11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

Melih Altınok: Husumet gözlerini kör etmiş!

Charlie Hebdo ile gündeme gelen düşünce özgürlüğü ve muhaliflik, Günün Manşeti programında tartışıldı. Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç ve Türkiye Gazetesi Yazarı Melih Altınok, Türkiye'deki mizah dergilerini masaya yatırdı.

14 Ocak 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Melih Altınok: Husumet gözlerini kör etmiş!
İşte programdan bazı satır başları:
 
'İKTİDAR' KAVRAMI İLE TAM OLARAK TANIŞ DEĞİLLER!
 
Ahmet Kekeç: Charlie Hebdo'dan yola çıkarak Türkiye'deki mizah dergilerine bir bakalım. Siyasal iktidara muhalefet ediyor ve çok da iyi yapıyor ancak 'iktidar' kavramı ile tam olarak tanış değil bu arkadaşlar. İktidarın sadece siyasi boyutu ile var olan bir mekanizma olduğunu düşünüyorlar. Yüzlerce iktidar alanı ve siyasal alanın dışındaki erkler var. Ben Türkiye'deki mizah geleneğinin oralara ilişikin eleştirel bir tutum içinde olduğunu hatırlamıyorum. 
 
HUSUMET GÖZLERİNİ KÖR ETMİŞ!
 
Melih Altınok: Bir dönem çıkan o 'Fırt' dergileri falan vardı. 12 Eylül baskısının o zor günlerinde sadece cinsellikle espriler yapılıyordu. O düzeyin bir tık üzerine çıkıldı yine cinsel espriler var ama sadece dil biraz politikleşti. Yani 30-40 yıldır hiçbir aşama kaydedilmedi. Satir denilen şey hakikaten sert ve rahatsız edici olabilir ama hem bu anlamda siyaseten doğruculuk alanına sığınacaksınız (Mesela birisine hanım denildiğinde ayağa kalkmak gibi) hem de aynı derginin içinde Cumhurbaşkanının, Başbakanın eşiyle ilgili küfürlü bir pankartı pekala bir karikatür haline getireceksiniz. Madem siyaseten doğruculuk alanındasınız buna uygun davranın. Husumet gözlerini kör etmiş. 
 
DÜŞMÜŞ İNSANA BİR DE ONLAR VURUYOR
 
Ahmet Kekeç: 28 Şubat'tan hatırlayalım.. Merve Kavakçı her hafta 'Haftanın lalesi' idi.. Yani düşmüş bir insana bir de sen vuruyorsun. Ahmet Necdet Sezer, başörtülü resepsiyon yapmadı diye bir kahraman gibi çiziliyordu. Bu ne?
 
GÜÇLÜNÜN YANINDA MUHALİFLİK YAPMAYA ALIŞMIŞLAR!
 
Melih Altınok: Bu mu muhaliflik? Yalnız olanın, haksızlığa uğramış olanın yanında yer alman gerekmiyor mu muhalifsen? Mesela o kadın (Merve Kavakçı) tekti ve onu savunmalıydınız. Madem tabu deviriyorsunuz.. O zaman tabu Kemalist rejimin argümanlarıydı.. Ama bunlar güçlünün yanında saf tutarak muhaliflik yapmaya alıştılar.