Ankara'da sürpriz görüşme

Bugün bazı gazetelerde BDP'li bazı milletvekillerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve bazı hükümet yetkilileri ile görüştükleri konusunda haberler yayınlanınca, BDP Genel merkezinden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, ülkede giderek tırmanan gerilim, çatışmaların artarak devam etmesi, Başbakan'ın "Gerekirse Oslo görüşmelerine yeniden dönülür" diye açıklamalarda bulunması, diğer yandan Ortadoğu'daki gelişmelerin kaygı verici boyutlara ulaşması ve Türkiye'nin Suriye'yle savaşın eşiğine gelmesi gibi önemli gelişmeleri göz önünde bulundurarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Ak Parti Grubuyla görüşmeler gerçekleştirildiği belirtildi.

Tüm görüşmelerin parti ve genel başkanın bilgisi dahilinde ve BDP'nin randevu talebi üzerine gerçekleştiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

"Yapılan görüşmelerde; devletin, hükümetin tutumunu, politikalarını, yaklaşımını anlamaya çalıştık. Partimizin, hem Ortadoğu ve Suriye konusundaki görüşlerini, hem de Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin politikalarını bu görüşmelerde dile getirdik. Görüşmelerin sonucunda kamuoyuyla paylaşılabilecek yeni bir durum sözkonusu olmadığı için yapılan temasların kamuoyuna duyurulması ihtiyacı görülmemiştir."

GÜL'DEN AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP milletvekilleriyle görüştüğü haberlerine ilişkin, 'Bunlardan olağanüstü yeni bir durum çıkartmak doğru değil ama hatırlatmak isterim ki Türkiye'nin en önemli konusu bu mevzulardır. Bu meseleler kendi haline bırakılırsa hiç ummadığınız yollara, çıkmaz sokaklara gider' dedi.

Gül, 'Kadim Kent Kayseri Tanıtım Günleri' etkinliğine katılmak üzere geldiği ATO Congresium'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

BDP'li milletvekilleriyle görüştüğüne ilişkin haberlerin basına yansıdığının hatırlatılması ve nasıl mesajlar verdiğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

'Bunlardan olağanüstü yeni bir durum çıkartmak doğru değil ama hatırlatmak isterim ki Türkiye'nin en önemli konusu bu mevzulardır. Türkiye'nin en önemli konusunun, en önemli hayati meselesinin bu meseleler olduğunu görmezsek çok büyük yanlış yaparız. Dolayısıyla Türkiye'nin geleceği açısından bu meseleleri, sorunları sahiplenmemiz ve bunları doğru mecrasına sokmamız için herkesin uğraşması gerekir.

Yoksa bu meseleler kendi haline bırakılırsa hiç ummadığınız yollara, çıkmaz sokaklara gider. Bunların da gelecek nesillere maliyeti çok büyük olur. Onun için Türkiye'nin zaten devamlı gündemi budur. Türkiye'nin geleceğini düşünen herkesin de bu mevzulara önem verip, her türlü yapıcı katkıyı, doğru ve kapsamlı çalışmayı yapması gerekir. Bunu bu çerçevede içerisinde görün, daima uğraştığımız konudur.'