19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Bu ödül benim için hem onur hem uyarı

Necip Fazıl Ödülü, kendi kendime yazıp çizdiğim günlerin bittiğini anlatıyor; artık neyi söylediğime dair daha dikkatli olmalıyım. ‘Mutlu bir son’dan ziyade yola asıl şimdi çıktığımın işareti.

BEDİR ACAR15 Ekim 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Bu ödül benim için hem onur hem uyarı

Yayınlanan ilk üç kitabıyla edebiyat dünyasına başarılı bir giriş yapan Emre Ergin, roman yazma tekniği hususunda cesur denemeleriyle dikkat çekti. Kişi/tip oluşturmada bulgucu zekâsı, ‘Beş Kere Halil’ romanıyla hayata ve dünyaya şaşırtıcı aralıklardan bakış gibi nitelikleriyle Necip Fazıl İlk Eserler Ödülüne layık görüldü. Hollanda’da yaşayan ve mikroiktisat üzerine doktora yapan Ergin ile edebiyata bakışını konuştuk.

- Genç bir yazarsınız. Yazın serüveninizde Necip Fazıl sizin nasıl bir yere tekabül ediyor.

Edebiyatın durmak ve dururken zihni oyalamaktan ziyade zihne bir hedef göstermekle olan alakasını, üstadın bize bıraktığı miras olmasa, çok daha kolay unutacağız. Necip Fazıl’ın hayatı, edebiyat ve mücadelenin nasıl iç içe geçtiğinin bir örneği. Burada sadece başkalarına karşı olan mücadeleden değil, belki de daha önemli olan insanın kendisiyle olan mücadelesinden bahsediyorum.

- Necip Fazıl adına verilen ödülleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her usta sadece var olmasıyla, arkasında bıraktığı düzlemde kendi yankılarını talep ediyor. Az önce bahsettiğim mücadelenin ağırlığını özleyen bir edebiyat da herhalde Üstad’ın dile gelmemiş vasiyetidir. Bize bu vasiyeti hatırlatan ve hatırasını sürdüren bu ödüllerin kültür sanat dünyamızda etkilerinin uzun vadeli olmasını temenni ederim.

- Ödülün size verilmesi hakkında neler söylersiniz?

Necip Fazıl’ın adını taşıyan bir ödül benim için bir onur elbette. Bir yandan da bir uyarı belki. Çünkü gerek çağın icapları ve zevkleri, gerekse benim kişiliğimden ötürü nasıl bir hareketi düşlediğim sorunsalı, eserlerim ancak arayan gözlerle okunursa anlaşılabiliyor.

Ayrıca, bu ödülü ne zamandır yazdıklarını okuyarak, yani kâğıda saklanmış seslerini dinleyerek muhabbetlerine dahil olduğum ustalardan aldım. Bu teveccüh, dikkatlerini bana yönlendirdiklerini, onların da benim sesimi duyduklarını anlatıyor. Mutlu bir sondan ziyade, yola asıl şimdi çıktığımın işareti. Kendi kendime yazıp çizdiğim günlerin bittiğini anlatıyor; artık neyi söylediğime daha dikkat etmeliyim. İnşallah bu başlangıcın hakkını verebilirim; bana yönelmiş bu dikkati çarçur etmem, hayra yöneltebilirim;bu parıltıyı kalıcılaştırabilirim.

PORTRE

Emre Ergin 1990 doğumlu. İktisat ve Matematik mezunu. Bilkent Üniversitesi’nde yaptığı İktisat yüksek lisansından sonra, şimdi de Mikroiktisat üzerine Hollanda’da, Maastricht Üniversitesi’nde doktora yapıyor. Tutî, Post Öykü ve İtibar başta gelmek üzere, muhtelif dergilerde öykü, şiir, deneme ve çevirileriyle yer aldı. Dördüncü Dilek adlı romanı 2014’te, Acziyetin Tekniği adlı öykü kitabı 2016’da ve Beş Kere Halil adlı romanı 2017’de okurlarla buluştu. 

Hollanda’da mikroiktisat doktorası yapan Emre Ergin’in yayınlanmış üç kitabı var: Dördüncü Dilek, Acziyetin Tekniği, Beş Kere Halil.