25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Arabesk müzik öyküsünü tamamladı

Kaleme aldığı ‘Aşk ve Teselli’ kitabıyla müzik üzerinden sosyolojik okuma yapan Selçuk Küpçük: Arabesk politik ve kültürel olarak merkeze ulaştığı andan itibaren kendi öyküsünü de tamamladı. 

31 Aralık 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Arabesk müzik öyküsünü tamamladı

Şair ve besteci Selçuk Küpçük, 1960’dan günümüze kadar “arabesk” müziğe bakış açısının değiştiğini söyledi. Küpçük, “Müslüm Gürses’in, kentli sınıfın meselelerini anlatan Ortaçgil’in  şarkısını yorumlaması, ardından Batı müziğinin birçok şarkısını Türkçe sözlerle yeniden okuması, türlerin geçişkenliğinin ispatı olduğu gibi arabeskin politik, kültürel olarak merkeze ulaştığının ilanıdır ve arabesk, kendi öyküsünü tamamlamıştır” diye konuştu.

Küpçük, müziğin evrensel bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek, “Bu biraz da postmodernite üzerinden açıklanmaya müsait bir durumdur. Modernite kesin hatlar sunan bir hal öneriyordu. Postmodern durum, bunun tam zıddı bir hayatın akıp gitmekte olduğunu söyleyerek yeni çözümlemeler yaptı” dedi.      

14 MÜZİSYENİ İNCELEDİ 

Müziği kompartımanlara, türlere zorlamanın, insan-evren ve yaratıcı arasındaki ilişkiyi anlamayı zorlaştırdığını dile getiren Küpçük, ‘’Müslüm Gürses bir Bülent Ortaçgil bestesi okuyabildiğine göre, türler arasındaki sınırların buharlaştığını söylemek mümkündür’’ diye konuştu. 

Selçuk Küpçük’ün Türkiye’den ve dünyadan ünlü müzisyenleri merkeze alarak hazırladığı ‘Aşk ve Teselli’ kitabı müzik üzerinden bir sosyoloji okuması niteliği taşıyor. Neşet Ertaş, Orhan Gencebay, Bülent Ortaçgil, Sezen Aksu, Bergen, Erkan Oğur, Ahmet Kaya, Cengiz Kurtoğlu gibi kendi alanlarında özgün 14 biyografinin yer aldığı kitap, 4 bölümden oluşuyor. 

Neşet Ertaş’ı bilmeden ‘yerli’ olunamaz    

Selçuk Küpçük: Neşet Ertaş bana göre bir geleneğin son temsilcisidir. Bu gelenek belki bin yılı içine alan bir sosyolojiyi ve bu toprakların müziği kavrayışındaki aşkın anlayışı temsil ediyor. Neşet Ertaş müziğinin anlam haritasını çözmeden geriye doğru gitmek mümkün değildir. Yani bugün popüler siyasal bir kavram olan ‘yerlilik’ meselesinin en simgesel ismi belki de Neşet Ertaş’tır ve Ertaş’ı bilmeden yerli olunamaz.”