14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Veli Küçük'ün 3 telefon sırrı

Ergenekon davasında ifadesi alınan Gizli Tanık Selçuk, tutuklu sanık Veli Küçük'ün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu ve avukat Aytaç isimli bir kişi ile tanıştığını söyledi.

18 Ekim 2012 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Veli Küçük'ün 3 telefon sırrı
Veli Küçük'ün avukatı ve kızı Zeynep Küçük, babasının bu kişilerle tanışmadığını iddia edince Gizli Tanık Selçuk, "Haklısınız, Veli Küçük 3 telefon hattı taşıdığı için bunu rahatlıkla söylüyorsunuz." cevabını verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tutuklu sanık Veli Küçük'ün avukatı ve kızı Zeynep Küçük, Gizli Tanık Selçuk'a bazı soruları olduğunu belirterek söz aldı. Avukat Küçük, Gizli Tanık Selçk'tan, sanık Veli Küçük'ü kimler ile gördüğünü net olarak söylemesini istedi. Selçuk ise "İrfan, Savaş Yarbay, Süleyman, Mete, 'Oğlum' diye hitap ettiği Tuncay Güney ve Ankara Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu ile birlikte gördüm." diye cevap verdi.

Avukat Küçük, sanık Küçük'ü kaç kez, nerede ve ne zamanlarda gördüğünü sordu. Gizli Tanık Selçuk, bu soruya da 5 farklı adres ve 2001 yılından 2005 yılına kadar değişin farklı tarihler verdi. Bunun üzerine avukat Küçük, "İlk bir araya geldiğiniz tarih 2001 yılı o halde. Doğru mu?" diye sordu. Selçuk'un "Doğru" cevabı üzerine avukat Küçük, "Savcılık ifadenizde ise 1999 yılında bir araya geldiğinizi söylüyorsunuz." hatırlatmasını yaptı. Selçuk'un buna da "Doğru" cevabını vermesi üzerine avukat Küçük, "Aradaki çelişkiyi nasıl tarif edeceksiniz?" diye sordu. Gizli tanık Selçuk, bu soru karşısında ise verdiği tarihleri, kendisini ve ifadesinde geçen kişileri deşifre etmemek için bilerek yanlış söylediğini iddia etti.

Bu sırada duruşmaya kısa bir ara verildi. Duruşmanın başlamasıyla birlikte Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık olarak çağırdıkları Balyoz davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral Ergin Saygun'un rahatsızlığı nedeniyle Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bulunduğu için duruşmada hazır edilemediğinin bildirildiğini açıkladı.

Daha sonra da gizli tanığa soru sorma işlemine devam etmesi beklenen avukat Küçük, "Tanık, Levent Ersoy hakkında bazı iddialarda bulunuyor. Kendisi hastalığı nedeniyle duruşmalara katılamıyor. Avukatı da istifa ettiği için yok. En azından barodan avukat tayin edilmesinin istenmesi ve ondan sonra ifade alma işlemine devam edilmesi gerekir. Tanığın bu şekilde dinlenmesi hukuka aykırıdır." dedi. Başkan Özese ise "Size soru sormanız için söz verdik." dedi. Avkat Küçük'ün, "Hak var sayın başkan" sözüne ise Başkan Özese, "Kendisinin isterse itiraz etme hakkı var. Siz buyrun sorularınıza dev edin." karşılığını verdi.

Bu tartışmanın ardından avukat Küçük, Gizli Tanık Selçuk'a, "İfadenizde isimleri geçen Savaş Yarbay, İrfan Yüzbaşı ve Ahmet ile ilişkileriniz ne zamana kadar sürdü?" diye sordu. İrfan ve Ahmet'in emekli olduğunu, Savaş'ın halen İstanbul'da görev yaptığını belirten Selçuk, 2005 yılına kadar fiilen görüştüklerini, ancak çok sık olmasa da halen görüşmeye devam ettiklerini söyledi.

Avukat Küçük'ün, "Savaş Yarbay olarak bahsettiğiniz kişi kimdir?" sorusuna ise Selçuk, "Arif Doğan kimse nadola da odur." cevabını verdi. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesi esas alınarak JİTEM'in kurulduğunu belirten Gizli Tanık Selçuk, "JİTEM'de kimse kimseyi gerçek kimliği ile tanımaz. Herkesin bir kod adı vardır." dedi.

Avukat Küçük'ün, "Veli Küçük, Cem Ersever'den sonra mı Jandarma İstihbarat biriminde yer aldı?" sorusunu ise Selçuk, "Hayır, Veli Küçük'ün Cem Ersever'i ortadan kaldırdığını söylüyorum." cevabını verdi.

Avukat Zeynep Küçük'ün, "Veli Küçük'ün yasal olmayan bir talimat verdiğine şahit oldunuz mu? Gördünüz mü? Duydunuz mu?" şeklindeki sorusunu ise Selçuk, "Talimatlar 2. veya 3. kişilerin yanlarında verilmez. Ancak İrfan ve Ahmet'ten, mesela Mesut Yılmaz'ın yumruklanması talimatını verdiğini duydum." diye cevapladı.

İsimlerini söylediği kişileri tanıdığına ilişkin delili olup olmadığı sorulan Gizli Tanık Selçuk, "Birilerinin tanıştıklarını ispatlamak için beraber oturup kalktıkları yerde çekilmiş fotoğrafları olması gerekir. Ancak bu kişilerin telefon konuşmaları incelenirse irtibatları ortaya çıkacaktır." şeklinde konuştu.

Gizli Tanık Selçuk'un, Veli Küçük ile Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz'in de tanıştığını iddia etmesi üzerine avukat Küçük, babası Veli Küçük'ün Ağır Ceza Başkanı Orhan Karadeniz, Ankara Başsavısı Hüseyin Poyrazoğlu ve avukat Aytaç ile tanışmadıklarını söyledi. Gizli Tanık Selçuk ise "Evet haklısınız. Veli Küçük 3 telefon hattı kullandığı için bunları rahatlıkla söylüyorsunuz." dedi. Avukat Küçük ise "Bunu nereden biliyorsunuz?" sorusu ile tanık Selçuk'a karşılık verdi. Ancak Selçuk, bu soruya cevap vermedi.

Küçük'ün soruları sırasında Gizli Tanık Selçuk, JİTEM'in, Mesut Yılmaz ve koalisyon hükümeti tarafından tasfiye edilmesinden sonra başka bir isimle illegal olarak faliyetlerine devam ettiğini söyledi.

Gizli Tanık Selçuk'un ifadesinin alınması tamamlandıktan sonra da tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız'ın savunma tanığı olarak, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi Özcan Erdoğan dinlendi. Erdoğan, sanık Yıldız ile hemşehrisi olması nedeniyle 1997 yılında tanıştığını söyledi.

Kendisinin o dönemde eski bakanlardan Mehmet Salih Yıldırım'ın danışmanı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Siyasiler gündem analizlerini, kamuoyu yoklamalarını merak ederler. Yıldız'ın sahibi olduğu SESAR da kamuoyu çalışmalarını benim birlikte çaıştığım bakana getiriyordu. Ben de kamuoyu yoklamalarını almak için SESAR'a gittim.' dedi.

İsmail Yıldız da "Bende bulunan gizli belgeleri sizden almam nedeniyle sizi tanık olarak çağırdım. Bunları bana verdiğinizi hatırlıyor musunuz?" diye sorduğu Erdoğan, "Hatırlamıyorum." dedi.

Erdoğan, kendisinin de hazırladığı, üzerinde gizli ibaresi olan raporu Yıldız'a vermediğini ifade ederek, Yıldız'ın görüştüğü bazı milletvekillerinden almış olabileceğini, bu tür raporların milletvekillerine ve diğer siyasilere de gönderildiğini anlattı.