15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Berfo Ana’dan özür dileyecek misiniz?

Sanık Kenan Evren’e “Biz teşebbüs etmedik, ihtilal yaptık’’ derken, ‘Balyoz davası sanıklarını mı kastettiniz’ diye soruldu. Evren’e 12 Eylül 1980’den beri oğlu Cemil Kırbayır kayıp olan Berfo Ana hatırlatıldı.

23 Kasım 2012 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Berfo Ana’dan özür dileyecek misiniz?

- Müdahil  avukat Öztürk Türkdoğan  Evren’in söylediği, “Şimdi aynı şeyler olsa yeniden yaparım” sözlerini hatırlatarak, “Cevap verin. Susmayın. Berfo Ana iki kez bu davaya geldi. Sizin yüzünüze haykırmak istiyordu. ‘Oğlum Cemil Kırbayır nerede’ diye sormak istedi. Berfo anadan özür dileyecek misiniz? Oğlunun cenazesinin nerede olduğunu söylemek ister misiniz” diye konuştu.

- Müdahil avukat Fikret Babaoğlu Evren’e hitaben “Biz ihtilala teşebbüs etmedik, ihtilal yaptık. Bizi yargılayamazsınız’’  derken, herhalde Balyozcuları kastettiniz. İhtilal yapamadıkları için Balyoz sanıkları beceriksiz mi oldu? Balyozcular ceza aldı, dosyaları Yargıtay’da. Sarıkız, Ayışığı, Eldiven gibi darbe planlarında onlar 12 Eylül’deki Bayrak Harekat Planı’nı, sizi örnek aldı. 200 bin kişiyi stadyuma toplayacaklardı. Ayıp etmediniz mi bu topluma? Vicdanınız sızlıyor mu?” dedi. 

- BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır mahkeme heyeti üzerinden Evren’e bir soru yöneltti. Evren’in Mamak Cezaevi’ndeki firar olayından sonra cezaevine gelerek “Bunları yatırın gereğini yapın” dediğini aktaran Çayır, başka vakitlerde de Evren’in cezaevine geldiğini belirterek, Raci Tetik’in işkencelerinden sorumlu olduğunu ifade etti. Bu sözler mahkeme başkanı tarafından zapta geçirilirken Çayır’ın sorusu karşısında Evren’in dudak bükmesi dikkat çekti.

-Müdahil avukatlarından Hasan Ürel söz alarak, Evren’e “Basında yer alan demecinizde, Abdi İpekçi’nin öldürülmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Üzülmenizin nedeni nedir? Cevap verecek misiniz” diye sordu. Evren, soruyu “Hayır, cevap yok” diye yanıtladı. Ürel, Evren’e “Darbe ortamının hazırlanmasında Abdi İpekçi cinayetinin katkısı olabilir mi?, Bu cinayetler toplumda yaygın bir güvensizlik duygusu yaratmış mıdır? Bunlarla demokrasinin askıya alınması için ordunun tek kurtarıcı olduğu fikrinin yerleşmesi amaçlanmış olabilir mi? 1978’de   öldürülen Savcı Doğan Öz, Başbakanı Bülent Ecevit’e bir rapor vermişti. Raporda, ‘Demokrasiyi askıya almak isteyen güçler faaliyettedir, devletin içinde yasadışı unsurlar vardır’ deniyordu. Bu rapordan haberiniz var mı? Öz’ün öldürülmesinde Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler’in etkisi olabilir mi?” diye sordu.