12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Hikayeye umudu taşıyan adam

TAHİR ALANGU’NUN “HİKAYEYİ ‘EDEBİYAT YAPANLARIN’ ELİNDEN KURTARMAYA GELMİŞTİR” DEDİĞİ SAİT FAİK’İN HİKAYELERİ TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI TARAFINDAN YENİDEN BASILDI.

19 Kasım 2012 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Hikayeye umudu taşıyan adam

EREN ÖZDEMİR

Türk hikayesinin en önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık’ın hikayeleri Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından özenli bir baskıyla yeniden okura sunuldu. Son Kuşlar, Mahalle Kahvesi, Alemdağ’da Var Bir Yılan ve Seçme Hikâyeler bir kez daha okunmayı fazlasıyla hakkediyor.

Tahir Alangu, “Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman” çalışmasında yer alan Sait Faik bölümünde “İlk hikayelerinden başlayarak bütün eserlerinin, artistçe kendi üslubunda bir yaşamayı yadırgayanlarla çatışmalarının aynası olduğu görülür. Bu tür bir çatışmanın olmadığı yerde de, çağının sanatını ve yerleşmiş sanat ölçülerini aşan bir yeni ve güçlü sanat eserinin yeşermeyeceği de açıktır. Böylece onda, edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak, bir başka kata yükseltmek isteyen bir davranışın varlığı daha ilk adımlarından belli olmaktadır. Sait Faik, hikayeyi “edebiyat yapanların” elinden kurtarmaya gelmiştir” der Sait Faik için. Gerçekten de akıp giden bir hayat kadar sade, sıradan ve anlaşılabilirdir onun hikayeleri. Sait Faik’e göre, asıl hikaye çekişmeler ve çatışmaların yaşam ve geçim kavgası ile ilgili olan yanında değil, onun ötesinde kalan yaşama sevincinde, halkın hayatında sürekli olarak giden, direnmeyi güzel ve umutlu bir hale getiren paylaşılmış sevgidir. Hayatı tahrip edenlere karşı güzellikleri çoğaltanları önemseyen bir dili vardır. Yitirilen, eksilen ve eksiltilen bir geçmişe ağıt gibidir kaleminden dökülenler.

SON KUŞLAR, SIRADAN İNSANLAR

Son Kuşlar bunun en güzel örneklerinden biri. İnsanların tuhaf hevesleri uğruna nasıl kıyıcı olabildiklerini anlatır Sait Faik Son Kuşlar’da. Sıradan bir adam olan Konstantin Efendi’nin aslında kötü bir adam olmadığının altını çizmeyi de ihmal etmez: “Hani, sessiz, zenginliğini belli etmez, mütevazı adamdı da. Konu komşusu da severdi hani. Hiçbir şeye, hiçbir dedikoduya karışmazdı. Sabahleyin işine kısa kısa adımlarla koşarken, akşam filesini doldurmuş vapurdan çıkarken görseniz; iriliğine, sallapatiliğine, Karamanlı ağzı konuşuşuna, basit ama hesaplı fikirlerine, iki kadeh atmışsa yine basit, sevimli şakalarına karşı hakkında kötü bir hüküm de veremezdiniz. Kendi halinde, işi yolunda, hesaplı yaşayan bin bir tanesinden biriydi. Ama güz mevsiminde birdenbire böyle canavar kesilirdi. Akşam beş otuz beş vapurunun arka tarafında yerleştiği iskemlesinde denizin üstüne oldukça mülayim bakan gözlerini havaya kaldırır, eylül sonlarına doğru böyle şairane gökyüzüne bakardı. Birden yüzünün ve gözlerinin parladığını görürdünüz.”

Son Kuşlar

Mahalle Kahvesi

Alemdağ’da Var Bir Yılan

Seçme Hikâyeler

Sait Faik Abasıyanık

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları