Başbakan Erdoğan, Öğretmenler Günü nedeniyle 81 ilden öğretmenleri kabul etti. Öğretmenlere hitap eden Erdoğan, "Sizler yaratılmışların en şereflisi olan hazreti insan olarak insanoğlunu yetiştirmek, eğitmek ona bilmediğini öğretmek gibi kutsal, mübarek bir mesleği icra ediyorsunuz. Bir mücevher ustasının elinde adeta kömür parçası olan elmas nasıl nadide eşsiz bir varlığa dönüşüyorsa insanlar da sizin elinizde, mücevher ustasını geride bırakan dikkatle sabrınızla, fedakârlığınızla sizlerin el emeği ve göz nuru ile âlemlerin en değerli şerefli varlığına dönüşüyor. Zaman zaman elimi öpmeye yeltenenler oluyor. Benim tavsiyem şu olur; sadece anne, baba ve öğretmenlerin elini öpün. Başka kimsenin elini öpmeyin. Öğretmenler devlet büyüklerine yol gösterdiler. Hep hürmet gördüler. Barışta ders verdiler. Savaşta talebelerle savaştılar. Öğretmenlerine gerekli değeri vermeyen, itibar göstermeyen hiçbir toplumun geleceği yoktur. Öğretmenlerini yokluğa, yoksulluğa sevk eden bir milletin medeniyet tasavvuru da yoktur, geleceği de. Biz böyle bir millet asla değiliz." şeklinde konuştu.
Öğretmen atamalarıyla ilgili Erdoğan son dönemde sürekli atama ve tayin meselesinin gündeme geldiğini söyledi. Aynı konunun sürekli gündeme gelmesinin öğretmenlere yapılan büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen Başbakan, "Biliyorsunuz ki eğitim en hassas olduğumuz konu ve en çok reformlarda bu konuda yapıldı. Yola çıktığımızda dört temel taş üzerinde bu devleti yükselteceğiz dedik. Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik şeklinde. Eğitim bunlar arasında bütçeden aldığı destekle her zaman birinci sırada yere aldı." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise geçen yıl Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenleri andı. Dinçer, "Geçtiğimiz yıl ülke olarak eğitim hizmetleri hakkında yüreğimizde büyük bir ateş vardı. Dolayısı ile 24 Kasım'ı büyük bir burukluk içerisinde kutlamıştık. Değerli evlatlarımızı değerleri öğretmenlerimiz kaybettiğimiz, depremin ardından acı tecrübe olarak da toplumsal hafızamıza kazındığını düşünüyorum. Yitirdiğimiz canların telafisi elbette mümkün değil. Bu vesile bir kez daha Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenlerimizi rahmetle, saygıyla ve şükranla anıyorum. Bu deprem bize insan olmanın sorumluluğunu, eğitimin önem ve değerini, öğretmenin bu süreçteki paha biçilmez rolünü bir kez daha ortaya koymuştur. Öyle ki harabeye dönmüş bir şehirde öğretmenlerimiz enkazın kaldırılması hayatın yeniden normale dönmesi için canla başla çalışmaya başlamıştır. Çocuklarımız eğitimden mahrum kalmasın diye son derece olumsuz koşullarda enkazların ve çadırların içinde öğretmenlik mesleğini ifa etmişlerdir. Burada bir kez daha bize umut ve güç veren öğretmenlerimize sevgi saygılarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Başbakan'a konuşmasının ardından, özel ipekle dokunmuş gül motifli tablo hediye edildi. Tabloyu Ankara Nallıhan Rehberlik Araştırma Merkezi öğretmeni Seyfettin Toraman hediyeyi takdim ederken, "Başbakanımız için 2 buçuk ayda dokundu bu. Gül sevgidir, gül şefkattir, gül Hazreti Peygamber (sav)'dir. Biz bağlılığımızı, sevgimizi temsil eden bu gülü Başbakanımıza takdim etmekten onur duyuyoruz." dedi.