19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Parça parça anılarıyla Saramago: Küçük Anılar

Jose Saramago'nun 'Küçük Anılar' kitabı Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıktı. Portekizli yazar bu kez, okurları kendi çocukluk ve ilk gençlik dünyasını keşfe davet ediyor.

STAR DİJİTAL / KÜLTÜR SANAT18 Eylül 2018 Salı 07:00 - Güncelleme:
Parça parça anılarıyla Saramago: Küçük Anılar

Jose Saramago kitaplığı, anılarından parçacıklar sunduğu Küçük Anılar'la genişlemeye devam ediyor. 1998'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Saramago, bu anı kitabında çocukluk ve ilk gençlik yıllarının perdesini aralıyor. Ancak bu kitap alışık olduğumuz türde anı kitaplarından biraz farklı. Anılar düz bir çizgi üzerinde dizilip birbirine eklemlenmek yerine, oradan buradan rasgele seçilen parçacıklar halinde, birbirinden bağımsız olarak okurun önüne seriliyor. Bir başka deyişle, tekil bir anlatıdan ziyade çoklu bir anlatılar zinciriyle karşılaşıyoruz bu kitapta.

Saramago, yine o nükteli. Yalın ve ödün vermez derecede dürüst anlatımıyla, basit bir vesikadan öte, edebi bir yapıt çıkarıyor meydana. Deyim yerindeyse kendi Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi'ni yazıyor.

Saramago’ya dair pek çok şey…

Dehşet ile mizahın iç içe geçtiği bu anılarda, okurlar, gazete yazılarındaki kelimeleri sökerek kazanmaya başladığı okuma alışkanlığı sayesinde edebiyatla ilk karşılaşmasından tutun, dört yaşındayken hayatını kaybeden ağabeyi Francisco'nun trajik ölümüne ve bu vesileyle belleğin güvenilirliği konusunda yaşadığı ilk ciddi sarsıntıya kadar, Saramago'ya dair pek çok şey öğrenecek. Hele ki, nüfus memurunun azizliği sonucu aldığı, "yabani turp" anlamına gelen Saramago soyadının hikâyesi, tam da yazara yakışır biçimde, apayrı bir mizah konusu.

“Evinin kapısında oturuyordun sen, anneanne, yıldızlı, uçsuz bucaksız geceye açılan kapısında evinin, hakkında hiçbir şey bilmediğin ve asla yolculuk yapamayacağın gökyüzünün altında, büyülü tarlaların ve ağaçların sessizliği içinde, sonra doksan yaşının vakarıyla ve hiçbir zaman kaybetmediğin bir gençlik ateşiyle dedin ki: ‘Dünya öyle güzel, öleceğime öyle yanıyorum ki.’ Aynen böyle dedin. Ben oradaydım.” Saramago, “küçüklüğümdeki küçük anılar” dediği türlü anı parçacıklarını birbiri ardına sıralıyor. Bir amacı da var üstelik: Aklın içindeki canavarları ve yine onun yarattığı yücelikleri ortaya çıkarmak.