19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Teknoloji bağımlılığı kansere sürüklüyor

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı uyardı: ‘Kızım 1 yaşında telefonu açıyor’ diye övünen ebeveynlerin çocukları teknoloji bağımlısı oluyor. Bu hayat tarzı ve beraberindeki obezite ise kanseri çağırıyor.

24 Eylül 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Teknoloji bağımlılığı kansere sürüklüyor

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr.  Mahmut Gümüş, kanserle mücadelenin doğumla başladığını belirterek, ailelerin oynaması için verdiği telefonun ileride çocuğu kansere sürükleyebileceğini söyledi. Kanserin yaşlılarda daha çok görüldüğü için “yaşlılık hastalığı” olarak da bilindiğini aktaran Gümüş, nüfusu giderek yaşlanan Türkiye için de bekleyen bir tehlike olduğunu vurguladı. Gümüş, kanserlerin erkeklerde akciğer, prostat ve kalın bağırsak, kadınlarda meme kanseri, akciğer şeklinde sıralandığını ifade etti.      

VÜCUDUNUZA İYİ BAKIN 

“Sigara ve alkolden uzak durarak, obezetiyle mücadele edip dengeli beslenip, spor yaptığımızda kanserin üçte birini engellemiş oluyoruz” diyen Gümüş sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanserle mücadelede teknolojik bağımlılık da önemli. Ailelerin, yenidoğan çocuklarına cep telefonu vererek, ‘Ne güzel, çok zeki çocuk. Bir yaşında telefonu açıp kapayabiliyor’ diye başlayan süreç, daha sonra onların bilgisayarın başından kalkmayan tam bir teknoloji bağımlısı olmasına neden oluyor. Bilgisayarın başından kalmayan, beslenmeleri bozulmuş obez çocuklar da kanser hastası olabiliyor. Böylece, teknoloji bağımlılığı kansere sürükleyebiliyor. Kanserle mücadele doğumla başlayan bir süreç. Size verilen vücudu iyi şekilde kullanırsanız kansere maruz kalmanız az olacaktır.” Erken tanı ile kanserin önlenebileceğini belirten Gümüş, onkolojide tedavide de güzel gelişmelerin olduğunu aktardı. 

Türkiye’de akciğer ABD’de prostat birinci

Batıdan farklı olarak Türkiye’de erkeklerde akciğer kanserinin birinci sırada yer aldığına işaret eden Gümüş, “Türkiye’de akciğer, ABD’de de prostat birinci sırada. Bu da sigarayla mücadelenin önemini ortaya koyuyor. Sigara ve alkolle mücadele çok önemli. Sigarayla mücadele için ulusal mücadele başlatıldı ama kontrolünde bazen yetersizlik olabiliyor. Cam koyup, açıp kapatarak içilebiliyor. Buraların kontrolünü iyi yapmak  gerekiyor.” diye konuştu.  Sigaranın pasif içiciler için de çok tehlikeli olduğuna değinen Gümüş, insanların kendi sağlıklarını korumak için mücadeleci olması gerektiğini dile getirdi. 

Nomofobik olabilirsiniz!

Uzman psikolog Sabri Yurdakul, teknolojinin gelişmesinin insan hayatına katkılarının yanında bazı sorunlara da yol açtığını söyledi. Halk arasında telefon bağımlılığı olarak bilinen ‘nomofobi’ hastalığına dikkat çeken Yurdakul, “Özellikle gençlerimiz, telefonlarını yanlarına almadan sokağa çıktıklarında sıkıntı içine giriyorlar” dedi. ‘No mobile Phobia’dan (Telefonsuzluk fobisi) türetilen nomofobi; cep telefonu ile sağlanan iletişimden kopmaktan aşırı korkma anlamına geliyor.  Nomofobi hastalığının telefonun fazla ve yanlış kullanılması ile ilgili bir durum olduğunu belirten Yurdakul “Bunun tedavisi ise insanın mümkün olduğu kadar yaşamını programlaması, gece yatmadan bir saat önce telefonu elinden bırakması, yemek yerken, yolda yürürken yanına almaması” dedi.