Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Demokratikleşme paketinin ayrıntılarını haftaya açıklayacaklarını, o güne kadar yapılan yorumların tamamının afaki olduğunu belirten Erdoğan, şu mesajları verdi:
Yapılan yorumlar afaki
Türkiye’de 11 yıl boyunca yasakları, kısıtlamaları kaldırdık, ret, inkar ve asimilasyona son verdik. Sessiz devrim adını verdiğimiz nice reformu biz gerçekleştirdik. Bir kez daha yeni bir paket halinde yaptığımız reformlarla çok önemli hakları teslim edeceğiz. Kimilerinin daha dere görünmeden paçayı sıvadıklarını görüyoruz. Olur olmaz şeyler ilan ettiklerini görüyoruz. Şu anda henüz açıklanmamış bir paketle ilgili yapılan yorumların tamamı afakidir, tamamı yersiz ve yetersizdir. Çalışmaları tamamlayıp, paketi açıkladığımızda toplumun her kesimin memnun olacağını inşallah ifade etmek isterim. Tekrar ediyorum, bu paketle ilgili yapılan yorumların tamamı erken, tamamı afakidir. Bu reformları Türkiye’de şartlar oluştuğu için, engeller, bariyerler, dirençler ortadan kalktığı için 11 yıllık zincirin bir halkası olarak gerçekleştiriyoruz. Demokratikleşme uzun bir süreç. Değişen, sürekli kendisini geliştiren bir süreç. Açıklayacağımız paket de bir son değil, bir aşama, bir safhadır. Ama çok önemli
bir aşama, çok önemli bir safha. Bu süreç ülkemizin ve milletimizin yararına olacak şekilde 76 milyonun birliği, beraberliği ve kardeşliği için her daim kendini yenileyerek ilerleyecek bir süreçtir. Bu süreç Türkiye’yi daha da birleştirecek, kardeşliğimizi çok daha pekiştirecek bir süreçtir.
Korku senaryosu üretecekler
Burada sizden arzum şudur: Bizde öyle bir muhalefet anlayışı var ki her değişiminin önünde duvar gibi duruyor. Daha paket açıklamadan, afaki yorumlar yapanlar paket açıklandığında da her zamanki istemezük tavrını gösterecek, her zaman olduğu gibi korku senaryoları üreteceklerdir. Siz onlardan çok daha fazla çalışacak, onlardan çok daha fazla kişiye ulaşacaksınız. Elinizdeki bilgiler dahilinde, çerçevesinde konuşacaksınız. Bu paketin Türkiye’nin ufkunu nasıl açtığını anlatacaksınız. En önemlisi de bu paketin bin yıllık kardeşliğimizi nasıl daha da pekiştireceğini anlatacaksınız.
SEÇİM EKONOMİSİ UYGULAMAYIZ
AK Parti olarak seçim çalışmalarını belli bir yoğunluğa ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, “Bu yoğunluk artarak sürecek. Mart 2014’teki seçimlere dinamik, coşkulu ve heyecanlı gireceğiz. AK Parti, seçimden seçime görünen bir parti asla olmadı. Bugüne kadar sadece seçim öncesinde ortaya çıkan partiler, sadece seçimlere görünür veya seçimler olacağı zaman ortaya çıkan partiler 1-2 kere zıplamış ardından sandığa gömülüp gitmişlerdir. Bizim, hiçbir zaman böyle bir tavrımız olmadı, hemen yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklı olduk” diye konuştu.
Kimse torpil beklemesin
Seçim ekonomisi kavramının AK Parti ile artık tarihe karıştığını belirten Erdoğan, “3 Kasım seçimleriyle emaneti aldığımız andan itibaren tüm seçimlerin hiçbirinde ekomomik disiplini bozmadık, Mart seçimlerine de ekonomik disiplini bozmadan, para politikalarımızdan taviz vermeden giriyoruz. Seçimler yaklaşıyor, ‘bizim ilimize, ilçemize acaba bir miktar daha fazla para aktarsak...’ kusura bakmasınlar, kimse bize bu bu anlayışla, bu teklifle gelmesin. Çünkü biz, 4 yıllık iktidarımıza, yerelde de 5 yıllık iktidarlığımızda zaten olması gerekeni planlı, programlı yaptık. Seçim kazanma hırsıyla ülke hazinesinin talan edilmesini ihanet olarak gördük” dedi.
ZAHİDE NİNE GEREKEN CEVABI VERDİ
Başta muhalefet olmak üzere, bazılarının vatandaşı, ‘makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam’ gibi sıfatlarla tahkir etmeye, aşağılamaya çalıştığını hatırlatan Erdoğan, “Benim engelli kardeşimin devletten aldığı her kuruş anasının ak sütü gibi helaldir. Benim gazi kardeşimin, şehit annesinin, şehit babasının, şehit çocuğu kardeşimin devletten aldığı her kuruş anasının ak sütü gibi helaldir. Yoksulun, kimsesizin, garibin, gurebanın devletten aldığı her kuruş anasının ak sütü gibi helaldir. Benim milletim bir paket makarnaya, bir çuval kömüre, bir kilo pirince oyunu satmayacak kadar da onurludur, gururludur, şereflidir” dedi.
Hakkı olduğu için alıyor
Sosyal devletin kime ne veriyorsa hakkı olduğu için veridiğini belirten Başbakan, “Kim devletten ne alıyorsa hakkı olduğu için alıyor. Gezi Parkı olayları sırasında İstanbul’da eylemcilere karşı çıkan eli öpülesi Zahide Nine’yi tekrar hatırlatacağım. Eylemcilerin, çabulcuların arasına giren Zahide Nine’yi susturmak için kameraların önünde para teklif ettiler.
Zahine Nine de onlara gerekeni söyledi, ağızlarının payını verdi. ‘Ben bu devletin memuruyum, emeklisiyim, bana bu devlet gereken parayı veriyor, hadi oradan’ dedi, gereken cevabı verdi” diye konuştu.
11 YIL İÇİNDE 5 MİLYON KİŞİYE İŞ İMKANI
“Biz, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletidir diyoruz. Sosyal devlet anlayışını bizden önce gelenler yerine getirdiler mi?” diye soran Başbakan şöyle devam etti: “Hayır, ama biz getiriyoruz. Hükümet olarak kurumlarımız aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza sağladığımız yardım, sosyal devlet olmanın gereğidir. Bizdeki muhalefet maalesef bu ayrımı keşfedecek, bu ayrımın farkına varabilecek sosyal devlet kavramını anlayabilecek bir muhalefet değildir. 2002 sonunda Türkiye’de çalışan sayısı 22 milyondu, şu anda Türkiye’de çalışan sayısı TÜİK’nin son verilerine göre 26 milyon kişidir. 5 milyon artış var, yani biz 11 yıl içinde hem nüfusumuz arttı hem de 5 milyon kişiye iş ürettik.”
Nüfus arttı işsizlik sabit
Artan nüfusa rağmen işsizlik oranını sabit tuttuklarını hatırlatan Erdoğan, “Aynı zamanda nüfusa yeni katılanlara iş imkanı sağladık. 5 milyon kişiye yeni iş üretirken, 11 yıl içinde 20 milyar lira tutarında doğrudan sosyal yardım gerçekleştirdik. Sosyal yatırımlarımızı da buna dahil ettiğimizde 11 yılda 110 milyar liralık sosyal harcama yaptık. Kimsesizleri, yaşlıları, hastaları, engelli kardeşlerimizi bulduk ellerinden tuttuk, gazilerimize, şehit ailelerimize sahip çıktık” dedi.
GENÇLERE TARİHİMİZİ ANLATACAĞIZ
Erdoğan, 11 yıldır iktidarda olduklarını, millet kendilerine emaneti devrettiğinde 7 yaşında olanların bugün 18 yaşına ulaştığını belirterek, ‘’Bunlar bu seçimde oy kullanacaklar. 2002’de çevresini, ülkesini, dünyayı henüz tanımamış olanlar bugün büyüdüler. Ülkenin meseleleriyle, dünya sorunlarıyla ilgilenir hale geldiler’’ dedi. Gençler üzerinde özellikle duracaklarını vurgulayan Erdoğan, ‘’Gençlere nasıl bir Türkiye devraldığımızı, bizim dönemimize kadar Türkiye’nin hangi sorunlarla uğraştığını, 11 yılda Türkiye’nin nasıl değiştiğini ve değişmeye devam ettiğini çok vurgulu bir şekilde anlatmamız gerekiyor”diye konuştu.
27 Mayıs’ta kullanıldılar
Bugün 25 yaşın altında olanların, ne 27 Mayıs ne 12 Eylül ne de 28 Şubat dönemlerini yaşamadığına, bilmediğine işaret eden Erdoğan, ‘’Bugün dünden çok iyi bir yerdeyiz. İnşallah yarın, bugünden de daha iyi olacak. Ancak gençlere nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi çok iyi anlatmak zorundayız. 27 Mayıs öncesinde gençlerin nasıl sokağa döküldüğünü, gençlerin nasıl kullanıldığını, ardından nasıl paçavra gibi bir kenara atıldıklarını anlatmak durumundayız. 12 Eylül öncesinde gençlerin nasıl birbirine düşürüldüğünü, nasıl idam edildiklerini onlara hatırlatmak zorundayız” dedi.
CEMAATE SİMİT İKRAMI
Cuma namazını Beştepe Camisi’nde kılan Erdoğan, namaz çıkışında simitçiden satın aldığı simitleri cami cemaatine ikram etti. Bu arada simitçi İlhan Sevindi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’a simitlerini aldığı için teşekkür ederek, çok memnun kaldığını söyledi.