Bir kişiyi bile yaşatabilirsek insanlık için büyük kazanım

BAŞBAKAN ERDOĞAN, SURİYE’DE ATEŞKESİ DESTEKLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, Ataşehir Mimar Sinan Camisi’nde Kurban Bayramı namazı kıldıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’nın Türkiye, Türk İslam dünyası ve insanlık için, barışa, sevgiye, kardeşliğe vesile olmasını dileğinde bulundu.

Ateşkes çağrısını Bakü’den yaptık

Erdoğan, “Esad rejiminin bayram döneminde ateşkesi kabul ettiği dile getirildi. Bu konudaki görüşünüz nedir? Ayrıca Suriye’de tutuklu bulunan gazeteciler Cüneyt Ünal ve Filistinli Başar Fehmi Kadumi’nin serbest bırakılması için girişim var mı?” sorusuna, “Bu konu ile ilgili girişimlerimiz devam ediyor, yani takipçisiyiz. Diğer konu ile ilgili Bakü’deki Ekonomi Zirvesi’nde bir çağrımız olmuştu. Oradaki çağrımızda İran ve Türkiye olarak, eş zamanlı Beşşar Esad ve muhalif güçlere, ‘Gelin bayram boyunca ateşkesi ilan edin, bir kişinin kaybını bile önemsiyoruz, bir kişi o gün eksik ölse o insanlık için büyük bir kazanımdır’ diye bir mesaj verdik. Temennim o dur ki, o mesajın neticesidir. Ben haberi aldım. Özel temsilcinin girişimleri de oldu. Farklı konuda bazı girişimcilerin de gayretleri oldu. Bu netice herhalde yansımasını buldu. Öyle zannediyorum ki, önceki akşam aldığımız haberler de bu istikametteydi. Temennimiz odur ki, en kısa zamanda bunlar sona ersin ve böylece ülkemize ve bölgeye barış hasıl olsun” cevabını verdi.

Depremzedeye verilen söz tutuldu

Başbakan Erdoğan, 1 yıl önce yaşanan depremin yıl dönümü nedeniyle Van’a gittiklerini hatırlatarak, Van’a, Kurban Bayramı’nın arifesinde, 1 yıl önce Van depreminde kaybedilen 600’ü aşkın vatandaşın ruhunu şad edebilmek için gittiğini anlattı. Evleri yıkılan 15 bine aşkın depremzedeye verdikleri söz üzerine konutlarını bitirdiklerini ve teslim törenini yaptıklarını kaydeden Erdoğan, “Devam etmekte olan 2 bini aşkın konut var, onları da kısa zamanda bitirip, kiracı olan oradaki kardeşlerimize de kura çekimiyle ayrıca kazandıracağız” dedi.

MUHALEFETİN OLMAYIŞI EN BÜYÜK SIKINTI

Bir gazetecinin “TBMM Başkanı Cemil Çiçek, BDP’lilerle yaptığı görüşmeye ilişkin sorular üzerine ‘Meclis’teki bir partiyi yok farz ederek hareket edemem’ dedi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: “Meclis Başkanımızın açıklaması doğal bir açıklamadır. Bundan daha tabiisi olamaz. Meclis’in Başkanı’dır. Meclis Başkanı olarak olaya böyle bakması doğaldır. Siyasi partiler olarak bizim bakış açımız daha farklıdır. Her konuda anlaşmak gibi bir mecburiyet söz konusu değildir. Bizim her zaman söylediğimiz bir söz var; biz güçlü demokrasi için, aslında ileri demokrasiyi güçlü kılacak muhalefet istiyoruz.”

Hizmetleri görmüyorlar

“Türkiye’deki en büyük sıkıntı güçlü demokrasinin en önemli unsuru olan muhalefetin ortada olmayışıdır” diyen Erdoğan, “Çünkü muhalefet beyaza siyah, siyaha beyaz demek değildir. Muhalefet, doğruyu gördüğü zaman buna ‘doğru’ diyebilmelidir, o erdemi ortaya koyabilmelidir. Biz şimdi doğruları yeri geldiği zaman alkışlamasını biliyoruz, takdir etmesini biliyoruz. Aynı şeyi muhalefetten de bekliyoruz. 10 yıl içinde hiç yapılmış doğrular yok mu? Halk bunu tercih ettiği için 34’ten 50’ye bizi çıkarmış. Muhalefet dinleseniz, ‘Bu ülkede taş üstüne taş konmadı’ derler” şeklinde konuştu.

Valilik izin konusunda haklı

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Muhalefetle Ankara Valiliği arasında 29 Ekim kutlamalarına ilişkin tartışma yaşanıyor. Bu tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna, “Valilik şu anda kendi aldığı istihbaratlarla üzerine düşen görevi yapmıştır. Mmüsaade etmemesi en doğal, tabii hakkıdır” cevabını verdi.