20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Başbakan Erdoğan: Paralel yapıyla mücadele etmeyen bedelini ağır öder

Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda paralelle mücadeleyi yürütmeyle beraber götüreceklerini belirterek “Eğer bu mücadeleyi beraber yürütmeyeceksek, yürütmedeki arkadaşlar bunun bedelini çok ağır öder” dedi.

22 Temmuz 2014 Salı 07:00 - Güncelleme:
Başbakan Erdoğan: Paralel yapıyla mücadele etmeyen bedelini ağır öder

Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan Hatay ve İskenderun ziyaretleri dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplarken ulusal güvenliğe tehdit olan paralel yapıyla mücadeleye aynen devam edeceğini söyledi. Erdoğan “Çünkü bu ulusal güvenliğimizi tehdittir. Eğer bu mücadeleyi yürütme makamıyla beraber yürütmeyeceksek, yürütmedeki arkadaşlar bunun bedelini çok ağır öder” diye konuştu. Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

Paralel milli güvenlik sorunu

-Paralel yapının HSYK seçimlerini sıkıntıya düşürecek bir plan içinde olduğu söyleniyor...

Paralel yapıyla mücadele konusunda biliyorsunuz atamalar yapıldı. Bu atamaların yanında sulh ceza hakimliği ile alakalı atamalar da yapıldı. Bunların hepsi yarından itibaren görevlerini yapmaya başlayacaklar. Gerek emniyette gerek yargıda nelerin olacağını göreceğiz. Ama ben mevcut HSYK, mevcut birincil mahkemeler bir adım atacaklardır diye düşünüyorum. Şu anda önümüzde bu var. HSYK seçimleri ise malum ekimde. Allah nasip eder, milletimiz bizi o makama layık görürse, o makama çıktıktan sonra tabi bu işleri değerlendiririz. Bu mücadele benim için aynen devam eder. Çünkü bu ulusal güvenliğimizi tehdittir. Cumhurbaşkanının da en önemli görevi milli birliğimizi, bütünlüğümüzü korumaktır.

-Paralel yapıyla mücadelede sizden sonrası için endişeniz var mı?

Milli birlik ve beraberliği yürütme makamıyla birlikte yürüteceğiz. Eğer bu mücadeleyi beraber yürütmeyeceksek, yürütmedeki arkadaşlar bunun bedelini çok ağır öder. Biz bunu yaşadık. Bundan sonra böyle bir şeyi yaşamak istemiyoruz.

-Kimi işaret edeceğiniz konusunda paralel ile mücadele kıstas olacak diyebilir miyiz?

Biliyorum gazetecisiniz ama, ben de siyasetçiyim. Ben böyle bir şeyi söylüyorsam, demek ki bunları da düşünüyorumdur.     

-Anket sonuçları geliyor önünüze...

Şu ana kadar gelen kamuoyu araştırmalarında hemen hemen birbiriyle örtüşen neticeler çıkıyor. Şu anda yüzde 54-56 aralığında gözüküyor.

-Sizden sonrası için, genel başkanla başbakan aynı isim mi olmalıdır size göre?

Öyle olması lazım. Olmaması halinde bu partimize karşı zayıflatma operasyonu olur.  Genel başkan ayrı başbakan ayrı olursa burada verimli bir çalışma yapmak mümkün değil.

-Sizden sonrası için de güçlü bir başbakan tarif ettiniz..

Bizimki ne başkanlık sistemidir ne yarı başkanlık. O sistemlerde sadece başkan güçlüdür. Ama burada başbakanımızın belli yetkileri vardır. Bu yetkileri yok farzetmek mümkün değil. Milletin direkt seçmiş olduğu bir cumhurbaşkanı olarak gelmek bir farklılık katacak bu işe. Ama ben kalkıp da başbakanlık makamına gelecek arkadaşımı asla zayıflatamam ki o da seçilmiş bir başbakan.

Ekmel Bey bilmeden konuşuyor

Seçilmiş bir kabine var. Biz el ele vereceğiz, yürüyeceğiz. Şimdi Ekmel Bey konuşuyor. Bilmiyor bu işleri. Anayasa’nın fırlatıldığı diyor bir taraftan. Anayasa’yı fırlatan kim? Fırlatıldığı hükümet kim? İşte bu zayıf bir yapıdır. Ama Bizde böyle bir şey Allah’ın izniyle asla olmaz. Olamaz. O Ekmel Bey’in arzusu olabilir. Ama bizde böyle bir şey olamaz. Bu Ekmel Bey daha şimdiden zaten medya mensuplarıyla yaptığı görüşmelerde maalesef doğru konuşmuyor. Ben bu konuda muhatap alıp da cevap vermem. Zaten Ahmet Bey (Ahmet Davutoğlu) bizzat o süreçleri yaşadığı için gerekli cevapları ona veriyor. Ve yok Kudüs nişanıymış, yıldızıymış filan. Sayın (Filistin Devlet Başkanı Mahmud) Abbas bile bunlara gülüyor. Biz diyor, o makamlara gelen insanların hepsine bunu veririz.

Hamas’la El Fetih’i ilk defa o barıştırmış. Bir dur ya. Bu iş için bizim vermiş olduğumuz mücadele var. Mekke Anlaşması bu işin ilk adımıdır. Ama maalesef ömrü uzun olmadı.

Amerika güven telkin etmiyor

-Gazze’de nasıl bir ateşkes olacak?

Şu anda bunları görüşüyoruz. Türkiye, Mısır, Katar ve Filistin’in iki tarafı görüşmeleri yürütüyoruz. 2012 Anlaşması baz alınmak suretiyle bir ateşkes sağlanmaya çalışılıyor. O ateşkesin gereklerini İsrail yerine getirmemişti.

-Filistin tarafı razı mı o koşullara?

Büyük ölçüde razı. Fakat burada Amerika güven telkin etmiyor. Çünkü Dışişleri Bakanı’nın bizimle yaptığı görüşmeler farklı, Obama’nın yapmış olduğu açıklamalar farklı. Bunlar bizi üzmektedir. Gerçek şu: Hamas-Fetih ulusal mutabakat hükümetini istemiyorlar. Bunu zaten Netenyahu ifade etti... Bu olayların patlak verdiği yerde biz İsrail’le normalleşelim? Normalleşemeyiz.

-Sert tepki ABD’de nasıl yankılandı?

Rahatsız olmuşlar, bizi kınıyorlarmış. Niye kınıyorsun bizi? İnsanlar öldürülüyor, 500’e ulaştı ölü sayısı. Bunlar sizi hiç rahatsız etmiyor. Öbür tarafta 13 tane İsrailli ölünce bu sizi rahatsız ediyor. Ya bu adalet mi? Orhan Baba demiş ya “Batsın Bu Dünya”

-İsrail ile ilişkilerimizi daha düşük seviyeye düşürecek miyiz?

Onları arkadaşlarımız çalışıyorlar.

-Muhalefetin “Kürecik’ten İsrail’e istihbarat veriliyor” iddiası var...

Ya arkadaşlar hakikaten siyasette bu adam çırak bile olamaz. Kürecik nedir? Kürecik bir radar üssü ya. Kimin? NATO’nun. Adam Amerika’nın diyor ya. Burası NATO’nun radar üssüdür. Bu radar üssünü niye kurdurduk biz? Suriye’den gelebilecek olan saldırıya karşı. Adamın söylediğine bak ya. İstihbarat buradan veriliyor diyor. İnanın çırak bile olamaz bu adam. Nereye girmişse orayı batırmış. CHP’nin vay haline. Şimdi ben salı günü bunun SSK’yı nasıl yönettiğine dair Savaş Ay’ın o programını Meclis’te göstereceğim. Alıştırdı ya o Meclis’teki sinevizyon gösterimine. Şimdi de ben yapacağım.