Mor Gözyaşları şarkısıyla milyonları ağlatan Selcen Gür Türkiye’nin ilk fijital romanını çıkartıyor

Söz ve müziği kendisine ait Mor Gözyaşları şarkısıyla milyonları ağlatan ve kadına şiddet konusunda ciddi bir farkındalık yaratmayı başaran Selcen Gür hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle kadınlar için ilham ve motivasyon kaynağı olan bir isim. Kadın okurların ihtiyaç, ilgi ve beklentilerini karşılayan yayınlar çıkartmak için kurduğu Tara Kitap’la birbirinden özel kitaplar yayınlamayı başaran Selcen Gür, ‘Dolunay Kırmızısı’ adlı fantastik bir romanı okurlarla buluşturuyor.

Akıllı telefonlardaki QR kod uygulaması aracılığıyla, okuyucuların kitaptaki kare kodları okutarak kitaba ait kısa filmleriizleyebileceği ‘Dolunay Kırmızısı’ romanı daha şimdiden büyük bir merak konusu oldu. Bu romanla hem okumaktan hem de izlemekten keyif alanları bir araya getirmeyi başaran Gür, son zamanlarda durgunlaşan yayıncılık sektörüne yeni bir heyecan ve ufuk kazandırdı.

19 yaşanda çevirmenliğe başlayan ve  Josef Kirschner'in 'Savaşmadan Kazanmak',Aiyleen Dardan'ın Binbir Acı' adlı kitaplarını Almancadan Türkçeye çeviren Selcen Gür, Mustafa Sandal,Funda Arar gibi popüler sanatçıların da seslendirdiği 10’un üzerinde şarkının söz yazarı ve bestecisi.

Selcen Hanım insanların geneli sizi özellikle kadınları kucaklayan, onların sessiz çığlıklarına ses olan, yararlarını saran, umut ışığı olan sosyal sorumluluk projelerinizle anıyor. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Kendinizden bahsedebilir misiniz?

  Kendi profesyonel kariyerim dışında farklı alanlarda toplum yararına dönük projeler içerisinde yer almayı çok önemsediğim için insanlar beni sadece işimle ilgili olarak değerlendirmiyor. Çalışma hayatını yoğun bir şekilde sürdürürken içinde yaşadığı toplumun sorunlarına kayıtsız kalamayan, kronikleşen toplumsal konulara kendi imkânlarıyla, farkındalık yaratma, çözüm üretme düşüncesiyle hareket eden bir işkadınıyım.

Özellikle, kadınlarla ilgili konularda dikkat çeken sosyal sorumluluk projeleriniz çok konuşuluyor. Bir kadın olmanız bu konudaki hassasiyetinizin altında yatan önemli bir neden olabilir ama o kadar etkili işler yapıyorsunuz ki bu başarınızı sadece kadın olmanızla açıklamak mümkün değil. Bu konudaki motivasyonunuzun kaynağı nedir?

Geçtiğimiz yıl yani 2017’ de 409 kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde son 10 yılda 2337 kadın öldürüldü. Daha korkuncu ise kadın cinayetlerinde ülkemizde yüzde 1500’ün üzerinde bir  artış olduğu söyleniyor. Bu tablodan etkilenmek için kadın olmaya gerek yok, vicdan sahibi olmak yeterli bana göre.

Aslında biz böyle bir toplum değildik. Hep Osmanlı torunu olmakla övünürüz fakat okumadığımız ve araştırma yapmadığımız için bizi biz yapan değerleri ne yazık ki yaşatamıyoruz. Mesela Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra İstanbul’da şiddet gören, zulme uğrayan kadınlariçin ‘Zevce-i Taalluk’’ isminde bir ferman yayınlamış. Bu fermanda ‘’Hane-i mülkümde kimse zevcesine el kaldırmaya. Her kim ki nesne-i saadetimde zevcesini inciltir; onun kadirine mülkimde yer yoktur’’ demiştir. 565 yıl önce böyle bir kanunu çıkartmış bir milletiz. Ama şu andaki tablo hiç de iç açıcı değil.

Sözü ve bestesi size ait olan Mor Gözyaşları şarkısı insanları hem ağlattı hem de insanlarda hassasiyet ve duyarlılık oluşturdu.          O kadar içli yazmışsınız ki sanki yaşamış gibi. Neler söylemek istersiniz bunla ilgili.

Çok hassas bir anımda yazdım. Yine üst üste kadın cinayetleri haberleri duyduğumuz bir dönemdi. Bunlar da ana kuzusu, bunlar da ana diyordum içimden. Hayalleri yarım kalan masum insanlar... Bu duygularla yazdım şarkıyı. Aranjesini Oya Erkaya Ayman yaptı. Nihan Akın şarkımızı olağanüstü bir duyguyla seslendirdi. Tam anlamıyla bir kadın çalışması oldu şarkımız.Kendi imkanlarımızla bir klip çektik ve Youtube’a ve Fizy’e yükledik. Dijital platformlardan şarkımız indirildikçe Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na bağış sağlayabilecek bir mekanizma kurduk.

Örnek teşkil etmesi adına gerçekleştirdiğiniz diğer sosyal sorumluluk projelerinden bahseder misiniz?

Tara Kitap olarak yayınladığımız kitaplarımızı Kadın Dernekleri Federasyonu’na katkı amaçlı kadınlarımıza hediye ediyoruz. Bunun yanında Doğan Sigorta Brokerlik olarak da kestiğimiz poliçelerde Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nın telefon numarasını yayınlıyoruz ve sattığımız poliçelerden elde ettiğimiz gelirin bir kısmını bu hatta bağışlıyoruz.

Tara Kitap’ın görme engellilere yönelik projesi “Ses Ver İlham Ver”, aslında tüm kitapsevenlerde heyecan uyandırıyor. Hem kağıt baskı olması, hem de sesli kitap özelliği nedeniyle... Bu projeyi bize biraz anlatabilir misiniz?

Geçen yıl Marka Konferansı için yaptığımız özel bir projeydi bu. Alanlarında önde gelen isimlerin ilham veren yazılarını bir kitapta topladık. Azra Kohen, Arzu Kaprol, Kaan Sekban,Simge Sağın, Saadettin Saran, Gamze Cizreli, Demet Cengiz, Efe Parlar ve daha pek çok değerli ismin bilmediğimiz hikayelerini öğrendik bu sayede. Amacımız bu kitapla herkese ulaşmaktı, ama özellikle de görme engellilere. O yüzden konferanstaki standımızda ses stüdyoları kurduk. Konferans katılımcıları bu stüdyolarda görme engelliler için kitabımızdan birer hikaye okudu. Böylelikle hem kitabı seslendirmiş olduk hem de D&R satışlarından elde ettiğimiz geliri Altı Nokta Körler Vakfı’na bağışlayarak iki katmanlı bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmiş olduk.    

Doğan Sigorta olarak yeni sigorta ürünlerine ağırlık veriyorsunuz. Nedir bu ürünler?

Bizde hem kurumlara hem de bireylere yönelik çok geniş yelpazede ürünler var. İşyerleri,fabrikalar, okullar, hastaneler,oteller kurumsal müşterilerimizin önemli kısmını oluşturuyor. Kurumsal müşterilerimiz için ürün sorumluluk, kar kaybı, parametrik sigorta gibi alanlara ağırlık vermeye başladık. Bireysel müşterilerimiz için ise konut sigortası, eğitim giderleri sigortası,tekne sigortası,özel sağlık sigortalarını ön plana alıyoruz.