19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Üstad ödülleri beş yaşında

2017 Necip Fazıl Ödülleri bu yıl şiir dalında Arif Ay’a, öyküde Aykut Ertuğrul’a, ilk eserlerde Yasemin Karahüseyin ve Fatih Baha Aydın’a, araştırma dalında Ahmet Yaşar Ocak’a verildi. Uluslararası Kültür Sanat Ödülü Muhammed Harb’a, Necip Fazıl Saygı ödülü ise Nevzat Atlığ’a gitti.

SEVGİ ÖZEN11 Ekim 2018 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Üstad ödülleri beş yaşında
Star Gazetesi tarafından düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri’nin 5.’si geçtiğimiz günlerde açıklandı. Üstad Necip Fazıl’ın manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla düzenlenen ödül altı ayrı dalda yedi kişiye verildi. 1970’lerden günümüze şiire getirdiği yerli duyarlılık ve yönettiği edebiyat dergilerindeki poetik bakış açısıyla Türk şiirinin gelişmesine katkı sunan, öte yandan mazlumların ve mağdurların öfkeli sesi olan Arif Ay Necip Fazıl Şiir ödülüne layık görüldü. Yönettiği dergilerle gençlere alan açan, kitaplaşan hikâyelerinde dil, üslup, teknik ustalık ve özgünlük niteliğiyle öne çıkan Aykut Ertuğrul ise Necip Fazıl Hikâye-Roman ödülüne değer görüldü. 
 
YENİLİKÇİ ARAYIŞLAR
 
Anadolu coğrafyasının inanç tarihi ve Babailer, kalenderiler, vefailer gibi çok az bilinen heteredoks yapılar üzerine yaptığı yetkin akademik çalışmalar ve yetiştirdiği öğrencilerle kültürümüze ve tarih çalışmalarına önemli katkılar sağlayan Prof. Ahmet Yaşar Ocak’a Necip Fazıl Fikir Araştırma Ödülü verilirken, İlk Eserler Ödülü iki kişi arasında paylaştırıldı: Yenilikçi arayışları, kalıcı karakterleri ve romandaki farklı sesiyle, hayal ve gerçek çatışmasını, insanın özünü arama çabalarını, ayrılan ve kesişen kaderleri derinlikli biçimde irdelemesiyle Yasemin Karahüseyin ve Fatih Baha Aydın. Aydın’ın gerekçesi şöyle açıklandı: Dil özeni, çarpıcı kurgusu ve derinlikli göndermeleriyle bir kültür romanı olan Bihaber’de ironinin gücünü ustalıkla kullanması, olayları, insanları didaktik olmaktan uzak sahici bir dünyaya yerleştirmesi nedeniyle…  Geçtiğimiz yıl Cemalettin Latiç’e verilen Uluslararası Kültür Sanat Ödülü’nü bu yıl Muhammed Harb aldı. Mısır’ın yetiştirdiği önemli yazarlardan biri olan Muhammed Harb, Osmanlı tarihi, Necip Fazıl, Ömer Seyfettin, Mehmed Akif gibi edebiyatçılar üzerine yaptığı çalışmalar ve öğrencilerini Türk kültür ve edebiyatını öğrenmeye teşviki dolayısıyla ödüle değer görüldü. Türk müziğinin gelecek kuşaklara aktarılması için ömrünü adayan kültür ve sanat adamı Prof. Dr. Nevzad Atlığ ise Necip Fazıl Saygı Ödülü’nün bu yılki sahibi oldu.  
 
O İDEALİZM OLMASAYDI…
 
Ahmet Yaşar Ocak: “Lise yıllarında Necip Fazıl benim ve arkadaşlarımın unutulmaz heyecan ve ideal kaynağımız olmuştu. Fakat bazı arkadaşlarım gibi o heyecan ve ateşli idealist yapı bende fazla devam etmedi ve belki karakterim dolayısıyla olsa gerek, fazla bir zaman geçmeden, özellikle fakülte yıllarımda yerini daha sakin, daha geniş perspektifli ve rasyonel bir düşünce eğilimine bıraktı ve günümüze kadar da böyle devam etti. Ama bugün şuna inanıyorum: O gençlik yıllarında o hamasi ve idealist duyguyu yaşamak, insanın zihniyet dünyasını olgunlaştıran, hatta inşa eden, yaşanması gerekli bir dönem. “
 
DURUŞUNDAN CESARET ALDIK
 
Yasemin Karahüseyin: “Büyük Doğu’yu çıkardığı zamanlarda yaşadığı maddi sıkıntılar, hakkında açılan davalar neticesinde aldığı hapis cezaları, hapishanede geçirdiği zamanlar, tek parti diktasıyla ezilen halk ve değerlerimiz…  Onun bütün bu olumsuzluklara rağmen değişmeyen tavrı, zulme kafa tutması ve üretkenliğinden vazgeçmeyerek verdiği eserler pusula görevi görmüştür. Zor zamanlarımızda tıpkı onun döneminde yaşayanların onun duruşundan aldığı cesareti bizler de aldık.”
 
MİLLETLE, TARİHLE YÜZLEŞTİ
 
Aykut Ertuğrul: Toplumlar, sözlerden ziyade hisleri, nutuklardan ziyade söyleyenin inancını sezer ve ona göre vaziyet alırlar. Bu, “kalabalıklar”ın birdenbire tarih sahnesine çıkıverecek olası palavralara karşı bir çeşit savunma biçimidir. Bu anlamda her sanatçı, düşünür kendi toplumuyla yüzleşme fırsatı ya da cesaretini yakalamayabilir; Necip Fazıl, bu milletle ve tarihle yüzleşmiş; coşkusu, inancı, tutkusu, samimiyetiyle milletin gönlünde hak ettiği makama kavuşarak “Üstad” olmuştur.