11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

TÜİK'ten korkutan Türkiye raporu

Türkiye İstatistik Kurumu'nun çocuk gelinler ile ilgili açıkladığı son rakamlar durumun çarpıcı boyutunu gözler önüne seriyor.

İzmir / Star29 Kasım 2012 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
TÜİK'ten korkutan Türkiye raporu
Bu rakamlara göre Türkiye'de 181 bin çocuk gelin varken, 18 yaşından küçük kızları evlendirmek için açılan davalarda önceki yıllara göre 91,2'lik bir artış bulunuyor. Konuyla ilgili olarak Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) tarafından hazırlanan rapora göre ise Avrupa ülkeleri olarak değerlendirilen ülkeler arasında erken evlilik oranı yüzde17 olan Gürcistan 'ın ardından yüzde14 oranıyla Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Türkiye özelinde ise her üç kadından birinin çocuk gelin olduğu açıklandı.

YASAL UYGULAMALAR YETERSİZ KALIYOR

Çocuk gelinlerle ilgili konuşan Ege Üniversitesi Kadın Sorunları uygulama ve Araştırma Merkezi (EKAM) Müdürü Doç. Dr. Nevin Koyuncu, durumun gitgide vahimleştiğini söyledi. Doç. Dr. Nevin Koyuncu, "Bir kere Türkiye çocuk hakları bildirgesine imza atmış olan bir ülke olarak 18 yaş ve 18 yaşa kadar olan herkes çocuk sayılıyor. 18 yaşa kadar eğitim sağlık ve bütün bu ihtiyaçların giderilmesi gerekiyor. Çocukların korunması gerekiyor. Bunun yasal bir zorunluluğu ve yaptırımı var. Ama Medeni Kanunumuza göre 17 yaşını dolduran herkes ailesinin rızasını alarak evlenebiliyor. 16 yaş için de mahkeme kararı ile evlenilebiliyor. Aslında Çocuk Hakları Bildirgesini kabul ederken Medeni Kanunda bunu uygulayamamak bu kuralın ihlal edilmesine neden oluyor. Bir an önce Medeni Kanunda bir düzenleme yapılması gerekiyor. 18 yaşından küçüklerin evlenememesi için yasal bir zorunluluğun olması gerekiyor bence" diye konuştu.

"SOSYO-EKONOMİK KOŞULLARIN YETERSİZ OLDUĞU YERLERDE DAHA YAYGIN"

Bölgesel olarak çok ya da az gibi şeyler söylemenin artık mümkün olmadığını belirten EKAM Müdürü Doç. Dr. Koyuncu, "Sosyo-ekonomik koşulların yetersiz olduğu yerlerde çocuk gelinlerin daha yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Gelenek ve göreneklerin etkisinin yoğun olduğu bizim gibi kapalı toplumlarda bu durum daha sık görülmektedir. Çünkü ekonomik bağımsızlığı ve eğitimi olmayan kadının söz hakkı kısıtlanıyor" diye konuştu.