23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Mavi Marmara’da bir şehidin öyküsü

2010’da Gazze’ye insani yardım götürürken İsrail askerlerince şehit edilen gazeteci Cevdet Kılıçlar’ın öyküsünü eşi Derya Kılıçlar yazdı. ‘Cevdet/Bir Şehidin Hikayesi’ adlı kitap zamanı başa sarıp, inanmış bir adamı şehadete götüren insani ve İslami duyarlılıklarla dolu yolu anlatıyor.

BEDİR ACAR6 Şubat 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Mavi Marmara’da bir şehidin öyküsü

Gazeteciliği sevdi. Fotoğraf çekmeyi, kedileri ve çocukları da... İnsanlara yardım etmek olmazsa olmazıydı. En çok da yoksullara, darda kalmışlara… Türkiye’den kalkıp Afrika’ya, yetimlerin, yaşlıların imdadına koşması bundandı… İsrail ablukasındaki Filistinlilerin imdat çığlığına da sessiz kalamazdı. Kalbinin, insani duygularının götürdüğü yere gidecekti Cevdet Kılıçlar... 

İSRAİL KATLİAM YAPTI 

Mavi Marmara adlı gemiye bindi Cevdet. Gazze’ye yardım malzemesi götüreceklerdi. Başka uluslardan gönüllü kardeşleri de vardı aynı gemide. Lakin İsrail askerleri kesti yollarını. 31 Mayıs 2010’da Gazze yakınlarına ulaşan yardım gemisi amacına ulaşamadı. Gemiye helikopterlerle çıkarma yapan İsrail askerleri katliam yaptı. İnanmış dokuz güzel insan, Gazze’ye yardım götürürken şehit oldu. 

Cevdet Kılıçlar’ın eşi Derya Kılıçlar çocuklarıyla birlikte.

CEVDET ŞEHİT DÜŞTÜ 

Gazeteci Cevdet Kılıçlar da şehadet şerbeti içti. İnsanlık onuru adına şehit olan Cevdet, geride bir eş ve iki evlat bıraktı. Kılıçlar’ın eşi Derya Kılıçlar, şehit eşinin öyküsünü kaleme aldığı bir kitaba imza attı. Şule Yayınları’ndan çıkan ‘Cevdet/Bir Şehidin Hikayesi’ adlı kitap, geride bıraktığı eşyalardan, anılardan, günlüklerden, not ve fotoğraflardan hareketle Cevdet’in iç dünyasına konuk ediyor okuru. Zamanı geriye sararak, Cevdet’i adım adım şehadete götüren insani ve İslami duyarlılığı usul usul gözler önüne seriyor eser. Böylelikle, Derya Kılıçlar edebi bir bakışla eşinin aziz hatırasını ebedileştiriyor. 

BİR YAZAR DOĞUYOR 

Bu arada Türk hikayeciliği de yeni bir yazar kazanmış oluyor. Derya Kılıçlar’ın akıcı bir Türkçe ile kaleme aldığı eser, her bir kelimesine sinen naif öykü dili, yüreğe işleyen tasvirleri ve süsten püsten uzak, duru anlatımıyla okuru sarıp sarmalıyor. Okura da bir pay düşüyor kitaptan: Cevdet’in örnek şahsiyetinde, insanlığımız ve Müslüman kimliğimizle yüzleşmek…