26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Ara Güler’in gözünden izler gibi…

Burak Artuner 6-7 Eylül olaylarını Ara Güler’in gözünden izler gibi ve kendi tecrübelerini de ekleyerek yaşar gibi yazdığını söylüyor.

BÜLENT İNAL11 Temmuz 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Ara Güler’in gözünden izler gibi…

Burak Artuner, Leman Hanım’ın Mavi Cadillac’ında, 1960 Türkiye’sinde yaşanan bir aşk hikâyesini merkezine alıyor. Dönemin olayları da titizlikle araştırıp okuru yormadan romanına aktaran Artuner, yakın tarihe dair içimi sızlatan “6-7 Eylül Olayları”nı “aşk” vurgusunu hissettirerek, insani gözlemlerle aktarmış. 

Türkiye’nin çok partili döneme geçiş sancısına vurgu yapmak için mi böyle bir kurguyla okur karşısına çıktınız?

Evet. O yıllar, demokratik sistemin hayata geçiş sancılarının en yoğun yaşandığı yıllardı. Türkiye’nin demokrasi yolundaki önemli kilometre taşlarından bahsederek bir kurgu yaptım. Bunları okura aktarma isteğimi, 1964 model bir Cadillac çevresinde kolayca anlatabildim. Tarihin bir ayna olduğunu düşünürüm:  Hem geçmişi hem de geleceği gösteren bir ayna.  Çok partili döneme geçişin sancılarını da o tarih aynasına bakarak bir kurgu içinde okuyucuya aktarmaya çalıştım. Türk ve azınlık toplumu üzerinde derin izler bırakan 6-7 Eylül olaylarını ise Ara Güler’in gözünden izler gibi ve kendi tecrübelerimi de ekleyerek yaşar gibi yazdım…

Mavi Cadillac romanda neyi simgeliyor? 

Türkiye NATO üyesi olduğundan beri ABD’nin etkisi altında. Komünizm hayaletinin çok korkutucu olduğu o dönem, darbelerde, yaşanan pek çok toplumsal olayda, muhalif gazetecilerin hapse atılmasında, çeşitli kurgu davalarda hep ABD ve onun desteklediği siyasetçilerin parmağı olduğu artık bilinen gerçekler. Mavi Cadillac, Türkiye üzerindeki Amerikan etkisinin benim kurgumdaki simgesel bir örneği. Olayları onun sayesinde daha kolay anlatabildim. 

Leman Hanım’ın Mavi Cadillacı’nda yazar olarak özel tuttuğunuz, yazarken tutku duyduğunuz bir karakter var mı? Neden?

Tüm karakterleri tutkuyla canlandırmaya çalıştım. Okur gözünde gerçek olmalarını istedim ama Adnan karakteri öne çıkıyor tabii.  Yaşadığı acılarıyla, uzun yıllar süren hüznü, aşka bağlılığıyla, adalet arayışıyla kendi çizgisinde ilerleyen yalnız o var çünkü.  Bir de mavi Cadillac… O da sonuna kadar yolundan ayrılmıyor… 

Gazetecisiniz... Roman türünün tercihi, romantik bir dışavurum mu, yoksa dönemsel roman temayülü mü size buna yöneltiyor?

İki araştırmam yayınlandı kitap olarak daha evvel. Ancak roman yazmak, benim ilk gençliğimden beri hayalimdi. 2015’te yayımlanan ilk romanım Aşk, Hürriyet, İstibdat olumlu eleştiriler aldı. Gazeteciliğin romancılığı besleyen bir yanı var. Olayları çok yakından ve içeriden izleme fırsatı tanıyor. Bunu romanlarıma yansıtmak istiyorum.  İki romanımda da dönemsel bir temayül var.  Sadece dönemi anlatmıyorum aslında, geçmiş üzerinden günümüzü de anlatıyorum…