14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Taşgetiren: Erdoğan nefretini Türkiye nefretine dönüştürdüler

Cemaat'in işi Charlie Hebdo'yu sahiplenmeye kadar vardırdığını belirten Ahmet Taşgetiren, artık Erdoğan nefretinin Türkiye nefretine dönüştürüldüğünü söyledi.

stargazete.com-özel16 Ocak 2015 Cuma 07:00 - Güncelleme:

24 TV'de Halime Kökçe'nin sunduğu Yeni Türkiye programında Gülay Göktürk ve Ahmet Taşgetiren, Fransa'daki Charlie Hebdo baskını, sonrasında yaşananlar ve paralel yapının bu olayda yaşadağı dramatik savrulmayı değerlendirdi. 

Paralel yapının Erdoğan nefretini Türkiye nefretine dönüştürdüğünü, dini ve milli her olayda Tayyip Erdoğan'ın durduğu yerin tam karşısında durmaya çalıştığını belirten Ahmet Taşgetiren, mevzunun gelip Hz. Peygamber'e (S.A.V) dayandığında bile paralel yapının Erdoğan nefretini seçtiğini, dolayısıyla yine yanlış safta yer aldığını söyledi. Taşgetiren, paralel yapının bu noktada ciddi bir özeleştiri yapması gerektiğini, çünkü artık tabanın bu başkalaşmayı, savrulmayı sahiplenemeyeceğini ifade etti. 

Ahmet Taşgetiren konuyla ilgili şöyle konuştu: 

"CAMİA BÜNYESİ BU KOPUŞU KALDIRAMAZ"

Bir ön safta görünen yapı var. O görünen yapıyla taban arasında çok ciddi bir duygu kopuşu olduğu kanaatindeyim. Camia tabanının, önde görünenlerin tavrını tasvip ettiğini sanmıyorum. Ama bir tavır da koyamıyor olabilirler. O bağlılık efsunu henüz ortadan kalkmamış görünüyor. Mesela seçimlerde CHP'ye oy verdirmek. Bu Camia bünyesinin kaldıramayacağı bir şey. Müthiş bir kırılma. Belki de, babalarla oğullar arasında bir kopuş meydana gelmişti. 

"BEN CHARLIE'YİM KATEGORİSİNE Mİ KATILACAKLAR? EN AZINDAN SUSSALARDI, SUSAMADILAR"

Charlie Hebdo'nun durduğu yer belli. Camia nerede duracak? Kırılma tam da Hz. Peygamber'le (S.A.V) ilgili konuda yaşanıyor. Ne diyecekler? "Ben Charlie'yim kategorisine katılacaklar mı? Yoksa en azından susacaklar mı? Susmadılar malesef. Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca meselesinden beri bir kampanya yürütüyorlardı. O kampanyayı Avrupa'ya taşıdılar. AP'nin Türkiye aleyhine aldığı kararda da onların lobi çalışmalarının önemli etkisinin olduğunu düşünüyorum. 

"CHARLIE HEBDO'YU DA SAHİPLENİVERDİLER"

Oradan yürüye yürüye geldiler Charlie Hebdo'ya. Onu da sahipleniverdiler. Bazı aktörleri var camianın. Gerçekten onların twitlerine baktığınızda, Tayyip Erdoğan nefretinden öte, Türkiye nefretinin ortaya çıktığını görüyorsunuz. Peygamberimiz (S.A.V) söz konusu olduğunda bile, "ya oturup düşünelim, farklı bir tavır ortaya koyalım, farklılaşalım" gibi bir çaba sergilenmemesini gerçekten çok dramatik olarak görüyorum. 

Zannediyorum ki, şu hadiseden sonra oturup, eğer içlerinde halen bir şey kaldıysa, "ne yaptık biz" demeleri lazım. Yarın Peygamberimizle karşı karşıya geldiklerinde, orada ne yapacaklarını düşünerek bir değerlendirme yapmalarını beklerim. Müthiş bir başkalaşma yaşanıyor. 

Tayyip Erdoğan çok daha geniş bir yelpazeden oy alıyor ama, dindar bir toplum kesiminin siyasi bir temsilcisi gibi. Ahmet Davutoğlu da öyle. Buna karşı savaş açtığınızda önce bu toplum kesiminden kopuyorsunuz. O zaman nerede duracaksınız? Önce Kılıçdaroğlu'yla bütünleşiyorsunuz. Oradan gidip Cumhuriyet Gazetesi'yle bütünleşiyorsunuz. Oradan gidip Sözcü'yle bütünleşiyorsunuz. 

Bu mudur? Bu, Camia'yı müthiş bir başkalaşmaya sürüklüyor. Oturup bir özeleştiri yaparlar mı? Özellikle bu hadiseden sonra. 

PROGRAMIN TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ:

*