14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Açlık grevi için taviz verilmedi reformlar programımızda vardı

Açlık grevlerinin bitmesi karşılığında taviz verilmediğini vurgulayan Erdoğan, “Sorunun çözümüne ilişkin herşey partimizin kuruluş programında var. Kongre öncesi de 63 maddelik reform açıklamıştık” dedi.

Yusuf Ziya Cömert 20 Kasım 2012 Salı 07:00 - Güncelleme:
Açlık grevi için taviz verilmedi reformlar programımızda vardı

ERDOĞAN: MİT ÇÖZÜM ADINA GEREK DUYDUĞU ZAMAN İMRALI’YLA GÖRÜŞEBİLİR

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti dönüşünde uçakta kendisini takip eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Açlık grevlerinin bitirilmesiyle ilgili terör örgütü ya da İmralı’ya bir taviz verilmediğini vurgulayan Erdoğan, yapılan reformlar ve atılan adımların parti programında yer aldığını söyledi.

Aile ziyaretine hiç karşı çıkmadık

Erdoğan açlık grevleriyle ilgili soruya, “Biliyorsunuz İmralı ailesini bile kabul etmiyordu. Ama bu defa ailesini kabul etti. Dolayısıyla Mehmet Öcalan adaya gitti ve açlık grevlerinin bitmesinde İmralı’dan verilen mesaj da etkili oldu” cevabını verdi. Erdoğan, “Bu ziyaret daha önce gerçekleşse aynı etkiyi yapar mıydı?” sorusuyla ilgili de, “Daha öncesinde gitmesine karşı çıkmadık ki. Avukatların gitmesine sıcak bakmıyorduk ama ailesi her an gidebilir. Hukuki olarak, yasal olarak ailesi her an gidebilir. Ben bunu kamuoyuna da açıkladım” dedi.

‘Kürt kardeşim’ diyen bir iktidar

Erdoğan, “Başbakanım bunun bir karşılığı oldu mu, yani bir söz verildi mi?” sorusuna da şu cevabı verdi: “Çok açık söyleyeyim öyle bir şey yok. Bizim Güneydoğu Programımız partimizin kuruluş programında var. Problemin çözümüne ilişkin programımız var. 2005’e kadar böyle devam ettik. Ondan sonra olaya farklı bakıyoruz. Çünkü alınmış olan mesafeler var. Eskiden resmi ideolojinin bu bölgeye yönelik bir iskan ve asimilasyon politikası vardı. Biz bunları kaldırdık. Artık ‘benim Kürt kardeşim’ diyebilen bir iktidar var ve başbakan var. Bölgeye yatırım yapan, bölge insanını kucaklayan bir iktidar mecut. Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi biliyorsunuz. Onunla alakalı da çok geniş istişareler yaptık. Sanatçılarla, aydınlarla vb. istişareler yaptık.”

TRT Şeş’ten Kürtçe seçmeli derse

AK Parti’nin Büyük Kongresi öncesinde 63 maddelik bir program açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, “Sıkıntılar nedir? Anadilde savunma vesaire, bunların cevabı zaten programımızda yerini aldı ve buna yönelik de kısa bir süre önce meclise tasarıyı gönderdik. Kürtçe’nin seçmeli ders olması, üniversitelerde Kürtçe bölümlerin açılması... Tüm bu adımlarla birilerinin provoke etmek için yürüttüğü çalışmalar çökmüş oldu. Kimsenin aklından bile geçiremeyeceği şeyleri biz yaptık. TRT’nin kanal tahsisinden tutun, cezaevlerinde annenin evladıyla Kürtçe konuşmasına kadar. Biliyorsunuz bölgede biz geldiğimizde olağanüstü hal vardı. ‘OHAL’i kaldırın başka birşey istemiyoruz’ deniliyordu. Geldik, bir ayda kaldırdık. Birçok olumsuzluk bizimle beraber bu ülkeden derdest edildi” dedi.

Biz değil İmralı görüşmek istedi

ERDOĞAN, yapılan reformlara dair terör örgütünün kullandığı ‘bizim mücadelemiz sonucunda gerçekleşti’ açıklamalarıyla ilgili de, “Bu ucuz politika. Neyi söke söke aldın. Biz Yüksekova’ya havaalanı yapmak istiyoruz. Sen iş makinalarını yakıyorsun. Baraj yapıyoruz ‘istemezük’ diyorsun. ‘Baraj gövdelerini bombalarız’ diyorlar” dedi. Erdoğan, “İmralı’nın da müdahalesi etkili oldu ama. Siz Silvan sonrasında ‘muhatap almayacağız’ demiştiniz. Görüşmeler yeniden başladı mı?” sorusuna da, “Öncelikle kendisinin bir görüşme arzusu vardı. Görüşme talebinde bulunuyordu. Burada tabi elimizdeki enstrümanları zaman zaman kullanma yetkisini bırakmayız. Silvan meselesinde söylediğimde maksadımDışardaki terör örgütüydü. Burada enstrüman olarak genellikle kullanılan neresidir. Milli İstihbarat Teşkilatı’dır. Onun elemanlarıdır. Onlar görüşme yapabilir. Bundan herhangi bir sakınca görmüyoruz. Çünkü asl olan sorunu çözmektir” cevabını verdi.

Fenerbahçe bana teklifte bulundu

ERDOĞAN’I takip eden gazeteciler “Tevellüt 56 meselesini” de gündeme getirdi. Erdoğan, gazetecilere “yaşlanmışız” dedi. “Eskiden kemal yaşı için Kırk derlerdi” diyen Erdoğan’ın 1954 doğumlu olduğu da sohbet sırasında konuşuldu. Başbakan olduğunda yaşının kaç olduğu sorulduğu Erdoğan, “47” cevabını verdi. Ortaokul yıllarındayken MTTB bünyesinde koşuşturduğunu. Afiş asmak gibi işler yaptığını ama üniversitede Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı olduğunu anlattı. Konu futbola geldi. Erdoğan, Taleporoviç döneminde kendisine Fenerbahçe’den teklif geldiğini ama babasının rızası olmadığı için profesyonel futbola geçemediğini anlattı. Futboldan para kazanıp kazanmadığı sorulduğunda Başbakan, “İETT’de kadrolu eleman olarak çalışıyordum. Ama bu maaştı” dedi. Erdoğan, AB liderleriyle yaptığı futbol maçından sonra bir daha futbol görüntüsü vermeyişiyle ilgili en son Antalya’da sol omuzunda yaralanma olunca futbol oynamayı bıraktığını anlattı.

Ateşkes eşzamanlı gerçekleştirilmeli

Erdoğan, İsrail-Filistin arasındaki tırmanan gerilime dair, “Mısır’da Halid Meşal’le yapılan görüşmelerde özellikle Hamas tarafı ateşkesten yana. İsrail de ateşkes istiyor ama ‘önce Hamas ateşi kessin’ kurnazlığı var. Biz de Amerika ve ilgili taraflara ‘Ateşkes eşzamanlı sağlanmalı’ mesajını verdik. Sonra da kademeli olarak de ambargonun kaldırılması adımı atılabilir. Obama’dan İsrail tarafının ikna edilmesini istedik. Ama ne yazıkki henüz ateş kesilmiş değil. Müşterek çalışmalar devam ediyor. İnşallah hayırlı bir netice çıkar” dedi.

Mursi’nin gelişi Gazze için avantaj

Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya yaptığı “2008’deki koşullar artık yok. Hesabını iyi yap” açıklamasıyla ilgili de, “2008’de bir defa bölgede Hamas’ın gücü bu değildi. Filistin’de 2008’in yanlışlarını tespit ederek gidermemiz lazım. Mısır’ın başında Mübarek yok. Mursi ve ekibi var” dedi. Erdoğan, Gazze konusunda Arap Ligi’ne getirdiği eleştirinin sorulması üzerine de, “Genel Sekreteri ile bir araya geldim. Eleştirime o da katılıyor” cevabını verdi. Erdoğan, BM’nin 5 daimi üyenin iki dudağı arasına sıkıştığını da tekrarladı.

Cüneyt’in serbest kalması önemli

Erdoğan, Suriye’yle yaşanan krizin ardından NATO’dan patriot füzesi talep edilip edilmediğine ilişkin de, “Bu ara arkadaşlar onu henüz yaptılar mı bilmiyorum ama çalışmalarımızı yaptık. Her an bu yapılabilir” dedi. Erdoğan, Suriye’de rehin tutulan gazeteci Cüneyt Ünal’ın CHP’li heyete teslim edilmesine dair de, “Ben sadece Cüneyt kardeşimin kurtulmasına bakarım. Benim bağcıyla bir derdim yok, derdim üzümü yemektir. Böyle bir zulümden kurtulması bizim için memnuniyet verici. Öyle veya böyle” diye konuştu.

İstanbul eyaleti diye eyalet mi var

Başbakan, “Büyükşehir yasasına ilişkin eyalet sistemine geçilecek eleştirileri oldu” sorusuna da şu cevabı verdi: “Eğer bu konuşuluyorsa İstanbul eyaleti, Kocaeli eyaleti diye bir eyaleti olması lazım. Buradaki tek dert malum siyasi partinin alacağı yerlerde böyle adımlar atılabilir mi. Siyaset yapıyorsanız kendinize güveneceksiniz. Yoksa siyaseti bırakın. Çankaya’ya da ilk çıkan CHP oldu. Hem muhalefet ediyorlar, hem de oylamaya gelince 49 kişi red veriyor. CHP, MHP hepsinden red oyu 49. Ya bunlarda samimiyet yok.”