14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Ceplerinde iki diploma bir mastır taşıyan şarkıcı

Saint Benoit mezunu şarkıcı, kendisi için konservatuvarı, ailesi için İşletme’yi bitirmiş. Bununla yetinmeyen şarkıcı, Galatasaray Üniversitesi’nde mastır yapmış.

Buket Kahraman4 Kasım 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Ceplerinde iki diploma bir mastır taşıyan şarkıcı

BARBAROS, AKADEMİK KARİYERİYLE MÜZİK PİYASASINI ALT ÜST ETTİ

Müziğe ilginiz ne zaman başladı?

Birçokları gibi lisede. Saint Benoit’da. Bir orkestram bile vardı. Lisemde müziğin zaten bir geleneği vardır. Bir takım yarışmalara katıldım birincilikler aldım. Daha sonra konservatuvara girdim. Bir yandan da ailemin isteği üzerine başka bir üniversite okudum. İstanbul İşletme’yi bitirdim. Galatasaray üniversitesinde de mastır yaptım... Gündüzleri okurken geceleri de bir takım gruplarla şarkılar söylemeye başladım.

Okul hayatım koşuşturmacayla geçti

-Zor olmadı mı?

Tek problemim yoldu aslında... Bir okulum Avcılar’da diğeri Kadıköy’de. Hayatım bir koşuşturma içerisinde geçti. Bunun dışında çalışkan bir öğrenciydim. Hocalarım anlayışlıydı. Derslerimin çakışmaması için yardım ettiler. Ama okulda hep çiftli bir hayatım oldu.

-Aileniz ne dedi bu duruma?

En büyük destekçim onlar oldu. Elbette kaygıları vardı müzik dışında başka bir mesleğimin olmasını istediler. Ben de akabinde işletme okudum. Ama insan sonuçta en mutlu olduğu işi yapıyor. Bu yüzden müzikleyim.

Doğu’daki seyirci hiçbir yerde yok

-Hangi sanatçılarla birlikte çalıştınız?

Ferhat Göçer’le 3-4 yıl beraber Q Jazz Bar’da söyledik. Hatta askerdeyken Ferhat ile haberleşiyordum. Bana “Harbiye Açıkhava da bir konserim var. İzin alıp gelebilir misin, bir iki parça söyleriz” dedi. Koptum gittim. Leman Sam’a bir yıl vokal yaptım. Onunla Anadolu’yu gezme şansını elde ettim. Tunceli, Diyarbakır... Oralardaki konserler enteresandı. Hayatım boyunca böyle bir kalabalık görmedim. Leman Hanım mikrofonu bıraktığı zaman onbinlerce insan “Anladım ki hiç kimse, hiç kimse sen değil”i çılgınca söylüyor ve sizin nefesiniz kesiliyor. Orada resmen ayaklarım titredi. Çok güzel bir heyecandı. Sonraki dönemlerde de biraz albüm vokalleri başladı. Nükhet Duru, Barış Manço... Çok şanslıydım çünkü Mançoloji albümüne vokal yapma şansı elde ettim.

Ustalarla çalışmak harika bir duygu

-İKİNCİ albümüm ‘Hayırdır’ için büyük emek verdik. Ağırlıklı olarak akustik çalıştım. Kendi yazdığım şarkılar var bu albümde. Marka olmuş isimlerle çalıştım. Bunlardan biri söz ve müziği Sıla ve Efe Bahadır’a ait ortak bir çalışma, Zeynep Talu sözleri var. Aranjörler Aykut Gürel, Mustafa Ceceli, Burak Erkul, Arzu Alsan.. Çok değişik tatları içinde barındıran bir albüm olduğunu söyleyebilirim. Şu dönemde hiç kimse bir albüme ciddi yatırımlar yapmıyor. Bu yüzden Sony Müzik’in bana katkısı da çok büyük. Hayırdır albümümde ilk çıkış yapan parçam söz ve müziği bana ait olan ‘Yeter’ Burak Alkul Arzu Alsan aranjesi. Sert bir kış geçirdiğimiz günlerde kapalı bir İstanbul sabahında uyanıp yazdığım bir parça.

Büyük hayalim Lara Fabian ile söylemek

-HERKES gibi benim de popüler olma kaygım var. Sonuçta pop müzik yapıyorum. Popüler olmak zorundayım ki, o müzik dinleyicisine ulaşabileyim. Ne olursa olsun, bir sanat eseri de olsa CD’ye dönüştüğü anda onun ticari bir metaya dönüşüyor. Bu da biraz popülerlik biraz magazinsellik gerektiriyor. Gerçi pek de magazinsel yanım yok bu yüzden bir takım işler biraz yavaş ilerliyor. İstediğim noktada da değilim. Albüm yeni sayılır. Bakalım ne olacak. Ama bol bol konser vermek istiyorum. Her salı performans var. Yakında bir yurt dışı konserim olabilir.