AVRUPA Birliği’ne giren Türkiye’nin sosyal hayatında uğradığı değişimi ve insan ilişkilerini ironiyle ele alan ‘Avrupa Avrupa’nın başrol oyuncuları STAR Gazetesi’ni sette ağırladı. Oyuncular, diziyi ve dizideki rollerini anlattı...
-Zuhal Topal (Nermin Beceren): Avrupa Avrupa bir sitcom. Kolay gibi gözükebilir ama herkes sitcom oynayamaz. Oynasa da başarılı olmaz. Burada çok güzel bir ekip var ve herkes çok başarılı. Beni komedilerde tercih ediyorlar. Bu algı beni mutlu ediyor. İnsanları güldürmek çok keyifli. Avrupa Birliği hakkında son zamanlarda fikrim değişti. Avrupa Birliği’ne girmeliyiz ama girmesek ne olur ki.
-Ebru Cündübeyoğlu (Gülbahar Koparan): Neredeyse bütün hayatım bu dizi. Yoğunluğu bu işe verdim. Sitcom oynadığınız zaman enerjiniz hep yüksek olmalı. Son bölümlerde dizimiz başarı çıtasını bir hayli yükseltti. Özellikle gangam dansının olduğu bölüm müthişti. Tiyatro yapanlar bilir, tiyatroyu farklı kılan şeylerden biri sahnedeyken oyuncu alkışlardan seyircinin tepkisini alır. Oyuncular dizilere geçince yıllardır beğenilip beğenilmediklerini anlayamadı. Ta ki sosyal medya hayatımıza girene kadar. Şimdi dizi yayınlanırken twitter mesajlarından beğeniyi anında anlayabiliyoruz. Bu açıdan bu dönemin dizileri şanslı.
-Durul Bazan (Tekin): Avrupa Birliği’ne giren bir halkın parodisini oynuyoruz. Biz de girmelimiyiz, tartışılır. Bakın dört Avrupa Birliği ülkesi iflasını istedi. Bizim dizimizin amacı mesaj vermek değil eğlendirmek. Bunu da başardığımızı biliyorum.
-Tarık Ünlüoğlu (Ferdi Koparan): Biz izleyiciye diziyi yaparken söylüyoruz söyleyeceğimizi. Onlara bir şeyler verebiliyor, çizgilerinde değişiklik yaratabiliyorsak biz de o kadar mutlu oluyoruz.
-Burak Serdar Şanal (Can Beceren): İnsanlar kendinde bir şeyler buluyor dizimizde. Yoksa bu kadar çok sevilmezdik. Sosyal medyadan çok güzel tepkiler alıyorum. “Lütfen Gül’ü bırak benimle evlen” diyenler bile var. 8