbul ise konuyu araştırmaya devam ediyor. Ama benim oğlum kesinlikle kendiliğinden kaybolacak bir insan değil. Çünkü oğlumun borcu yok, kumarı, içkisi yok, tam aksine gittiği yerlerde çok başarılı olmuştur” dedi. Anne Güler Cinkara (59) ise tek istiğinin oğlunun sağ salim bulunması olduğunu ifade ederek, “Evlat acısı çok kötü bir şey. O kaybolduğundan beri bize hayat zindan oldu. Biz hiçbir tarafa sığmıyoruz” diyerek ağladı.