Patrona’yım daha ne olsun

BİR ZAMANLAR OSMANLI’NIN İSYANCI KARAKTERİ FIRAT TANIŞ:

Patrona Halil gibi tarihimize mal olmuş bir karakteri canlandımak nasıl bir duygu?

‘Patrona Halil İsyanı’ gerek yapısı gerek sonuçları itibari ile etkilerini günümüze kadar hissettirmiş. Patrona Halil gibi bir tarihi karakteri oynamanın da keyfi bu mükellef ziyafette kaymaklı kadayıf. Bu rol teklifini kabul etmemde Patrona Halil’in büyük etki ve katkısı oldu! 

-Rol için nasıl hazırlandınız?

Patrona Halil’in aslen Arnavut olduğu, Osmanlı donanmasında bir isyana karıştığı, kürek cezasına çarptırıldıktan bir süre kaçıp ya da kaçırılıp İstanbul’da çeşitli esnaf kollarında çalıştığı -mesela hamamda tellaklık yaptığı biliniyor - gibi bilgiler dışında onu fiziksel ve psikolojik olarak anlatan ciltler dolusu kitap ya da tanık yok.

-Tarih dizilerinde tarihi gerçeklik çok tartışılıyor. Siz de eleştiri aldınız mı?

Eleştirilerin -tarihin kasten yanlı anlatımına dair olanlar dışında- çok acımasız olduğuna inanıyorum. Bana gelince, kendi adıma olumsuz bir eleştiriye rastlamadım doğrusu.

KENDİM İÇİN MÜZİK YAPIYORUM

-Müzikle daha çok ilgilenmek istiyorum. Müzik ilgim kimse için değil ama kendi keyfim için sadece...

-Elbette yurtdışında bir projede rol almak gibi bir hayalim var. Ama nerede, ne zaman onu bilmiyorum. Bunun dışında biyografi oynamak, yaşamış gerçek kişileri canlandırıyor ya da canlandıracak olmak fikri bana heyecan veriyor. Hatta bir kaç biyografi üstünde çalışmaya da başladım.

-Sakin bir hayat yaşıyorum. Erken yatar kalkarım. Saat 06:30 da uyanırım. Spor yapıyorum, sigarayı bıraktım, alkol kullanmıyorum. Büyüyen bir enstrüman koleksiyonum var.