Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.
"Türkiye'de siyaset doğrular üzerinden yükselmiyor" diyen Erdoğan şunları söyledi: "18 yaş meselesine destek verenlerin sonra vermediğini gördük. 18 yaş olayıyla ilgili Avrupa'nın yarıya yakınında bu seçme ve seçilme yaşıdır. Bir diğer yarısının yarıya yakınında 21 yaş seçilme yaşıdır. Cumhurbaşkanlığı seçilme yaşını bile buralara kadar indiren ülkeler var. Cezalandırmaya gelince 18 yaşa evet diyorsun, seçilmeye gelince hayır diyorsun. 10 yıldır niye gündeme getirmediniz denebilir. Ülkede o olgunlaştırma dönemi var ya. Biz her adımı buna göre attık. Meyveyi hamken yiyemezsiniz. 444 kod numarasını unutmayın. O da bu şekilde oldu. Bize ilk adımı attığımızda hep medya yüklenmeye çalıştı ama biz gündemimizde yok demişizdir. Gündem vakti gelince adımı atmışızdır. 18 yaş olayıyla ilgili CHP biz imza atmayız ama destekleriz demiştir. Ama ondan sonra kaçmıştır. Gençliğimize sesleniyorum. Size inanmayan ne kadar zihniyet varsa, sizleri onlara karşı tavır almaya davet ediyorum. AK Parti gençliğin de parlamentodaki tek senedidir. MHP ve CHP'yi bu konuda yanımızda görmek istiyoruz. Teröristle kucaklaşanla müzakere edeceğimiz bir şey yoktur."
YEREL SEÇİMLER
Yerel seçimlerin erkene çekilmesine yönelik oylamayla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP'li arkadaşları suçlayacak değilim. Görünen o ki, her iki siyasi parti de attıkları imzalara sahip çıkmamışlardır. Herkes imzasına sahip çıksaydı, netice böyle olmayacaktı. Bu üzücü tablo. İmza attıysak mezara kadar imzanın arkasında durmalıyız, pazara kadar değil. Meclis'e iade edilmesinden sonra atılacak adımları arkadaşlarımızla değerlendirmiştik. Cumhurbaşkanı'nın kararından sonra oluşan yeni duruma yönelik istişareleri tamamladık. Bugün itibariyle muhalefetle görüşmeleri yapıp adım atacağız. Referandumu düşünmüyoruz. CHP tarihleri dile getirirken, imza koymayız ama erkene alınmasını destekleriz diyordu. Sonra bunun arkasında da durmadı. Oluşan yeni durumda farklı tarihler üzerinde mutabakata varılırsa yeni bir adım atılabilir. Arkadaşlarımız bu gün bu çalışmayı sürdürecekler.
LAFLA OLMUYOR, ÇARIĞI GİYECEKSİN
Neymiş, mülki sınırlar büyükşehir sınırı olarak olursa o köylere hizmet gitmezmiş. Bu çok çürük bir iddiadır. İstanbul ve Kocaeli mülki sınırlarıyla büyükşehir olmadan önce acaba köylerine il özel idareleri ne kadar hizmet götürüyor. Biz yıllarca seçim kampanyalarına gittik. Şimdi gidin İstanbul'un o köylerine, asfalt olduğunu göreceksiniz. Bu köylere imar bütünlüğü noktasında yaklaşmazsanız, buralar kapanın elinde kalır. Sahillerdeki beldeler var. Bu beldelerde bir tane ufak araç al, orada gel istediğin gibi binayı yap, kimse müdahale edemez. Niye orada belde belediyesi var. Çıkmış koskoca anamuhalefetin başkanı muhtarlığı kaldıracak diyor. Eline diline dursun, hangi muhtarlığı kaldıracağız. Muğla büyükşehlr olurken, AK Parti birinci parti diye mi oluyor? Muğla bir il belediyesi değildir. Muğla bir merkez ilçe belediyesidir. Fethiye'yle bir alakası yok. Büyükşehir olunca Muğla Büyükşehir Belediyesi Fethiye'nin altyapısıyla da uğraşacak. Bir de imar bütünlüğü noktasında Muğla Belediyesi bunu yapma yetkisine sahip olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı biz bunun için kurduk.
Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu, sen bu işten anlamazsın. Çarığı giyeceksin arazide çalışacaksın, biz bu araziden geliyoruz. Biz Bağcılar'ın, Güngören'in sokak aralarında çamurlarda çizmeleri giydik, oralarda seçim kazandık. O Bağcılar'ı bugünkü hale getirdik. Güngören, Esenler'le kimse uğraşmazdı. Bakırköy de eskiden köydü ama orası da modern hale getirildi. Kadıköy de öyledir. Kadıköy'de Ataşehir inşa edildi. Seçimi kim kazandı, CHP kazandı. Biz istiyoruz ki, Türkiye genelinde bu büyükşehir anlayışıyla her taraf modern olsun."
CHP VE BDP'Yİ ARTIK BİR GÖRÜYORUM
Meclis'teki oylamada CHP ve BDP'nin tavrının ibretlik olduğunu kaydeden Erdoğan, "Artık ben ikisini de bir görüyorum. Adeta bunlar müttefik. CHP'nin yolu BDP'yi düze çıkarmaz. Parlamentonun içindeki bir parti Türkiye'nin muhatabı olarak KCK'yı gösterir mi? CHP'nin tarihinde şu okulllar olmasa Milli Eğitim'i ne güzel idare ederiz anlayışı vardır. CHP seçimler olmasa ne güzel siyaset yaparız anlayışı içinde. Siyaset adına yaptıkları tek şey ak dediğimize kara demek. Kılıçdaroğlu sanki yarın seçim olsa iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor, sandık dediğimizde fellik fellik kaçacak yer arıyor. Korkuları kendi gürültüleriyle bastırmaya çalışıyorlar, yaptıkları bu.
CHP tarihi boyunca iktidarı başka yerlerde aradı. Genel Başkanı olduğun partinin adını Cumhuriyet Hayal Partisi yapıp istediğin hülyalara dalabilirsin. Ama gerçek hayatta millet sana geçit vermez. Bugünlerde psikolojiye de merak saldığını görüyorum. Gerçek dünyadan kopuk şekilde kafasında kurduğu dünyaya yaşayanlara ne deniyor. Onu bir öğreniversin. Teşhisi koydum, tedaviyi kendisine bırakıyorum. Dış politikaya ilişkin konularda öyle tavırlar ortaya koyuyor ki akıl alır gibi değil. Suriye meselesinde Esad ile Kılıçdaroğlu'nun ayırt edemez hale geldik. Esad'ın ülkemizde ve dünyamızdaki temsilciliğini Kılıçdaroğlu yapıyor" dedi.