20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Türkiye’de James Bond bulamazlarsa ben varım

‘Sabah şekeri’ olarak ünlenen Murat Başoğlu, mankenlik, oyunculuk, sunuculuk derken tasarımcılığa da bulaştı. Takunya adlı marka altında ünlülerin bobblehead’lerini yapan Başoğlu, Fenerbahçe’nin dev langırtını hazırladıklarını da söylüyor. Başoğlu ile yeni işini ve dizisini konuştuk.

Hale Ceylan Barlas / [email protected]9 Eylül 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’de James Bond bulamazlarsa ben varım

-Sizi bıyıklı görmeye alışık değiliz, neden bıyık bıraktınız?

Yeni sezonda başrollerinde Hazal Kaya ve Tardu Flordun’un olduğu Son Yaz Balkan adında yeni bir diziye başlıyorum, o nedenle bıyık bıraktım. Dizide Yugoslavya’daki göç zamanı Türkler’e yardım eden bir gazeteciyi canlandırıyorum.

-Uzun zamandır sizi hiç dizide görmedik. Bu dizi teklifini neden kabul ettiniz?

Birincisi Adam Film ile çalışmayı hep istemiştim. İkincisi ise oyunculuk futbol gibidir, ne kadar çok oynarsanız o kadar iyi oynarsınız. Ayrıca dizide başrolde değilim. Zaten başrol verselerdi de kabul etmezdim. Çünkü dizi Makedonya’da çekiliyor. Hem kendi işlerim hem yarışma programı olduğu için de çok zorlanırdım.

-Başrol olsaydı nasıl bir rolde olmak isterdiniz?

Türkiye’de James Bond bulamazlarsa ben varım. Bu tarz bir filmde başrol oynarım (gülüyor).

-Yeni sezonda da devam edecek mi yarışma?

İnşallah devam eder. Sonuçta 10 haftanın sekizinde gün birincisiyiz ki tüm yaz dizileri varken birinci olmak da önemli bir şey. O nedenle de tutan bir projenin bitmesi çok da mantıklı değil. Ayrıca yarışmadan ziyade başarılı da bir şov yapıyoruz aslında.

-Bu işlerinizin dışında Takunya adında bir markanız var.

Daha önce Bir Yer adında bir şirketimiz vardı, sonra onu kapattık. Bir buçuk yıl önce de eşimle yeni bir yer açalım diye konuşurken ‘Adını ne koyalım?’ diye düşündük. Sonra ‘Madem yeni bir yer açacağız adı da Yeni Bir Yer olsun’ dedik. Bu ismi bulurken de hiç zorlanmadık (gülüyor). Sonra marka çalışmalarına başladık ve Takunya’yı yarattık. Bobblehead’ler (büyük ve sallanan kafalı biblolar) yapıyoruz. Ünlülerin, isteyen herkesin. Fenerbahçe’nin lisansını aldık, Galatasaray’ın da alıyoruz. Ardından diğer kulüplerle ve milli takımla da anlaşacağız. Ayrıca ünlü isimlerin bobblehead’lerini yapacağız, özellikle de çok tutmuş dizi oyuncularının. Bunun dışında Fenerbahçe’nin langırtını yapıyoruz. İçindeki adamlar sekiz santimetre boyunda olacak. En önemlisi de lisansını aldığımız dünyaca ünlü Süpermen, Batman gibi karakterler var. Ayrıca tüm şehirler için ülkemizin güzelliklerini yansıtan, kentin ikonu haline gelmiş şeylerden hediyelik eşya üretiyoruz. Muğla Valiliği’nden bize bir teklif geldi. Kahve fincanları, tişört, tepsi, kupa, dolap magnetleri hazırladık, şu an orada satışta.

-Bir de tişört koleksiyonunuz var...

Kadınlar ve erkekler için tişört de tasarlıyoruz. Hem İstanbul’a hem Muğla’ya özel tişörtlerimiz var.

-Tasarım merakınız nereden geliyor?

Ben de bilmiyorum. Meslek lisesi mezunuyum. Herhalde lisedeyken merak saldım tasarıma. Herkes kaynak yaparken ben ferforje yapıyordum. Döner sermayede çalışıyordum ve en çok benim yaptığım tasarımlar satıyordu.

KENDİMİ YAKIŞIKLI BULUYORUM, RAKİBİM YOK!

-Formda olan çocuklu kadınlar için ‘fit anne’ derler ama siz de tam bir ‘fit baba’ örneğisiniz...

Beş yıldır spor yapıyorum, kendime bakıyorum, yediğime içitiğime dikkat ediyorum, şık ve iyi görünmeyi seviyorum. 38, 40 yaşlarındayken göbeklenmeye başladım. Gıdığım falan da çıkınca ne kendimi beğendim ne giydiğim şeyler yakıştı. Sonra buna bir dur demem gerektiğini anladım.  Spora başladım.

-Babalar kıskanıyor mu sizi görünce?

Babalar benden rahatsız oluyor. Hatta yolumu kesip ‘Senin yüzünden karımla tartışıyorum, gittim spora yazıldım’ diyenler oluyor. Facebook’ta da ‘Murat Abi senin vücudu gördüm kendimden utandım’ diyorlar. Düşünün ki ben 45 yaşımdayım ve bana bunları söyleyenlerin hepsi benden genç. Ayrıca evet ben de kendimi beğeniyorum ve rakibim yok. 65 yaşıma geldiğimde de yakışıklı ve fit olacağım. Allah ömür verirse 85 yaşımda da öyle olmak istiyorum.

-Oğlunuz ne düşünüyor?

Sürekli bana ‘Senden daha yakışıklıyım’ diyor. Şu an sekiz yaşında ve feci bir özgüveni var. Mesela programa geldiğinde çocuklar kameradan kaçar ama o kaçmıyor.