Yeşilçam’ın usta oyuncusu Türkan Şoray, önceki gün Bezmialem Vakıf Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Sinema etkinliğine katılan öğrencilerin sorularını cevaplayan Şoray, şunları kaydetti: “Bizim film yaptığımız 1970’li yıllarda sinema okulları yoktu, şimdi çoğu üniversitede sinema dersleri veriliyor. Şimdiki sinemacılar eğitimli. Tabi bir eğitimli olmak var bir de işin mutfağından gelmek var. Eğitim alıyorsunuz ama onun pratiği de çok önemli. Yeni sinemacılar bu işin eğitimini aldıkları için 1-0 önde başlıyorlar. Yeni sinemacıların kötü film yapma şansları yok bence, iyi film yapmak zorundalar.”
ESKİDEN SANSÜR VARDI
Yeni sinemacıların film çekme imkanlarının çok geniş olduğunu ifade eden ünlü oyuncu, “Bizim film yaptığımız dönemde sansür diye bir şey vardı. Özgürce hiçbir şey yapılamıyordu. Sinema nedir? Yönetmen ne çeker? ‘Ben bunu çekmek istiyorum, şöyle bir derdim var, topluma onu anlatmak istiyorum’ diyerek hayal ettiği herhangi bir şeyi çeker. Başımızda demir gibi bir sansür vardı, film sansüre gidecek diye ödümüz patlardı. ‘Senaryodan buraları çıkartın’ derlerdi, o şekilde hep sansür sansür. Artık özgürler.” diye konuştu. Türk Sinemasının Sultan’ı Türkan Şoray, sinemanın şekil değiştirdiğini, hikayelerin ve anlatımın farklılaştığını ve dijital sinemaya geçildiğini belirterek, “Eskiden biz metreyle film çekiyorduk. Üç kereden fazla tekrar etme şansımız yoktu çünkü film çok değerliydi. Yani yeni sinemacıların ellerinde çok avantajlar var. Birçoğu da bu avantajı kullanıyor.” ifadelerini kullandı. Öğrencilerle sohbetin ardından ve onlarla birlikte “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmini izleyen Şoray’a özel bir tablo hediye edildi.