11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

'Başkanlık sistemi Türkiye'nin tüm sorunlarını çözecek'

Numan Kurtulmuş, 'Türkiye’nin birikmiş bütün sorunlarını çözecek, ‘Başkanlık’ sistemi esaslı bir yeni Anayasayı inşallah 2015 seçimlerinden sonra gerçekleşecek' dedi.

İHA31 Ocak 2015 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Başkanlık sistemi Türkiye'nin tüm sorunlarını çözecek'

Başbakan Yarımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin yeni Anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Birikmiş bütün sorunlarını çözecek ve Türkiye’nin daha iyi yönetilmesini sağlayacak, ‘Başkanlık’ sistemi esaslı yeni Anayasayı 2015 seçimlerinden sonra hep gerçekleştireceğiz” dedi. 

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da konuk olarak katıldığı Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda düzenlenen 6. Olağan Genel Kurul toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Kurtulmuş, “Türkiye’nin birikmiş bütün sorunlarını çözecek, Türkiye’nin daha iyi yönetilmesini sağlayacak, ‘Başkanlık’ sistemi esaslı bir yeni Anayasayı inşallah 2015 seçimlerinden sonra hep beraber gerçekleştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Konuşmasında paralel yapıya da değinen Kurtulmuş, “Türkiye’nin 12 yıllık geçmiş süreci içerisinde, nasıl ekonomik ve siyasi reformlar alanında başarılar yaşandıysa, maalesef Türkiye’nin bu gidişatına mani olmak isteyen iç ve dış odaklarla mücadele ederken, ülkenin kontrolünü ele geçirmeye çalışan paralel örgütlenmelerle mücadele ederken yanımızda TÜMSİAD gibi sağlam bir dayanağın olduğunu biliyoruz. İnşallah hep beraber içeriden ve dışarıdan bu sürece mani olmak isteyenlere rağmen Türkiye yoluna devam edecektir. Türkiye ekonomisini güçlendirmeye devam edecektir, Türkiye siyasi istikrarını sağlamaya, güçlendirmeye devam edecektir. Allah’ın izni ile 2015 seçimlerinden sonra siyasi ve ekonomik reformlar alanında yarım kalan işler kısa süre içinde tamamlanacaktır. Bunların başında öncelikli olarak yeni bir Anayasa ihtiyacı geliyor. Türkiye’nin birikmiş bütün sorunlarını çözecek, Türkiye’nin daha iyi yönetilmesini sağlayacak, ‘Başkanlık’ sistemi esaslı bir yeni Anayasayı inşallah 2015 seçimlerinden sonra hep beraber gerçekleştireceğiz. Yine aynı şekilde Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Meclis İç Tüzüğü ve 12 Eylül’ün getirdiği bütün antidemokratik yasaları, milletimizin gayreti ile elde ettiğimiz güçle gerçekleştirecek, çöpe atacak ve Türkiye’yi daha demokratik bir ülke haline getireceğiz” diye konuştu.

“SİYASAL REFORMLAR 2023’E KALMADAN GERÇEKLEŞTİRİLECEK”

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, millet iradesine de vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben bu demokratik reformları şöyle benzetiyorum; 12 yıl içerisinde Allah’a çok şükür bir takım egemenlerin elinde olan milletin iradesinin anahtarını onlardan alarak, şu anda biz, bütünüyle millete iade etmek için harekete geçmiş bulunuyoruz. Ama henüz süreç tamamlanmadı. İnşallah 2015 seçimleri ile birlikte bu milletin iradesinin anahtarını bütünüyle millete devredeceğiz ve inşallah millet bundan sonra beşeri anlamda bu ülkede söz sahibi olan tek merci haline gelecektir. Ancak henüz bu anahtarı devretme töreninde içerideki ve dışarıdaki egemenler, onların yerli ve yabancı işbirlikçileri de köşede bekliyorlar. Tam bu anahtarı devrederken ‘aman nasıl olur, biz bu anahtarı tekrar ele geçiririz’ diye dört gözle bekliyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. İnşallah 2015 sonrasında kısa süre içinde, 2023’e kalmadan Türkiye siyasal reformlarını bütünüyle tamamlamış olacaktır.”

“IMF’YE BORÇ VEREN ÜLKE HALİNE GELDİK”

Türkiye siyasi tarihinin kırılma noktasının, IMF’ye borç veren ülke haline gelişinin olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Türkiye’nin önündeki ikinci önemli mesele ise; ekonomik reformlarını tamamlamasıdır. Çok şükür 12 yıl süre içerisinde makro ekonomik anlamda Türkiye büyük başarılar kazanmıştır. 2001 şartlarını hatırlayın. Türkiye’ye verilen ev ödevleri, Türkiye’nin önüne IMF ve Dünya Bankası vasıtası ile ilham edilen, telkin edilen, emredilen artık Türkiye’de uygulanmıyor. 2014 yılında IMF’nin bütünüyle kapıdışarı konulmuş olması, IMF’nin borçların ödenerek IMF’ye borç veren bir ülke haline gelmiş olmamız Türkiye siyasi tarihinin dönüm noktasıydı” şeklinde konuştu.