13 Aralık 2024 Cuma / 12 CemaziyelAhir 1446

'Ölü yıkamak için mi İmam Hatip'e geldiniz'

Usta’nın Hikayesi adlı belgeselde hayatını anlatan Başbakan Erdoğan İmam Hatip'i okuduğu dönemde yaşadığı anısını anlattı.

4 Eylül 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
'Ölü yıkamak için mi İmam Hatip'e geldiniz'
Beyaz TV'de Usta’nın Hikayesi adlı belgeselde hayatını anlatan Başbakan Erdoğan, İmam Hatip yıllarında öğretmenlerinin kendilerine “Ölü yıkamak için mi imam hatibe devam ediyorsunuz’ sorusunu sorduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın İmam Hatipli oluşunun zaman zaman tartışmalara da sebebiyet verdiğini söyleyen moderatör Ferda Yıldırım, Başbakan'a ötekileştirmeye dair okurken ne tür sıkıntılarla karşılaştığını sordu.

İmam Hatip'e ilkokuldaki müdürünün vasıtasıyla başladığını belirten Erdoğan, okul müdürünün imam hatipli anlayışında bir insan olmadığını söyledi. Okul müdürünün babasını okula davet edip, 'Tayyip 'i buraya gönderelim dediğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Babam da bunu sevdi 'hocam siz nasıl biliyorsanız öyle, biz size emanet ettik dedi.'Böylece gittik imtihana girdik ve imtihan neticesinde imam hatibe girdik. İmam hatip öyle her geleni içeri aldıkları bir yer değildi. İmtihana giriyorsunuz, imtihan neticesinde oraya girebiliyorsunuz” diye konuştu.



ÖLÜ YIKAMAK İÇİN Mİ İMAM HATİBE GELDİNİZ

O zamanki ötekileştirmenin farklı olduğunu belirten Erdoğan öğretmenlerinin “Ölü yıkamak için mi buraya geldiniz, bütün diğer liseler varken ne işiniz var burada” diye sorduklarını belirtti. Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; “O zaman bu ötekileştirmenin aslında kullandığı jargon buydu. 'Ölü mü yıkayacaksınız, cenaze bunlarla mı uğraşacaksınız, ne işiniz var. Rahat rahat üniversiteye gidemezsiniz. Sadece Yüksek İslam Enstitüsü 'ne gidebilirsiniz'diyorlardı. Ya da fark dersleri vereceksiniz, fark derslerini verdikten sonra normal üniversiteye gideceksiniz. Ben okuduğum dersi fark ders olarak gittim Eyüp Lisesi'nde verdim. Altı dersten gittim Eyüp Lisesi'ni de bitirdim. Eyüp Lisesi'nden diploma aldım ve Eyüp Lisesi'nden aldığım diploma ile Marmara Üniversitesi 'ne girdim. O zaman Aksaray Ticaret ve İktisat Fakültesi'ydi. Yani imam hatip diplomam evde duruyordu. İmam hatibe ötekileştirme orada başlamıştı. Bizim Mehmet Eli Bey de öyledir. Aynı okulda okuduk, onlar da aynı şekilde gittiler lise bitirdiler. Bizim kuşaklar dışardan lise bitirdi. Aksi takdirde Erzurum Atatürk Üniversitesi gibi bazı yerler alıyordu, Yüksek İslam 'a gidebilirsin bunun dışında her yer size kapalı. Önümüz açıldı ama bunu bizden sonraki kuşaklar elde etti. Daha sonra biliyorsunuz malum 28 Şubat; 28 Şubat ile birlikte tekrar imam hatiplerin önü kapandı. O dönemin birçok yöneticisi imam hatiplerde hangi derslerin okutulduğunu bilmiyor. İmam hatip deyince zannediyor ki Kur 'an, Arapça, Tefsir, Fıkıh bunlar okunuyor sanıyor. Hiç alakası yok; bunlar da okunuyor ama bunun yanında edebiyattı, Türkçe'ydi, fizikti, kimyaydı, matematikti tüm bunların hepsini okuduk. Felsefe, sosyoloji hepsini okuduk.