TBMM Dışişleri Komisyonunun dünkü toplantısında, Türkiye ile Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı-INTERPOL Arasında 2021'de İstanbul'da Düzenlenecek 89. Genel Kurul Oturumu ve İcra Komitesi Toplantıları için İmtiyazlar ve Muafiyetlere İlişkin Anlaşma'nın onaylanması uygun bulundu.
Komisyonda, milletvekillerine bilgi veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Türkiye'nin, 194 üyesi bulunan INTERPOL'ün kurucu üyelerinden olduğunu söyleyerek, tüm ülkelerin üst düzey polis temsilcilerinin katıldığı Genel Kurulun da bu teşkilatın en üst düzeyde yetkili organı olduğunu dile getirdi.
Yılda bir kez yapılan Genel Kurul toplantılarının, uluslararası suçlarla etkin mücadele için alınması gereken tedbirlerin görüşülmesine, karara bağlanmasına, yeni yöntem ve tekniklerin değerlendirilmesine de imkan sağladığını belirten Kıran, Türkiye'nin daha önce Genel Kurula iki kez ev sahipliği yaptığını söyledi.
Teşkilatın, 1955'teki 24'üncü Genel Kurulunun İstanbul'da, 1996'daki 65'inci Genel Kurulunun ise Antalya'da düzenlendiğini anımsatan Kıran, 88'inci Genel Kurul Toplantısı'nın, 2019'da Şili'nin başkenti Santiago'da gerçekleştirildiğini ifade etti.
Türkiye'nin, 2021'de düzenlenecek Genel Kurul ve İcra Komitesi toplantıları için aday olduğunu ve toplantıların Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinin kabul edildiğini aktaran Kıran, 89'uncu Genel Kurulun 20-25 Kasım'da İstanbul'da yapılacağını bildirdi. Kıran, bu kapsamda, teşkilatın, Genel Kuruldan sonraki en üst organı olan İcra Komitesi toplantılarının da düzenleneceğini kaydetti.
Kıran, Türkiye'nin, INTERPOL içinde etkin ve suçla mücadelede öncü bir rol oynadığını, bu durumun, üye devletlerin Türkiye'nin Genel Kurula ev sahipliği yapması tercihlerinde de son derece etkili olduğunu vurguladı.
Pandemi koşullarına rağmen Mart 2020'den bu yana haklarında yakalama kararı bulunan 93 kişinin Türkiye'ye iadesinin sağlandığını, 3 suçlunun da Türkiye'de yakalanarak ilgili ülkelere iade edildiğini bildiren Kıran, "INTERPOL ile ilişkilerimiz, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından teşkilatın ülkemizle iş birliğinde gösterdiği mütereddit tavır nedeniyle maalesef arzu edilen düzeyde değil, bunu da kabul ediyoruz." diye konuştu.
Genel Kurul toplantısının, İstanbul'da yapılmasının bu bakımdan önemli bir fırsat teşkil edeceğine işaret eden Kıran, şöyle devam etti:
"Başta FETÖ olmak üzere PKK, KCK, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemiz ve iptal ya da reddedilen kırmızı bültenlerimiz konusundaki haklı pozisyonumuzu katılımcılara ayrıntılarıyla izah edeceğiz. Genel Kurul vesilesiyle INTERPOL sekretaryası üst düzey heyetiyle yapılacak görüşmelerde ülkemizin terörle mücadeledeki etkin rolünün ele alınması ve bu konuda sunumlar gerçekleştirmesi planlanıyor. INTERPOL'ün 89'uncu Genel Kurul Toplantısı'na ev sahipliği yaparak teşkilatla ilişkilerimizi yapıcı bir anlayışla idare etme irademizi bir kez daha teyit etmiş olacağız. Terörle mücadeledeki yaklaşımımızı en üst düzeyde aktaracağız. Ev sahipliğimiz, küresel terörizm ve sınırı aşan suçlarla mücadeledeki uluslararası görünürlüğümüze katkı sağlayacak."
Kıran, Türkiye'nin, INTERPOL'ün, 89. Genel Kurul Toplantısı'nda, teşkilattan taleplerini de anlattı.
INTERPOL ile ilişkilerde yaşanan sıkıntılara değinerek, bunu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere her düzeyde ve platformda ifade ettiklerini belirten Kıran, şunları kaydetti:
"Aslında özetle üç konuda INTERPOL'le çalışmalarımızda arzu ettiğimiz düzeyde iş birliği sergilenmiyor. Nedir bu üç konu? Öncelikle kırmızı bülten ve iade taleplerimizin reddedilmesi, yine kırmızı bültenlerin silinmesi ve Kayıp ve Çalıntı Seyahat Belgeleri Sistemi'ne ülkemiz makamlarınca yapılan veri girişlerinin silinmesi. Bunlar üç ana başlıkta bizim INTERPOL'le iş birliğinde güncel ölçekte de karşılaştığımız ve devam eden problemler. 1982'den bugüne iade edilen 1064 iade talebimiz var. Bütün bunları detaylı olarak INTERPOL Genel Kurulunda aktaracağız.
Ülkemizin FETÖ, PKK/PYD, YPG ve DHKP-C'yle mücadelesinde INTERPOL'den yeterli destek göremediği; INTERPOL'ün terör örgütü mensuplarının ülkemize iadesinde ve cezalandırılmasında üzerine düşeni yapmadığı; Türkiye'nin 'kayıp ve çalıntı seyahat belgeleri' dediğimiz 'SLTD' diye kısalttıkları veri tabanına girişinin engellenmesinin kabul edilemeyeceği; INTERPOL'ün bir yargı makamı olmadığı ve suçla mücadeleyi kolaylaştırmayı amaçlayan bir örgüt olduğunu, tek odak noktasının DEAŞ olmaması gerektiği, DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi ülkemizin verdiği ve INTERPOL'ün bu tutumunun ülkemizin terörizmle mücadeledeki çabalarına zarar verdiği, Genel Kurul kapsamında genel hatlarıyla ifade edeceğimiz hususlar ve başlıklar olacak."