Oyuncu Umut Oğuz, eşi ateşlenince ambulans çağırdığını ancak özel hastanelerin eşini kabul etmediğini sosyal medyada yayınladığı video ile açıklamıştı. Ünlü oyuncu, şehir hastanelerine kendisinde ön yargılı olduğunu ifade edip özür dileyerek kendilerini kabul eden şehir hastanesine teşekkür etmişti. Oğuz, yaşananları İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesinde gördükleri ilgiden çok memnun olduklarını ifade ederek hastanenin önemli bir yapı olduğunu belirtti. Oğuz’un hastanede hala tedavisi süren eşi Sevilay Oğuz ise hastane bahçesinde eşiyle otururken görüntülendi.
“ACİL HAYATİ BİR DURUM OLSA BUGÜN PERİŞAN VAZİYETTE OLACAKTIK"
Eşi ambulansta beklerken uzun süre kendilerini kabul edecek hastane aradıklarını belirten Oyuncu Umut Oğuz, “Bir an önce hastaneye götüreyim diye çabaladım o da baya sürdü. Bir, bir buçuk saati buldu. Allah korusun acil hayati bir durum olsa bugün perişan vaziyette olacaktık. Şu an aslında bakarsanız bizim durumumuz hala riskli bir durum. Eşim hala hastanede yatıyor böbreğinin alınma riski var. İlk sigortacımı aradım çünkü hiç hastane ihtiyacımız olmamıştı Allah’a şükür. Sigortanın gönderdiği ambulansı bekledik, on dakika içinde geldi. Ambulans nereye gideceğiz dedi. Söyledik, öyle olmuyor oradan birinin size okey vermesi lazım. Orası yatak yokmuş diyor, öteki ateşli hasta alamam demiş. Öteki bilmem ne, bir taraftan da içeri de oğlum var yalnız kaldı. Bu sefer telefon trafiğine başladık. Burada başhekimimle biraz sohbet ettiğimde o özel ambulans bizi buraya getirebilirmiş. Sadece 112’ye ihbar etmesi gerekiyormuş. Ben deseymişim Başakşehir Şehir Hastanesine götürün, götürebilirlermiş ama orada da çok net ‘Ağabey arabanla götür’ dediler" diye konuştu.
"BAŞHEKİMİMİZ BEN HEMEN TALİMAT VERİYORUM DEDİ"
Özel hastanelerden olumlu yanıt gelmeyince Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesine yönelen Oğuz, "Biz üçüncü hastaneden artık arabaya bindirip çıkmıştık. Sonra birkaç hastane daha aramışlar. Red cevabı gelmiş, Sağlık Bakanlığı bununla ilgili inceleme başlattı. O konuşmaların hepsi denetleniyor. Kapı açık komşularımız geçenler eşime bakıyor, çok gücüme gitti. Baktım olmuyor olacak gibi değil, telefon açtım bir yerlere. Başhekimimiz ben hemen talimat veriyorum dedi. Geldim acile giriş yaptık hemen aldılar, yatış yaptılar. 3-4 saat sonra ateşi düşüp normale döndüğünde taburcu ettiler. Ertesi gün tekrar kötü olunca biz tekrar hastaneye geldik. Pazartesiden beri yatıyor" ifadelerini kullandı.
"SEZAR’IN HAKKINI SEZAR’A DİYORLAR YA TAKDİR ETMEK DURUMUNDAYIZ"
Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesine yönelik birçok eleştiriyi hastaneye geldikten sonra saçma bulduğunu ve kendisi için yapılan bazı yorumlara üzüldüğünü belirten Oğuz, “ Bununla ilgili kalbimi kıran yorumlar da yapılıyor. Ben hep hak hukuk ne diyorsa adil olmaya çalışırım. Hiç kimsenin hastaneye işi düşmesin ama burada oh be diyorsun. Ülkem tarafından sahiplenildim. Çok güzel bir duygu. Eşimin yaşadığı bir böbrek rahatsızlığı doğuştan geliyor. 3 ay gözlem altında kalacak. Bazı konularda saçma sapan eleştiriler olduğunu buraya gelince anladım. Bu hastane şu an yüzde yüz kapasiteyle çalışmaya başlamamış bir hastane olmasına rağmen götürüyorlar. Ben inanamadım girince hatta başhekimimize bu kadar büyük yapmaya gerek var mıydı falan dedim. Buranın ülkemizin sınırlarından daha büyük bir proje olduğunu anladım. Bizim için çok önemli bir servet, bunu istediğin görüşe oy ver ama Sezar’ın hakkını Sezar’a diyorlar ya takdir etmek durumundayız. Ben eşimi de yatırınca bunu daha iyi anladım” şeklinde konuştu.