25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Zaman yangınından ne kurtarabilirsek 

Şiirleriyle tanıdığımız Emel Özkan, yeni kitabı Deliorman’da farklı bir türe kulaç atıyor. Özkan, 1880’lerde Bulgaristan’dan yola çıkan ve Bilecik’e yerleşen atalarının yüz yıllık anılarını anlatıyor.

İREM ERBAŞ20 Kasım 2018 Salı 07:00 - Güncelleme:
Zaman  yangınından ne kurtarabilirsek 

Bugüne kadar yayınlanmış iki şiir kitabı var; ‘Dar Zaman’ ve ‘Yolda Anlatırım’… 

Emel Özkan, söz konusu iki kitabındaki özgün şiirsel nitelik ve Türkçe konusundaki süreklilik arz eden titizliği ve dikkatiyle,  2016 yılında Necip Fazıl İlk Eserler Ödülüne layık görülmüştü. Özkan, ‘Deliorman’dan Çıktım Yola’ adlı yeni kitabında farklı bir türe imza atıyor. Bir aile hikayesinin anlatıldığı kitapta Özkan, yurdun yakın tarihiyle atalarının hayat hikâyelerini kesiştirerek anılar üzerinden bir dönemin portresini çiziyor. 

Bulgaristan hudutlarındaki Deliorman’dan Bilecik’e göçle başlayan hikâyede; sanayileşme ile sırlanan ekmek teknelerine, günden güne zayıflayan kültürel belleğe, farklılaşan zaman telakkisine değinilerek günlük hayattaki değişimin izi sürülüyor. Hıdırellez’den Cumhuriyet Balosu’na, eski kahvehanelerden yöredeki topluluklara uzanan eser, aynı zamanda türküler ve yerel söyleyişlerle zenginleşen bir nevi sosyal tarih çalışması olan kitap 1880’den 1979’a uzanan bir bellek çalışması niteliğinde. Profil Yayınları’ndan çıkan kitapta Bulgaristan’dan Bilecik’e sürgün yiyen insanların hikâyesi, geçmişin tozlu raflarından çıkan fotoğraflarla zenginleştiriliyor.  

ANADOLU TÜRKÜSÜ 

Yeni yerleşim yerleri kurduran göç alanlarında, birçok farklı etnik yapının huzur içinde bir arada yaşadığı ve toplumların kaynaşmasıyla gelenek ve göreneklerin harmanlandığına değinilen kitapta, Yörüklerden, Macırlardan, Alevilerden, Arnavutlardan, Çerkezlerden, Tatarlardan ve çok daha fazlasından bahsediliyor. Hıdırellez kutlamasından yağmur duasına, hanelerdeki kış hazırlığından bayram merasimlerine kadar toplumsal alışkanlıklar ve eğilimleri ele alan eser, yöre hakkında ipuçlarına ulaşmamızı sağlıyor. 

Bir röportajında ‘Keşke coğrafya dersinde yeryüzü şekilleri incelenirken, içinde dağlar, yaylalar, ovalar geçen şiirleri, türküleri de  dinlesek.’ diyordu. Özkan’ın anı kitabı ‘Deliorman’dan Çıktım Yola’ belki de zaman yangınından kurtarılan anıların türküsü…